Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '10

 
Kategori
Siyaset
 

Erbakan Hoca asansörle yeniden koltukta!

Erbakan Hoca asansörle yeniden koltukta!
 

“Bu Kadarına Pes Yahu” diyen Milliyet Blog yazarı Kutsi Kaya’ya hak vermemek olası mı? Sıcağı sıcağına aktardığı haberine ve yorumuna ben de katılıyorum.

Kimden söz ettiğimi anlamışsınızdır mutlaka. Kırk yıldır siyasete abone Erbakan’dan! Geçmişi tazeleyerek bu konuya bir kıyısından değinmek istiyorum. Doğum tarihi 29 Ekim 1926 Sinop. (Tanrım olamaz, Cumhuriyetin kuruluş yıldönümünde hem de…) İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu. Sınıf arkadaşlarından ikisi Süleyman Demirel ve Turgut Özal. Üçü de Türk siyasal yaşamına damgasını vuran üç renkli insan…

Erbakan adıyla 1969’da tanıştım. O yıllarda Ankara’daydım, memurdum. Erbakan TOBB Genel Başkanı’ydı. Takunyalıydı… Başbakan da bugün demokrasi havarisi kesilen Süleyman Demirel. 1969’da Adalet Partisi'nden milletvekili aday adaylığı Süleyman Demirel tarafından veto edildiği için Konya’dan bağımsız aday oldu, seçildi. 1970’de Milli Nizam Partisi’ni kurdu; ancak parti kısa bir süre sonra Anayasa Mahkemesi’nce kapatıldı. 11 Ekim 1973’te Milli Selamet Partisi’yle siyasete devam dedi. 1973 seçimlerinde 48 milletvekilliyle Ecevit CHP’sinde Hükümete ortak oldu, Kıbrıs barış eylemini savundu, sonrasında Ada’nın tamamının ele geçirilmesini savundu. Ecevit’in karşı çıkmasıyla 17 Kasım 1974'de hükümet dağıldı. Milliyetçi Cephe denilen ve ülkemize acılar, kederler, yaşatan 1974-78 yılları arasında üç ayrı koalisyon hükümetinde başbakan yardımcılığı yaptı. 12 Eylül 1980’de İzmir Uzunada'da gözaltında tutuldu. Araya giren yasaklılık döneminden sonra 1991 seçimlerinde yeniden Konya’dan milletvekili oldu. 1976 yılında Diyarbakır TRT Haber Müdürlüğü’nde görevliyken, Erbakan da MC’nin Başbakan Yardımcılarından biriydi. Van gölü çevresindeki ilçelere, Ağrı’ya, Muş’a yaptığı bir geziyi izlemiştik. Her gittiği yerde temel atıyor, dualar eşliğinde bir levhalar çakıyor, sık sık namazlar kılıyordu. Muş Alpaslan Devlet Üretme Çiftliği’nde gazeteci arkadaşlarla bir gece geçirmiş, saklı da plastik bardaklarla alkollü içkilere de izin verilmişti! Kimi yerlerde uçak olmayınca makam aracıyla çekilen filmleri Ankara’ya ulaştırma çabalarını da hiç unutamam. Önemli olan TRT kamerasının yanında olması, haberinin Ankara’ya ulaştırılmasıydı. Hey gidi günler… O gezide kendisini izleyen gazetecilere hediye ettiği dolmakalemler hâlâ duruyor mu bilmem. Ama benimki kayıp!

O yıllardan bu yana 34 yıl geçti. Bugün Televizyon kanallarından Saadet Partisi’nin Genel Başkanlığını kazanırken izledim. Konuşma yapmak üzere kürsüye yürüyerek çıkamayan, özel asansörlü koltukla salondaki coşkulu kalabalığa konuşan Erbakan’ı buruklukla, ülkemin geldiği durum açısından üzüntüyle, kaygıyla izledim. Bizde böyle. Siyasete bulaşan, koltuğa oturan, devletin olanaklarını kullanan, vatandaşı oyalayan, duygularını, inançlarını sömüren kolay kolay siyaset sahnesinden elini ayağını çekemiyor! Genç kuşakların, diri beyinlerin, dinamik güçlerin, çağı doğru algılayan, çağdaş, aydınlık düşüncelerin önünü kesiyoruz hep. Bu ülkeye yazık değil mi? Ne bitmezmiş bu hırs, ihtiras… Gerçekten pes doğrusu…
 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..