Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '13

 
Kategori
Siyaset
 

Erdoğan'a başkaldırış

Erdoğan'a başkaldırış
 

İzmir AKP Milletvekili Erdal Kalkan


Bir ülkede demokrasiden söz edebilmek için, öncelikle demokrasinin vaz geçilmez unsurlarının başında yer alan siyasal partilerin, demokratik bir yapıya sahip olmaları gerekir. Tepeden tırnağa Genel Başkanlarının otoriter yaklaşımıyla yönetilen iktidar partisi için çoğu kişi “Bu partide, Başbakanı bazı konularda uyaracak cesareti kendinde bulan bir kişi yok mu?” diye mırıldanır.

Bu yapısal antidemokratik özellik maalesef yalnız AKP de değil, diğer partilerimizde de fazlasıyla mevcuttur. Milletvekili seçimleri yapılacağı zaman, milletvekili adaylarının listeleri partinin, başta genel başkanı olmak üzere bir iki kişi tarafından hazırlamakta, böylece milli iradenin tecellisi, birkaç parti yöneticisi tarafından gerçekleştirilmektedir.

Sayın Başbakan, partisinin sahip olduğu büyük çoğunluğa dayanarak, kendisi gibi düşünmeyenleri, kendi yaşam biçimini seçmeyenleri ya nahoş ifadelerle azarlamakta, ya da hakaret içeren ifadelerle karşısındakini refüze ediyor.

Sayın Başbakan demokrasilerde çoğunluğun mu, yoksa çoğulculuğun mu hakim olduğunu hala anlayabilmiş değil.

İzmir AKP milletvekili Erdal Kalkan.

Erdal Kalkan da Ertuğrul Günay gibi eski bir CHP li.2007 yılında arkadaşı Ertuğrul Günay’la birlikte AKP den İzmir Milletvekili seçilmiştir.  Son gezi olaylarında gençlere özellikle polis tarafından reva görülen coplu, tazyikli su püskürtmeli, biber gazlı acımasız uygulamalar üzerine tweetlerle isyan etmeye başlamıştır.

Tweeter’lerde ne diyor Erdal Kalkan:

· Hiç kimse vaz geçilmez değildir. Kutsallar dışında herkes ve her hareket eleştirilebilir. Önce insan.

· Kimse şah değil, padişah değil. Önce insan.

· Madem ki Osmanlıyız, her boyutu kabul etmeliyiz. Tekrarında yar var; mağrur olma padişahım senden büyük Allah var, bir de HALK var.

· YETER! Söz gençliğin.

Ancak bu çıkışı eski bir CHP’ li olup sonradan bu partiye giren bir kişinin yapmış olması yeterli değildir.  Parti içi demokrasi adına, AKP de bulunan politika duayenlerinden de gelmesi, bazı konularda sayın Başbakanı uyarması, kendisini itidale çağırmaları gerekmektedir. Bu cesareti ülke adına, demokrasi adına yapmalıdırlar.

Rahmetli Bülent Ecevit’in siyaset konuşmalarına uyguladığı saygın üslup, maalesef Recep Tayyip Erdoğan’la yerini siyasete ve diplomasiye yakışmayan bir söyleme bırakmıştır. Ama inşallah düzelir. Baksanıza bu günkü gazeteler, sayın Başbakanın Gezi Parkı eylemcilerinin temsilcileriyle görüşeceğini yazmaktadır.

İnşallah bu davranış, gelecek için iyi sinyallerin habercisi olur.

 
Toplam blog
: 13
: 249
Kayıt tarihi
: 19.04.13
 
 

Şanlıurfa Viranşehir doğumluyum. Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünü bitirdim. Çeşitli ..