Ergenekon sanıklarına neden ceza verildi?

Birine bir ceza verdiğiniz zaman ortada işlenmiş bir suçun bulunması, işlenen bu suç ile bazı sonuçların ortaya çıkmış olması lazım. Adama müebbet veriyorsun. Bu durumda o kişinin eylemi sonucu ölen kalan birilerinin olması lazım. Ergenekon terör örgütünün eylemleri sonucunda ölen kalan birileri var mı? Nerde, ne zaman, kaç kişi öldü? İsimleri ne? Bu örgütün mensupları hangi eylemleri gerçekleştirdiler? Bu eylemler sonucu ülkenin neresinde ne oldu, kim zarar gördü? Ölenler, yaralananlar, bomba atıldıysa nerede ne zaman, kanunsuz eylemlerin bana dökümünü çıkaracaksın hem de ispatlı, delilli.

Ben ceza vermemeliydin demiyorum, ikna edici delil istiyorum. Kanunda yazıyor “devleti yıkmaya yönelik örgüt kurmak, bu örgüte üye olmak…” Şu yazdığımızın devamı yoksa insanlara ceza verilemez. “Devletin düzenini silah zoruyla değiştirmek” elbette suçtur; bu kişileri ellerinde silahlarla mı yakaladın? İspatlı delilli silahlı eylemleri var mı? Kişiye müebbet veriyorsun; devletin düzenini değiştirmeye teşebbüs için elbette ceza gerekir ama bu ceza müebbetse hukuk bitmiş demektir.

Devlet yıkılmış mı? Yok. Ölen kalan var mı? Delilli ispatlı (şu kadar insan, isimleri şu gibi) ortada değilse o da yok. Adam üç kişiyi kesiyor idamla yargılıyorsun. Hiçbir şey olmamış, yine aynı. Umuyorum müebbet verdiğiniz kişilerin arkalarında bıraktıkları cesetlerin kimlikleri gerekçeli karara eklidir.

Ben Ergenekon’a karşı siyasi bir blok değilim; suçluysalar cezalarını çeksinler. Ama isnat edilen suç çağdaş hukuk normlarına göre ya hiç cezayı gerektirmeyen özellikte ya da verilen cezalarla denklik sağlanamıyor. “Hükümeti yıkmak için plan yaptı, örgüt kurdu, örgüte üye oldu, müebbet verdim” dediğin zaman böyle bir karara kuşlar bile güler. Verdiğiniz cezaların geçerli olabilmesi için sanıkların bunun ilerisine geçmiş olmaları gerekir.

Türkiye’de birçok insan hükümeti yıkmak isteyebilir, bununla ilgili planlar yapabilir. Şöyle bir ülkeyi tarayın çoğu insanın bilgisayarında, hatıra defterinde, günlüğünde, not defterinde böyle niyetleri gösteren yazılar bulabilirsiniz. O zaman bunları tutuklayıp müebbet verin. Bir kişiye sadece örgüte üye olduğu için 41 yıl ceza verilmiş. İbret ve dehşetle okudum. Yeryüzünde böyle bir kanun yok! Adam bilmeden de üye olabilir. 41 yıl kardeşim!

Devleti yıkmak diye bir suç vardır ama cezası müebbet olamaz. Hele de yıkmaya teşebbüs müebbet hiç olamaz. Mahkeme heyeti sanki adeta siyasi infaz yapmış. Devleti yıkmanın (devlet yıkılmamış, teşebbüsün) cezası müebbet olduğu sanırım kanunda yazılı. O zaman bu kanunu değiştirmek gerekiyor. Kaldı ki Kerim Korkut teşebbüsü dahi suç saymıyor. Yapmak istemiş ama sonra vazgeçmiş, yapamamış, başaramamış, tam başaracakken yakalanmış… Ortada sonuç yoksa suç da yoktur.

Örgüt nedeniyle ölen kalan yaralanan biri varsa ispatlı delilli kimliğini bana göstereceksin. Çocuk oyuncağı değil, müebbet veriyorsun; idam olsa asacaktın. Bu arada kişilerin konumu önemli değil. Genelkurmay başkanın müebbet verilir miymiş? Suçu varsa verilir.

Bazı kişilerin evinde plan ve krokiler bulunmuş. Hatta ifadelere dayanarak arazi aramalarında gömülü silah ve cephane bulunmuş. Bunlar örgüt yapılanmasını gösterir; ancak müebbedi gerektirecek suç olamaz. Örgütün ve eylemlerin devleti yıkma amacında teşebbüs safhasında kalınmış olması hiç dikkate alınmamış. Öldürmek isteyen kişiyle öldürene aynı cezayı mı veriyorsun? Yani Ergenekon başarılı olsaydı, devleti yıksaydı; ama yine de failler tutuklansaydı müebbet almış kişiye yine müebbet verecektiniz. Nasıl fark olmaz ya! O zaman biz hiçbir şeyi teşebbüs safhasında bırakmayalım; nasılsa Türkiye kanunları teşebbüse de gerçekleşmeye de aynı cezayı veriyor.