Entrika; hırs ve 2 kardeş

ENTRİKA, HIRS VE İKİ KARDEŞ

Bir an hayal edin. 16 yüzyılın İngiltere’sinde entrikalarla, oyunlarla, ihtiraslarla dolu bir sarayda tek başınasınız. Çevrenizde insanlar var, hatta aileniz de yanınızda fakat siz yine de yalnızsınız. İlişkileriniz saraydaki akıbetinizi belirliyor, aileniz sizi kralın gözdesi olmak için piyon gibi kullanıyor. Kendinizi aileniz için, ailenizin geleceği için hiçe sayıyorsunuz. Bir de kız kardeşiniz var ama kardeş olduğunuz anlaşılmıyor sadece sözde ve gözde kardeşsiniz. Kral VIII. Henry’nin yatağına girebilmek için bir yarıştasınız. Zorla ve isteksizce…

Mary Boleyn ve Anne Boleyn işte böyle bir ortamda yaşamaktadırlar ve Boleyn ailesinin geleceklerinin tek umutlarıdır. Mary Boleyn, saraya 14 yaşında gelir ve kralın hemen ilgisini çeker. Zaman geçtikçe krala aşık olur ve gayri resmi kraliçe olarak görülmektedir fakat bütün yaşamı alt üst olma yolunda ilerlemektedir. Tek isteği krala bir oğlan çocuk vermek olan Mary, ablasının hırsından ve planlarından habersizdir. Gün geçtikçe kralın ona karşı olan hislerinin azaldığını fark eder ve en yakınındaki insanla yarışmaya zorlanır: kardeşi Anne Boleyn. Bu ihtiraslı, entrikacı ve hırslı kadın kendi sonunu getirmek üzereyken Mary, krala ve ailesine baş kaldırır, kendi hayatını kendi belirlemeye karar verir. Anne ise kendinden emin bir şekilde yola devam etmektedir.

Philippa Gregory, aşk, ihtiras, hırs, seks ve intikam gibi insanlığın vazgeçemediği zayıflıklarını romanında, tarihi de kullanarak büyük bir uyum içinde işlemiş. Kitabı okurken kendinizi o yıllarda ve sarayda yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Kitap ilerledikçe, hem İngiltere kültürünü tanıyor, hem de saraydaki acımasızlığı bir kere daha görüyorsunuz.

Boleyn Kızı, geniş betimlemeleri, akıcı dili ve sürükleyici anlatımıyla sizi hemen sarıyor. Çabuk bitecek gibi gelse de 820 sayfa kolay bitmiyor. Zaten kitabın sonuna doğru “Bitmesin” demeye başlıyorsunuz. Zaman zaman kitabın geniş betimlemeleri okuyucuyu yorsa da olaylar gözünüzde çok daha kolay canlanıyor.

2007 yılında sinemaya uyarlanan roman, bekleneni karşılamasa da dönem filmlerini sevenler için çok iyi bir örnek. Kıyafetlerin seçimi, oyuncuların performansları filmi dolduruyor fakat kitaptan sonra film size biraz yetim ve sönük kalmış gibi gelebilir.

Hırsların ne kadar tehlikeli, entrikaların sınırsız olabileceğini, insanların monarşinin egemen olduğu bir düzenin başında olabilmek için yaptıklarını çoğu zaman hayretle okuyacaksınız. Kesinlikle okumanız gereken, hele tarih romanlarını seviyorsanız, kütüphanenizde mutlaka bulunması gereken bir kitap “Boleyn Kızı”…