Erdal İnönü'yü hatırlamak.

Türk siyasetinin zeka pırıltıları ve zarafet taşıyan renkli yüzü merhum Erdal İnönü’yü anma günü yaklaşıyor.(31 ekim)
Olağanüstü olarak yorumladığım insani kişiliği, kendisine özgü üslubu ve siyaset anlayışı günümüz politikacılarına örnek olabilseydi keşke diyorum!
Seçim öncesi yaptığı propaganda çalışmalarında bile dürüstlüğünden taviz vermemişti!
Asla gerçekleşmeyeceğine inandığı vaadlerde bulunmak ona göre bir kazanım yöntemi değildi!
Hemde bu tavrıyla oy kaybetmek pahasına!
Türk siyasetine damgasını vuran ve uluslararası bilim çevreleri tarafından ünlü bir fizikçi olarak tanınan Prof. Erdal İnönü, ne yazık ki geçtiğimiz yıl hayatını kaybetmişti.
Kendisini yalandan dolandan uzak, siyasi arenada pek te alışkın olmadığımız dürüstlük abidesi esprili yönleriye anmak istedim.

_ İnönü, İzmir’e mitinge gidiyordu.
Uçakta bir milletvekili yanına gelerek, efendim vurucu bir konuşma yapmalısınız.
Yumruğunuzu da kürsüye vurun.
Nasıl iktidara geleceğimizi sert bir üslupla anlatın lütfen dedi.
İnönü ise şu cevabı verdi.
Peki ben anlatırım, sonra sözü size bırakırım.
Vuruculuğu ve diğer işlemleri siz yaparsınız...

_Kendisini sinema çıkışında yakalayan bir gazeteci sorar.
Sayın inönü, sizi bu sıralar sinema salonlarında göremiyoruz pek?
Tabii göremezsiniz sinema salonları karanlık oluyor.

_Seçmenlerden biri seçim otobüsünün önüne atılır ve Erdal Bey'e hitaben, ölürüm yoluna diye haykırır.
Erdal Bey cevap verir.
Dur ölme, bir oy bir oydur.

_Erdal Bey bir gün İstanbul'da taksiye binmiş.
Şoför sen ne kadar Erdal İnönü'ye benziyorsun demiş.
O, benim diye cevap vermiş Erdal Bey...
Şaşırmış taksi şoförü, yahu demiş, birisi daha var.
Harbiye'nin oralarda dolaşıyor.
O da tıpatıp aynı Erdal İnönü."
Bunun üzerine Erdal Bey, espriyi patlatmış.
O da benim!

_ Erdal bey ve yanındakiler bir toplantıdan sonra bir sinemaya giderler.
Filmin öyküsü, iki mafya ailesi arasındaki çatışmadır.
İki saat boyunca beyaz perdede silahlar konuşur.
İnönü film bittikten sonra koltuğundan kalkar ve filmi nasıl buldunuz diye soranlara cevap verir.
Çok beğendim ama iyi ki bitti.
Yoksa çok daha fazla adam ölecekti…

_İnönü gençlik yıllarında evinde otururken mutfaktan bir çığlık duyar.
Eşi Sevinç Hanım, "Erdal koooş fare var' diye bağırmaktadır.
İnönü istifini bozmadan eşine şöyle seslenir.
Ne yapayım Sevinç?
Ben kedi miyim?

_Erdal Bey'e bir gün, hiç sıcak bakmadığı siyasete yıllar sonra neden girdiğini sorarlar.
Yanıt müthiştir.
Ülkemi benden daha kötüleri yönetmesin diye!

_Bir gazeteci İnönüye sorar, s izin için Norveç"te başbakan olabilir, diyorlar.
İnönü"nün cevabı gecikmez
Çok teşekkür ederim.
Bu herhalde, Türkiye"de bu işleri beceremiyorsun, demenin kibarcası.