Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Ergenekon cephesi CHP'yi terk ederken demokratların görevi

Ergenekon cephesi CHP'yi terk ederken demokratların görevi
 

CHP’deki gelişmeler konusunda, toplumda oluşan heyecandan hoşnut olan en bi öz CHP’liler dışında, Ergenekon cephesinin ve ülkenin demokrat kesimlerinin zihni oldukça karışık.

Her iki kesimin de zihninde aynı soru var; CHP’de tam olarak ne oluyor ve parti nereye doğru yol alıyor?

Ergenekon cephesi partiyi ellerinden kaçırmanın telaşı içindeler. Bir yandan CHP’ye yönelik ilginin artması onları da memnun ediyor. Bu şekilde, şu ana kadar hiç başarılı olamadıkları siyaset alanı için bir umut ışığı doğuyor. Ancak diğer yandan hâkim olamadıkları bir partinin yükselmesinden ne gibi bir karları olabileceğinin hesabını kitabını yapıyorlar.

Demokrat kesimin merakı da, CHP’deki lider değişiminin, partideki içerik değişimine ne kadar yansıyacağı. CHP gerçekten demokratik, sivil bir politika kulvarına mı giriyor, yoksa eski kalıba yeni bir vitrin dizaynı mı yapılmaya çalışılıyor? Herkes bunun cevabını arıyor ve kendi düşüncesi, kanaati çerçevesinde çıkarımsalar yapıyor.

Benim genel yorumum, ergenekonun zihniyetine yakın olan, bir dönem bu oluşumla hareket etmiş kesimlerin, taktiksel bir adım olarak sahip oldukları bu cepheyi terk ettikleri yönünde. Çünkü şu an birincil hedefleri devleti tüm mekanizması ile ele geçirip, toplumu istedikleri gibi biçimlendirmek değil. Artık temel bir hedef yok, sadece ara bir hedef var. O da, bunu kim yaparsa yapsın AKP’nin iktidardan indirilmesi. Daha doğrusu kaptırdıkları kuyruklarının serbest kalmasının sağlanması. Kısacası şu an can derdindeler.

Ancak bu taktik onlar adına da riskli. Sonucundan kendileri de emin değiller ve panik, telaş havaları da daha çok bundan. Bu durum, rakibi gevşetmek için maçın başında gol yiyip, ardından maça hâkim olmayı düşünen bir fantezi taktiği andırıyor. Süre ilerledikçe panikleri de artacaktır.

Bu olasılık karşısında, demokrat kesimin alması gereken tavır son derece net. Gelişen durumu sahiplenmek ve ona destek vermek. Çünkü maça 1-0 avantajla başlamak son derece büyük avantaj ve 0-0 başlamaktan her zaman için daha iyi. Nihayetinde ergenekon zihniyetinin bu girişimi kazanmaya yönelik bir adım değil, sadece sürekli yenilgi ile sonuçlanan sürece, şu ya da bu şekilde bir müdahalede bulunup, şartların değişmesini beklemek.

Ancak bu yeni şartlar, demokrat çevreler için çok daha büyük imkânların oluşmasına neden olabilir. Nihayetinde şu ana kadar sistemi kilitlemeye odaklanan, derin devletin sözcülüğünü üstlenen bir yapı demokratik ve sivil siyaset aracı haline dönüşebilir. Eğer ki bunun imkânları varsa, demokrat çevrelerin bu imkana hayat şansı tanımaktan, ona destek çıkmaktan başka bir görevleri olamaz.

Bu akşam televizyonlarda seyrettiğim, Hurşit Güneş, Fuat Keyman gibi aydın ve düşünürlerin CHP’de ki gelişmeler karşısında daha da heyecan duyuyor olmaları buna iyi birer örnek. Bunun daha da genişlemesi ve çeşitlenmesi gerekiyor.

Partinin mevcut yapısı ve dokusu elbette bu tip bir kimlik değişimine zaman zaman tepki duyacaktır. Ancak, atılan adımların berberinde bir başarı doğurduğu hissi, yeniden toparlanma, çoğalma, insanların ilgisine mazhar olma durumu bu tepkileri bertaraf edecektir. Sürekli kaybeden, her gelişmede geri adım atmak zorunda kalan ve bu şekilde yenik psikolojisine kapılan parti kitlesi, yeni bir ruh haliyle, siyaset algısını da tazeleyebilir. Kendisini bu ruh haline sokarak, ırkçı, otoriter, militarist politikaların peşinde sürüklemeye çalışan odakların etkisinden de çıkabilir.

Böylesi değişimleri yaşayan bir CHP, iktidar olsa dahi, ergenekonun hesapladığı faydalara ulaşması mümkün olmayacaktır.

Belki de, sürece bu şekilde müdahale edip, CHP’deki değişimin önünü açanların hedefi sadece, Türkiye’nin son 7-8 yılında yaşanan olaylarda oluşan zararlarını tazmin etmektir. Yargı süreçlerinden sıyrılmayı, verilen idari ve mali cezaların silinmesini kar sayacaklardır. Bunun için serbest bıraktıkları partinin eski dostlarına bir vefa örneği göstermesinden başka bir dilekleri kalmamıştır.

Karşı tarafın adımı ne olursa olsun, oluşan her gedik, atılan her geri adım, ortaya çıkan her umut ışığı demokratlar için son derece kıymetlidir ve ihtiyatlı bir şekilde desteklemekten geri durulmamalıdır. Mevcut durumda, Kılıçdaroğlu’nun alternatifi Baykal’dır. Bu nedenle CHP’de Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi bir seçenek yoktur. O zaman seçeneklerden daha iyisi her zaman tercih edilmelidir.

Hayat mücadelesi denilen şey de hep biraz daha iyisinin peşinden koşmak değil midir?

 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..