Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '09

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Enteresan bir tatil

Enteresan bir tatil
 

Palamutbükü


Bu yaz tatilimi Palamutbükü'nde geçirdim. Palamutbükü Datça'nın koylarından birisi. Eğer İstanbul gibi kalabalık bir yerde yaşıyorsa, insanın tatillerinde aradığı en önemli şey sessizlik oluyor. Bu açıdan Palamutbükü ideal bir yer diyebilirim. Pırıl pırıl denizi, sürekli esen rüzgarı ve samimi insanları ile Palamutbükü kafa dinlemek isteyenler için bulunmaz bir tatil yeri. Öyle her aradığınızı bulamıyorsunuz mesela ben bir tane defter bulamamıştım. Büyük marketler, gece eğlenceleri, gösterişli mekanlar arayanlar kesinlikle gitmesinler orada akşamları sadece dalgaların sesini dinleyebilirsiniz. Ama tek başınıza da otursanız sabaha kadar kimse gelip sizi rahatsız etmez. Bir bayan için bu çok önemli bir kriter..

Palamutbükü'nün bu güzelliklerinin yanında çok farklı bir özelliği daha var ki onu tatilimin üçüncü günü öğrendim. Ya sakinliğinden ya benim niyetimden kaynaklı olarak orada çok farklı bir farkındalık hali yaşadım. Öncelikle bunun benden kaynaklı olduğunu düşünmüştüm ama daha sonra tanıştığım bir biyoenerji uzmanı oradaki enerjinin çok farklı olduğunu söyledi. Aynı Efes'te Meryem Ana Kilisesi'nin bulunduğu yerdeki gibi.. Şu an ismini hatırlamadığım bir taşın kaynağı oraya yakınmış ve o taşın yaydığı enerji bütün Palamutbükü'nü etkiliyormuş..

Tatile gitmekteki amacım, öncelikli olarak kafamı dinlemek ve kendi bilinçaltı çalışmalarımı yapmaktı. Bu niyetle rahatsız edilmeyeceğim sakin bir yer arıyorken Palamutbükünde karar kılmıştım. Tesadüfe inanmayan birisi olarak niyetime en uygun yere gitmiş olduğumu oraya gidince anladım.

Gittiğimin ertesi günü üzerime bir ölüm huzuru geldi. Gördüğüm bir takım rüyaların da etkisi ile ilk bir kaç gün kesin öleceğimi düşündüm. İstanbul a geri dönemeyeceğimden emindim. Bu arada da sürekli ölen teyzemi görüyordum. Başımı çevirdiğim her yerde onun hayali gözümün önüne geliyordu ve ben onu hiç görmemiştim. Zaten ölüm rüyaları görüyorken bir de bu vizyonlarla ben emin oldum iyice kesin ölecektim. Hissettiğim şey korkudan ziyade büyük bir huzurdu. Yürüken sanki ayaklarım yere basmıyor da süzülüyor gibiydim.

Tatilin üçüncü günü Datça'ya gittim ve orada daha önce rüyamda görmüş olduğum yeşil kuvars kristalinin aynısını tezgahta gördüm. Tezgahın sahibi ile konuştuğumda biyoenerji uzmanı olduğunu öğrendim ve orada ayaküzeri yaklaşık bir saat sohbet ettik. Palamutbükü ile bilgileri ondan öğrendim ayrıca bir takım enerji çalışmalarını ve gördüğüm vizyonların anlamı hakkında bilgiler verdi.

Yine bu arada uzun zamandır 9 rakamı bir şekilde karşıma çıkıyordu ve ben bir türlü anlamını çözememiştim. Kitapçıları gezerken elime bir kitap aldım karıştırırken bir sayfaya gözüm takıldı. Sanki bana söylüyordu. 9 rakamının anlamını bilmiyor musun? İnşikak suresinin 9. ayetine bak, anlamında bir yazıydı. O an öleceğim zannettim. Hemen bir internet bulup ayetin anlamına baktım."Ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır" Bunun anlamını bulmaya çalışırken ertesi gün oteldeki odamız değişti ve 9 numaralı odaya geçtik. Bu kadar tesadüf olamazdı herhalde.

Bütün bunlar olurken bir yandan da etrafımdaki insanların isimlerine dikkat ediyordum. Gerek kaldığımız otel çalışanlarının gerekse, tanıştığımız herkesin ismi daha önce tanıdığım ve bir şekilde sorunlu ayrıldığım kişilerin isimleri ile aynıydı.Yine enteresan bir şekilde o kişilerin tavır ve davranışları bizim farkettiğimiz ve çözdüğümüz şeylere göre değişiyordu. Tatilim öyle bir hal aldı ki, bütün gün gözlemliyor akşamları yorumlar yapıyorduk. Ertesi gün de o kişilerin davranışlarını takip ediyorduk. Heyecanlı bir film gibiydi, eğer davranış ya da olay değişmemişse akşam yeniden o konu üzerine çalışmalar yapıyor yazılar yazıyorduk.

Son günlerine doğru artık sürekli bir farkındalık halinde dolaşmaya başladık. Sanki herkes bize birşey söylüyor, her olay bize birşey anlatmaya çalışıyordu. Teyzamla ilgili bir takım çalışmalar yaptıktan sonra ölme hissim de azalmıştı. Tatili uzatmaya karar verdik. Bu defa oda numaramız yeniden değişti ve 13 numaralı oda oldu. 13 rakamı uğrusuz olarak bilinse de ben çok severim zira doğduğum gündür.

Kısaca; Palamutbükü'nden bir anlamda ölüp, yeniden doğmuş olarak geri geldim. Uzunca bir süre etkisinden kurtulamadım gerçi kurtulmak da istemedim zaten. Ama ne yazık ki rutin hayata geri dönünce o hisler yavaş azaldı ve yeniden eski halime dönmeye başladım.

Eğer siz de kafa dinlemek ve kendinizle başbaşa kalmak istiyorsanız siddetle Palamutbükü'nü öneriyorum. Eğer giderseniz Badem Motel'de denize karşı bir çay içip dalgaların sesini dinleyin. Muhtemelen size sizinle ilgili bilgiler getiriyorlardır..

 
Toplam blog
: 117
: 2437
Kayıt tarihi
: 07.02.09
 
 

1970 Tokat doğumluyum. İstanbul Tıp Fakültesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Tıbbi Laboratuvar bölümü mez..