Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '09

 
Kategori
Siyaset
 

Ergenekon ve Yandaş Medya

Herkese hayırlı olusun; 12. dalga Ergenekon operasyonu da gerçekleştirildi. 13.’ye Allah kerim. Bu operasyon da, daha önceki dalgalar gibi, sağ-lı sol-lu atışmalarla dolu büyük bir tartışmaya elverişli ortam sunmuş oldu.

Bu operasyonda merkez üssü Başkent Üniversitesi seçilmiş durumda. Bu durum aslında beni pek de şaşırtmadı. Çünkü Kanal B’de Yerel Seçim Özel programında Nahit DURU’nun söylediği sözleri, tutuklama ve aramalara adeta davetiye çıkarmıştı. Kamera arkasında yapmış olduğu hükümet kaşıtı konuşmaları, cezasız kalması pek de olası görünmüyordu. Zaten hükümet taraftarlarının hedefinde olan Mehmet HABERAL’ın bardağı da bu son damla ile taşmış oldu.

Hükümeti destekleyen televizyonlarda bu konuda oldukça taraflı yaklaşımlar sergilenmektedir. Gerçi karşı medyada da böyle yandaşlıklar söz konusu olsa da benim dikkatimi çeken Mehmet HABERAL’ın söylediği sözlerinin tutuklamaya sebep olan haklı gerekçelere örnek olarak sunulmadır. Mehmet HABERAL “Ne p..t’luk biliyorsan yap” demiş Nahit DURU’ya. Yandaş medya bunu ‘skandal’ ifadesi ile duyuruyor. İşin komikliği de burada başlıyor. AKP’de iktidara gelmek için ya da iktidarını devam ettirmek için neler yapmadı? Hatırlamayanlara ya da bilmeyenlere bazı örnekler verelim o zaman.

* ERBAKAN’ı siyasetten çekip, yerine mazlum sıfatı ile ERDOĞAN’ı getirilmesi,

* Seçim sonrasında siyasi yasağı kaldırılan ERDOĞAN’nın Siirt’ten, tesadüfen seçimlerin iptal edilmesi üzerine, millet vekili seçilmesi,

* Fakir ve yoksul milletin oy’unu kazanabilmek için herkese ‘diploma ver geç’ oyunu (ve hala süren),

* Seçimlerden önce sosyal yardım adı altında dağıtılan seçim rüşvetleri,

Sanırsam yukarı da saydığım iktidar olma oyunları bu günkü karşı medyanın yaptığı oyunlardan çok daha etkili yöntemlerdir. Bu durumun en büyük göstergesi AKP iktidarının hala devam etmesidir. Yoksa Saadet partisini AKP’nin oylarını çekmesi için gündeme taşımak pek de masumane ve bilindik bir oyun. Fakat buna karşın AKP’nin yandaş medya ve yazarları yukarıda saymış olduğum siyasi ahlaksızlıkları görmezden gelmektedir.

Ergenekon davası ile ilgili değinmek istediğim son nokta ise toplumun siyasi oluşumlarına engellemelerde bulunuyor olmasıdır. Bu operasyonlarla birlikte her türlü siyasi hareket artık suç kapsamında ele alınıyor gibi bir izlenim doğmaktadır. Çünkü iddianamelerde mevcut hükümete karşı fiili eylemde bulunmak gibi tanımlar yapılmaktadır. Oysa her türlü siyasi faaliyet mevcut hükümeti devirmek için ya da iktidar olmak için yapılır. Hükümete karşı fiili eylemde bulunmak gibi bir suç tanımı olmaz, olamaz da. Miting düzenlemek, taraftar toplamak, hükümet aleyhinde propaganda yapmak ya da seminer ve konferans düzenlemek siyasi süreçlerin bir parçasıdır. Bunlar hukuk çerçevesinde yapıldığı sürece suç olarak nitelendirilmemeli. Yoksa sohbet aralarında politika konuşmak, yazı yayınlamak, hatta seçimlerde hükümetin aleyhinde oy kullanmakta ‘hükümeti devirme’ noktasında bir suç işleme olarak düşünülebilir.


 
Toplam blog
: 4
: 343
Kayıt tarihi
: 26.02.07
 
 

Adana'da yüksek lisans okuyorum. Beş bucuk yıl Mili Eğitim' de resim öğretmenlik görevinden sonra Ah..