Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '20

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Epikürde Ölüm

İnsanlık tarihinde filozofların en çok üzerine düşündüğü konulardan birisi de ölümdür. Postmodern çağımızda bile Doğal afetler (Deprem, heyelan, sel, fırtına, kuraklık, orman yangını, hortum vb.), insan kökenli yapay afetler (sınai, baraj patlamaları,  yangınlar, hava, su, çevre kirlenmeleri, ulaşım kazaları), savaş, hatta tüm dünya yüzeyine yayılan ve etkisini gösteren salgın pandemik hastalıklar ölümü sıradanlaştırdı. Ölüme karşı insanların ölümden korkma, ölümü inkar etme, ölüme meydan okuma, ölümü isteme ve ölümü kabullenme olmak üzere beş farklı tutum geliştirdikleri söylenebilir. İslam’a göre ölüm bir son değil, daha gerçek bir hayat ve varoluşa geçiştir.

“İnsanların ölümden korkması, çocukların karanlık bir yere girmekten korkmalarına benzer, çocukların doğal korkusunu masallar nasıl arttırırsa, insanın ölüm korkusu da öyle artar. Ölümün, günahların bir karşılığı, başka bir dünyaya geçiş olarak görülmesi, hiç kuşkusuz kutsal, tanrısal bir düşüncedir, ama nasıl olsa ödenmesi gereken doğal bir borç olduğundan, ondan korku duymak budalalıktır.” diyor Francis Bacon.

M.Ö. 341 yılında Samos’ta doğan, Sade bir yaşamı ve sade bir mutluluk anlayışı olan ve Helenistik felsefenin en önemli düşünürlerinden biri olarak bilinen, Ahlak felsefesini geliştirmiş ve felsefenin ana düşüncesinin mutluluk olduğunu söyleyen Epikür’e göre insanın en büyük korkusu ölümdü. Hemen hemen bütün korkuların ölüm fikrine bağlandığını ileri sürdü ve ölümün korkutucu düşüncesini yenmenin bir insanın en büyük kazanımı olduğunu iddia etti. Epikür’ün felsefeye olan en büyük katkısı da ölüm düşüncesini yok etmek için ortaya attığı fikirlerdi.

Epikür, Sade yaşanan, kaygı ve endişeden uzak durulan hatta kaygı ve endişeye yol açacak tüm durumlardan uzak durularak mutluluğun yakalanacağına inanıyordu. Az şeye ihtiyaç duyun. Erişmek istediğiniz şeylere kolayca erişebilecek şeyler olsun. Zenginlik ve şöhret peşinde koşmayın çünkü istek isteği doğurur ve sonu yoktur. Evrende her şey insan için haz objesidir. Ancak erdemle gelen bilgi arttıkça haz da artar. Bu nedenle yönelim hazza değil bilgiye olmalıdır, şeklinde insanlığa tavsiyelerde bulundu.

Epikür “Öldüğümüzde ölü bedende ne olursa olsun hissedecek bir parçamızın kalacağını düşünme hatası” yaptığımızı söyler. Ona göre deneyimlediğimiz şeylerden korkabiliriz ama ölüm deneyimleyeceğimiz bir şey değildir. Bilincimiz öldüğümüzü fark etmeyeceği için ölmek başımıza gelecek bir olay değildir. Epikür bu düşüncesini kanıtlamak için farklı bir yol izler ve doğumdan önceki zamanı işaret eder. Doğmadan önceki sonsuz günleri düşünüp korkmuyorsak ölümden sonraki sonsuzluğu düşünüp korkmak da saçmalıktır. Buradan da şöyle bir sonuca varır: Aslında her canlı bir şekilde ölümü tecrübe etmiştir. Doğmadan önce ölüydük ve o günler bize nasıl düşünmesi imkansız geliyorsa öldükten sonra da aynı şeyler geçerli olacaktır.

Epikür huzurlu bir hayatın anahtarını ararken korkuyu yenmeye ek olarak hayattaki beklentilerimizi de en aza indirmemiz gerektiğini söyler. Ona göre “Gelecek günden en az şey bekleyen, onu en büyük sevinçle karşılar.” Haz hayatı yaşanılır kılar. Ancak hayatın hazları korkunun ve beklentinin olmadığı bir iç dünyada mümkün olabilir. Hazzın kovalanmaması gerektiği sonucuna varır.

İnsan ne kadar ölçülü yaşarsa yaşasın, ne kadar dostluk kurarsa kursun, mutsuzluğun kökeni olarak ölüm onun aşamayacağı bir engeldir. Epikür, ölüm korkusunun sürekli bir acı kaynağı olduğunu görmüş ve şöyle bir çözüm sunmuş: İnsan, öleceği gerçeğini reddediyor ve bu mutsuzluk yaratıyor, Reddediyor çünkü ölümün korkunç bir şey olduğunu düşünüyor, Halbuki ölüm, her şeyin sonu olduğu için acısızdır.

Seneca; Hayattan önce, ölüme hazırlanmalıyız, Leo BuscagHa ise Hiç kimse, bu dünyadan canlı çıkmıyor, diyordu.

Kendisine affedilme olanağı verildiği halde adalet adına bile bile ölüme giden Socrates, Gerçekte kimse bilmiyor ölümün ne olduğunu, insana verilen en büyük iyiliktir belki ölüm; ama en büyük kötülükmüş gibi korkuluyor ondan, demişti.

Ölüm hakkında Epiktetos “Ölüm daima gözünün önünde olsun, o zaman asla adi endişelere düşmezsin ve hiçbir şeyi fazla hırsla arzu etmezsin.” şeklinde düşüncesini açıklıyordu.

Epikür’ün mezar taşında yazan söz felsefesini en yalın haliyle şöyle özetler: “Ölümden korkmak anlamsızdır, çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise artık biz yokuz.”

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..