Erdek'te Ramazan .1 : Şu Şükrü'nün işleri

 Bir de baktım bizim balkon yıkılıyor; ne o, Ramazan gelmiş, delileri sokağa salarlar gibi davulcuları sokağa salmışlar, vur ha vur…

Bizim balkon sallanıyor; beynimin tepesi de… Balkondaki o güzel uykumdan uyanmışım…

“Kim ulan bu gürültücü… Beynimin tasını attıran adam..?”

“Benim ben …” dedi, Davulcu Şükrü… “Hemşin’li sen daha ölmedin mi?”

“Neye ölecek mişim ki abe berduş, ben burada  elimdeki sopayla Azrail’i defetmek için nöbet bekliyorum.. Yoksa, ölme, mölme yok… Anladın mı?”

“Heytt.. Tafraya bak tafraya.. Sen konu komşuya oruç tutuyor numarası yap.. Ondan sonra Azrail’le pazarlıklara giriş.. Yutar mı? Senin numaralarını yutar mı? O ne babayiğittir biliyon mu sen?”

“Yok bilmiyom… Ben 17 dert için, 17 bin kere doktor doktor gezmişim, 18 bin ameliyatın altına yatmışım; o Azrail’i de nice nice kez aldatmışım.. Sen onu biliyon mu?”

“Hey seni koca cahil.. O koca Azrail sana kendisi gelmemiş, çırağını göndermiş. Yoksa kendisi gelse; sen şimdiye .. Cenneti alanın baş köşesindeydin… Şey, pardon.. Cehennemin dibindeydin…”diyecektim..

“Ulan Davulcu Şükrü senin başka işin gücün yok mu, benimle dalga geçiyorsun. Başka balkon yok mu, bizim balkonun altında eğleniyorsun ..? Haaa.. Başka balkon yok mu yahu?”

“Reşit abi , senin sohbetine de doyum olmuyor. Kim bu saatte elinde sopayla Azrail’in yolunu bekler ki? Alem adamsın vesselam..”

Yahu, sen nasıl Davulcusun? Davulcu dediğin maniler söyler, insanları rahatlatır… Böyle beynini patlatarak, canını yakmaz… Seni sınav yapanın canı cehenneme. Mutlaka seni testle almışlardır. Yoksa , büyüklerden torpilin vardır..”
“Reşit abi oraları heç karıştırma.. En iyisi sana güzel bir mani söyleyelim de fit olalım..”
“Söyle bakalım..!”

“Leylek leylek havada,
Yumurtası tavada,
Gel bizim hayata,
Hayat kapısı kitli,
Leyleğin başı bitli.”

“Hay Allah, sen buna mani’mi diyorsun. Şükrü buna bizim köyde “Tekerleme” derler anladın mı? Dur bak bakalım, ben sana bir mani söyleyeyim de , dinle…

“Akşamdan pilavı pişirdim,
Gene karnımı şişirdim,
Çok mani diyecektim ama,
Defteri yolda düşürdüm..”

“Hah, koca göbekle, senden de bu çeşit mani beklenirdi zaten.. Pilavları ye.. Ye… Ondan sonra uyku tutmadı, diye … Balkonda yıldızları say. ..Bu gece kaç tane saydın..?”

“Hadi git işine be Şükrü, sana  da iyilik yaramıyor.. Ne zaman gel biliyor musun? Hükümet kurulduktan sonra gel… Anladın mı?”

“Desene.. Çıkmaz ayın son Çarşamba’sında… Olur olur… Ben ufaktan kaçayım.. Hadi sana rastgele.. Azrail’i görürsen, kafasına sakın hızlı vurma ha, hatırı kalır…!””

“Güm, güm..Güm güm de güm güm..” (11.Temmuz.2015; Cumartesi)