Erdoğan hepsini tek tek yeniyor!

Konunun aslında hukuk, kanun, yasa yada suçla çok fazla bir ilgisi yok. Çünkü her şeyden önce bu kavramlar ülkemizde güç kavramıyla özlesmis durumdalar. Bu anlamda ülkemizde güçlü olan aynı zamanda kanunide oluyor. Bilindiği gibi Sultan Süleyman’a kanuni denmesinin sebebi hikmeti de onun iki dudağı arasından çikan meşhur kanunlarıdır. Bizim ülkemiz bu açıdan tam bir cadı kazanıdır kepçe kimin elindeyse, kazanın dibini karıştırıp diptekileri açığa çikarma, üste çikmaya çalisanlari da dibe gönderme gücü ondadır. Nihayetinde dünyanın kanunu güç kanunudur güçlü olan kalır ve güçsüz olan gider. Bu aynı zamanda birleşik devletlerin kuruluş felsefesini de ifade eder.

Zaten birleşik devletlerin kısa zamanda bu kadar mucizevi bir gücün sahibi olmasının sihri de budur. Şimdi Sn Başbuğ, tutuklama kararı için; ‘takdir Türk halkınındır’ diyor. Neden takdir kanunun, hukukun, adaletindir demiyor da topu halka atıyor! Çünkü yıllarca topla, tankla, sopayla korkutulup sindirilmiş bir halkın kucağına sığınmaktan başka çare bulamıyor. Oysa güç ve yetki sahibiyken: evrensel insan hakları, medeni dünyanın ruhu, pozitif hukuk, çagin gerek ve gerçekleri çerçevesinde insani bir ruhla hareket edebilseydi, şimdi halkın kucağını sığınmak yerine, halkın kalbinde ve vicdanındaki yerinde rahat ve huzur içinde yaşiyor olurdu. Ben şahsen hiç kimsenin hapiste çürümesi, eziyet çekmesi, evinden ailesinden ayrı kalması yönünde bir niyet taşimıyorum ama sonuçta hayat sebep sonuç yasası içinde kendini dışa vuruyor ve bazıları sebebiyet verdikleri şeyleri anlamak için niyetlerinin sonuçlarına katlanarak ögrenmek zorunda kalıyorlar. Çünkü hayat niyetlerle yön değiştiriyor. Tıpkı tohumu, filize çeviren toprağın niyeti gibi, hayata yön verende niyetlerdir.

Şu an ülkemizde siyaset, kelimenin tam anlamıyla bir niyetler savaşi şeklide yürütülüyor. Kürt meselesi dahil Ordu, hukuk, ve yasaların yeniden yapılması bu niyetler doğrultusunda şekilleniyor. Tabi ki, bu niyetler savaşinda her zaman en güçlü olan niyet kazanıyor. Tıpkı kaynağı ve akarı daha güçlü olan suyun diğerlerini kendi mecrasına çekip kendi yolunda ilerlemesi gibi…..

Şu an görünün o ki, en güçlü niyeti Sn Erdoğan taşiyor. Niyetçikleri bal arıları gibi kendi kolonisine dahil edip kendisinin ve kolonisinin kaderini örüyor. Koloninin kurallarına uymayanlar katı bir disiplinle, derhal kanatları kırılıp koloninin dışına itiliyor.Lakin nihai olarak Sn Erdoğan’ın gücünün geleceğini belirleyecek olanda Kürt meselesidir çünkü Sn Başbuğ’un akıbetinin içinde Kürtlerin ahı! Büyüktür. Ve tarih bize şunu ögretmistir ki; birliğin ruhundan yoksun bencilliğin kaderi tek tek yenilmektir.

(m.ali şirin tarih ögrt)