Erdoğan Kardeş'e

Gülüşünü anımsıyor dostların
Bense hüznünü
Hüznümün gülkurusu alevlerinde anımsarım.
Her temmuz sıcağında
Yarım kalan umutlarını ayın gergefine işleyip
Samanyolu’nda Balkıyan yıldızlara asarım.

Yüreğinin ucunda tütmeden sevgilinin ateşi
İşbirlikçi beyinlerin güttüğü
Göğsünde baykuşların öttüğü
Satılmış bir parmağın çektiği tetikle
Hain bir namludan çıkan
Kör
Ve nankör bir kurşun geçti yüreğinden.

Yağmur saçlı Şimşek gözlü
Güneş yüzlü bir kıza
Ay ışığı sevdalarında vurulmadan
Gençlik çağının delifişek fırtınalarında
Gönlünce esip yorulmadan
Bir kıyı kentinin toz duman sokaklarında
Kalleşçe vuruldun.

Seni
Hoyrat elleriyle uzanıp aramızdan alanlar
Taşları bağlayıp
Üstümüze köpekleri salanlar
Okyanus ötesi talanlar uğruna
Ve bu talanlardan pay kapmak için
Kara bir eylül sabahında
Kiralık bıçaklarını sapladılar yurdumuzun bağrına.

Biliyorum
Kendi acını göğsünün vurulmuş derinliğine gömüp
Kara kaşlarının altında sakladığın günbatımı hüznünle
Temmuz yıldızlarından içimize akarak
Çoban ateşlerini gökyüzünde yakarak
Ve ufkun penceresinden gündoğumu özlemiyle bakarak
Acımızı paylaşıyorsun.
Sen de bil ki
Yorgun yüreğimizin
Yıkılmaz köşkünde
Bizimle yaşıyorsun.

Haydar Bibinoğlu