Ergenle doğru iletişim nasıl olmalı?

Bir evde ergen varsa o evde çatışmanın olmaması imkânsızdır. Nerede bizim gençlik, nerede şimdiki gençlik dediğinizi duyar gibiyim. Hatta daha da ileri gidersek; evdeki ergene, bizim zamanımızda böyle miydi?, büyüklerin yanında sesimizi bile çıkaramazdık, ama sen!(sen) öylemisin, cevaba cevapsın……....... Ergenle başlayan münakaşa eşlerin birbirini suçlamasıyla devam eder. Bu çocuğa hep sen yüz veriyorsun…… Ve tartışma uzar gider.

Anne babalar zamanında bu tür çatışmalar yaşadıklarını unuturlar. Yeniliğe ayak uyduramayınca da eski yaşam anlayışına tutunurlar. Oysaki yeniliğe açık olan gençler değişime hızla ayak uydurmakta daha başarılıdırlar. Kendilerine söz hakkı tanıyacak bir yönetim biçimini savunmaya başlarlar. Özellikle de baba baskısı olan evlatlar, toplumsal alanlardaki eylemlere yönelirler.

Peki, gençlerle uyum içinde yaşanamaz mı? Elbette ki yaşanabilir. Bu da gençlerle ebeveynlerin dayanışma içerisinde olmasıyla olur.

Öncelikle sözüm siz değerli gençlere; şunu hiçbir zaman unutmayınız, anne babalar asla sizin kötülüğünüzü istemezler, sizi kayıtsız, şartsız seven tek insan onlardır. Ne kadar yadırgasanız da anne ve babalarınızdan öğreneceğiniz çok şey vardır, ancak önemli olan aranızda doğru iletişimi kurabilmektir. Doğru iletişimde görev ebeveynlere düşüyor.

Pekâlâ, o halde gençlerle doğru ve etkili iletişim için nelere dikkat etmeliyiz?

Öncelikle çocuğunuzla konuşurken ben dilini kullanın.(mesela bunu böyle yapmamalısın yerine, bunu böyle yaparsan daha doğru olacağına inanıyorum gibi)

Ona söz hakkı verin.

Düşüncelerine değer verin ve bunu ona hissettirin.

Çocuğunuzun olumlu davranışlarını takdir edin.

Aşırı eleştirici olmaktan kaçının.

Onun endişelerine saygı duyun.

Başkaları ile asla kıyaslamayın.

Yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olun.

Onu sevdiğinizi her fırsatta söyleyin.

Çocuğunuzdan beklentileriniz çok fazla olmasın.

Çok fazla korumacı yaklaşımda bulunmayın.

Birlikte sosyal aktivitelere katılın.

Onun için önemli olan şeylere siz de önem verin.

Hatalı davranışlarını, konuşarak uyarın ve doğru olanı anlatın.

Yaşına uygun sorumluluklar verin, bu onun sorumluluk bilincini arttırır.

Disiplin ilkelerinde bir takım düzenlemeler yapın; Örneğin arkadaşlarla topluca sinemaya gitmek, eve biraz daha geç dönmek gibi. Bu gibi haklardan yoksun genç, arkadaşlarının yanında saygınlığını yitireceğinden sizinle sert çatışmalara girebilir.

Aşırı baskı ve kısıtlamaların baş kaldırmayı körükleyeceği unutmayın.

Bazen geçlerin davranışlarıı, anne ve babaları çileden çıkarır. Bu durumlarda öfkelenmemek elde değildir. Bu gibi durumlarda tamamen öfkeyi bastırmanın da gereği yoktur. Ancak aşağılayıcı, özelliklede arkadaşları yanında küçültücü sözlerden kaçınmak gerekir.

Değerli anne ve babalar, ergenlik dönemi geçici bir dönemdir. Bu dönem onlar için gerçekten çok zordur. Anne ve babayla, sosyal çevreyle çatışmaların olduğu bir dönemdir. Kötü arkadaşlarının etkisi altında da kalındığı bir dönemdir, ancak gencin kötü yola sapması arkadaşları sayesinde olmaz. Tersine, ailesinden yeterli destek bulamadığı zaman, olumsuz arkadaşlıklara yönelir.

Lütfen evlatlarımızdan desteğimizi esirgemeyelim.

Amaç yarınlara, sağlıklı, mutlu evlatlar yetiştirebilmek.

Saygılarımla.