Erdoğan mı Ekmel Bey mi?

Başbakan ve tabii ki Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan beni hiç şaşırtmıyor; niyeymiş ki başbakanlıktan feragat edecekmiş Cumhurbaşkanı adayı oldu diye!

(Tabii ki Cumhurbaşkanı adayı dememin gerekçesini de ifade edeyim: "Cumhurbaşkanını halk seçsin" gibi pek adil, pek sevecen duran gerekçenin bana yansıması şöyleydi: Yatırımı zamanında yapmak lazım!")

Aslında bu tespitlerde bulunmak için ille de matah bir bilgiye sahip olmak gerekmiyor; biraz sağduyu, biraz mantık yeter de artar bile!

Yani demem o ki; Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması zaten epey önceden tasarlanmıştı!

(İstanbul Belediye Başkanlığından Başbakanlığa atlamasının tasarlanması gibi...)

Bu tasarılar kimler tarafından oluşturulup, kimler tarafından kabul gördü; ve ne amaçlaydı? Herkesin düşüncesi kendisine... Beynimizin, mantığımızın kaçta kaçını kullanıyorsak, varacağımız sonuç da onun göstergesidir... Kişiden kişiye değişir...

******

Kısaca Ekmel Hoca diye ifade edilen Cumhurbaşkanı adayı için ilk tepkimi sıcağı-sıcağına yazmıştım; gönlümdeki kişi değil, ama bölünmemek gerekir diye...

Aynı duyguyu taşıyorum; Ekmel Hoca asla benim benimsediğim Cumhurbaşkanı adayım olamaz!

Çok saygın olabilir, akademik kariyeri tavan yapmış da olabilir; ama ben fazla dinamik, fazla idealist, efendime söyleyeyim biraz daha Avrupai ve en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzünü Doğu yerine Batıya çevirecek, laik bir cumhurbaşkanı istiyorum!

Mesela, tarım alanlarının istimlak edilmesine karşı durmakla kalmayıp, tarıma destek konusunda fikirleri olmasını bekliyorum!

Neden gıdalarımızı ithal etmek durumda kalıyoruz diye sorgulayacak bir baş yetkili istiyorum!

******

Ekmel Hoca; Erdoğan karşısına çıkartılabilecek güçlü bir rakip, bunu anlıyorum!

Rakibi kendi içinden vurmak; bingo!

Bu arada meşhur Fuatavni twitter hesabından şunu paylaşmış: Başbakanın elinde patladı CHP-MHP videoları diye...

Sahi, kendi videoları, kayıtları konusunda iyice vurdumduymazlığa sığınan zihniyetin kimbilir ellerinde ne montaj, dublajları vardır!

Vallaha ben demiyorum; kendileri demişlerdi: Bakın biz de neler yaparız diye...

******

Türkiye Aralık ayı içinde sarsıldı; sarsıldı da ne oldu?

Dava açanlar sürüldüler, dava açılanlar aklandılar; öyle bir ilizyon yaşattılar ki çoğu insan unuttu gitti!

Zaten, öyle mağdurdular ki; bazılarının yine acıyası geldi!...

******

İki elimiz çenemizin altında düşünüyoruz;  al birini vur ötekine durumuna nasıl geldik diye...

Cumhurbaşkanını halk seçecekse neden miletvekillerinin onayı gerekiyor?

Hiçbirini seçmememiz durumu kime yarıyor?

Öyle bir paronaya içine çekildik ki; zaten kimi seçersek ne fark edecek? diye düşünüyoruz....

Bu durumda , aslında biz bizi temsil edecek Cumhurbaşkanını seçmiyoruz; önümüze konan menüden ille de bir tanesini seçme durumunda kalıyoruz ki ana malzeme aslında neredeyse aynı, bakmayın adları değişik!

******

Sonuç itibariyle her yer örümcek ağı gibi örülmüşken, güya fazlasıyla demokrat olan, bu seçimden de çıksa çıksa "İleri demokrasi" çıkar!

Atatürk'ün inşa ettiği Türkiye Cumhuriyeti İslam gücüne emanet!

******

Şunu da çok açık bir şekilde ifade etmek istiyorum: Şahsen, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasını istemiyorum!

Tarifi imkansız hırsları var; bu hıslara bir vatandaş olarak malzeme olmak istemiyorum.

Ekmel Bey de beklentimi karşılamıyor, ne yalan!

Çekimser kalmak ise hepten beter; istemesen de oyların birinin(!)  hanesine yazılacak!

Güya demokratik seçim!

İleri demokrasinin seçimi de böyle oluyor demek ki!

Bundan dolayı ille de CHP/MHP yi suçlamak da anlamsız; kızabiliriz ama pragmatik yaklaşımlarını da fazla eleştiremeyiz; zira örümcek ağlarıyla donanmış bir ülkeden, devletten, vatandan söz ediyoruz!

Öyle sıkıştık yani; başka da bir açıklaması yok!

Bataklıkta debelenen yeni yetme çocuklar gibiyiz; ne birikimimiz fayda ediyor, ne dünya görüşümüz! Eğitimimiz bile işe yaramıyor; dürüstlüğümüz keza...

İleri demokrasinin bizlere biçtiği giysiler üstümüze oturmuyor lakin usta terzi "Oldu" diye tutturuyor!

Olmuyor!

O zaman gömlek olmadı pantolon verelim muhabbeti gibi oluyor...

İlle bir şey uydurulacak!

******

Öylesine bakmıştım da diyemiyorsun, anasını satayım, ille de seç birini ya da terk et!

Hayır yani, mantık örgüsü düzgün çalışan sıradan bir insanın anlayamadığı bir durum var: Bir ülkenin başbakanı hakkında eskiden belirlenmiş bir suç var, yeni bir suçlama var, bunlar sorgulanmadan suçlayanlar apar-topar dertop ediliyorlar, tüm millet bunu okuyor, biliyor, sonrasında kendilerince bir suçlu bulup, kendilerini akladıklarını sanıyorlar.

Komik ama gerçek: Hangi birimiz sesimiz çıkartabiliyoruz?

Çıkartsak ciddiye alan mı var?

Traji komik bir durum; hayır yani; böyle bir ithamla suçlanan hangi Avrupa başbakanına Cumhurbaşkanlığına talip olma yetkisi verilir?

Şeyy, demokrasilerde olur o; ileri demokrasi ise pek ileri ve pek farklı bir şeydir ki ancak dünya üstü, evren üstü ve ilahi yeterlilikte olanların kurduğu sistemdir ki sorgulamak bile suç unsurudur!

Mail: gulgun_2006@hotmail.com

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu