Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Ergenekon'da müebbet, gladyo derin bir soluk aldı...

Ergenekon'da müebbet, gladyo derin bir soluk aldı...
 

Ergenekon Davası’nda karar açıklandı. Adaletin gerçekleştiğine dair vicdanlarda bir duygu oluş(a)madı.

Türkiye dün de, bugün de İtalya’da bir zamanlar yürekli bir savcının başlattığı Gladyo ile hesaplaşmada olduğu gibi bir hesaplaşma yaşa(ya)madı.

Ne 12 Eylül Faşizmi’nin, darbenin gerekçelerini oluşturan eylemleri nedeniyle malum derin güçler (gladyo/derin devlet) ile hesaplaşıldı, ne de bu derin yapıların katliamlarının, işkencelerin, faili meçhullerin hesabı soruldu.

Soğuk savaş döneminden başlayarak komünizm ile mücadele için oluşturulan ve evrim geçiren derin yapılar, devlet içerisinde kümelenen “çeteler/derin devlet” “asrın davası” olarak adlandırılan Ergenekon Davası ile derin bir nefes aldı.

Yaşanan siyasi dava süreçleri sonrası “derin devlet’in” zamana ve koşullara göre değişim göstererek; eski paradigmada diretenleri oyundan atmasını “arınma” olarak alkışlayan (Liberal/Muhafazakar) sözde darbe karşıtlarının (egemen olan vesayetin figürlerinin) Ergenekon Davası sonrası yaşadıkları “pirus zaferleriyle” baş başa bırakırken, ülkenin giderek kamplaşmasının yaratacağı huzursuzluğu da not etmek istiyorum. Vicdanlarda adalet duygusu oluşmadı çünkü.

12 Eylül Faşizmi’nin yarattığı  “Türk İslam Sentezi/Ilımlı İslam” ikliminde iktidar olanların darbecilerle hesaplaşamayacağını geçmişte çokça yazdım.

 Bugün yaşanan dava süreçleri ile yaşanan kısaca şudur; gerçekten darbe yapanlar daha mahkeme salonlarına bile getirilememişken; “tartışmalı delillerle”, “sanıklara savunma hakkının kullandırılmadığı yargılama süreçleriyle”, zaten medyada daha başta uygulanan yargısız infaz, sanıkların yüzüne mahkeme kürsüsünden okunmuştur

Yukarıda ifade ettiğim gibi “derin devlet/yapılar” devlet içerisinde kümelenen “çeteler/derin devlet” “asrın davası” olarak adlandırılan Ergenekon Davası ile derin bir nefes aldığını söylemenin iddialı bir söz olarak algılanacağının farkındayım ancak vardığım sonucu destekleyecek o kadar çok emare var ki. Sadece özel cezaevinde bir yıl konuk edilen Ağar’ı anımsatmak yeterli.

 Yaşanan dava süreçleri “darbe olasılığını” ortadan kaldırmadığı gibi; devlet aygıtında farklı konumlarda ve de rollerde bugün iş görenlerin yarın aynı sona uğrama olasılıklarını da yok etmedi.

 

Toparlayayım, Hasan Cemal “Af yolunu açmaktır doğru olan” diye yazmış. 29 Eylül 2011’de yazdığım yazıda “..KCK, Balyoz, Ergenekon vb. davalardan tutuklu olanlara “genel af” öngörüsünde bulunmak için kahin olmaya gerek yok.”

Mart 2013’te de “Hele bir yeni anayasa yapılsın, hele bir başkanlık sistemi gelsin, Erdoğan Atatürk Orman Çitliğinde yapılan “Başkanlık Konutuna” bir yerleşsin “devletiniz sizi affedecek”. Diye yazmıştım.

Yazının girişinde ifade ettiğim gibi toplumun genelinde adalet duygusu egemen ol(a)madı. Artık medyada “genel af” konusunda daha çok yazı göreceğiz, hele bir de seçim meydanları bir ısınsın, Erdoğan bile genel af nutukları okur prompter’den…

twitter.com@asiyazar62

 

 

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..