Ergenlikte Kendi Kendine Doyum

Ergenlikte hormonal değişiklikler, cinsel tepkilerde büyük bir artışa yol açarlar. Hele erkek çocukları çok çabuk coşkulanırlar. Bazı durumlarda erkek çocuğu uykudayken kendiliğinden boşalma olur ve ilk boşalmalarını bu şekilde yaşayan çocuk oranı az değildir. Kız çocukları meni üretmedikleri ve boşalmadıkları halde, daha ender de olsa uykuda orgazm yaşayabilirler.


Kız ve erkek çocuklar arasındaki bu fark, istenerek yapılan masturbasyon için de geçerlidir. Ergenlikte bu eyleme girişen kızlarda oran yüzde 25 civarındayken, erkeklerde yüzde 100'e yakındır. Lâkin erkek ergenliğinin evrensel denilebilecek bu deneyimi sıklık ve teknik açısından bireyden bireye çok farklılık gösterir...


Bazı erkek çocukları düzenli ve sıkça kendilerini uyarırlarken, bazıları da seyrek ya da kısa bir yaşam devresinde kendi kendilerini uyarırlar. Sonuç olarak, ergenlikte erkek kısa bir sürede, isteğe bağlı olarak orgazma nasıl ulaşabileceğini öğrenir. Vücudunun tepkilerini tanıyarak zamanla bunlar üzerinde bir denetim kurabilir. Böylece yeni gelişen cinsel yeteneklerine hakim olma duygusunu da geliştirir.


Erkeklerin, cinsel konularda birbirlerine bilgi aktarmada kızlardan daha atılgan oldukları bir gerçektir. Bu yaştaki erkeklerde çoğunlukla açık saçık görüntüler, ilk arzuyu uyandıran, hayâlgücünü harekete geçiren etmen olur. Masturbasyon eşliğindeki düşlemeler daha ileri yaşlarda gelişmiş fantezilere dönüşebilir. Fiziksel açıdan mekanikleşmeye ve can sıkıcı bir hale dönüşmeye yatkın olan kendi kendini tatmin, bu fanteziler sayesinde çekiciliğini korur.


Çoğu erkek çocuğu masturbasyon eyleminin nasıl yapılacağını kendinden daha büyük arkadaşlarından öğrenirken, kızlar bu pratiği genellikle yalnız başlarına geliştirirler. Gerçekte yaptığının ne olduğunu bilmeden yıllarca kendi kendini uyarmış olan kızlara rastlamak olasıdır.


Hemen tüm yeni yetme erkek çocukları kendi kendini uyardıkları için, bilimsel gerçeklerden haberdar edilmeleri önemlidir. Masturbasyonun kendi içerisinde zararlı olmadığını, lâkin hiçbir zaman da aşırıya kaçılmaması gerektiğini anlatmak şarttır. Kısa bir süre içerisinde kimi insanlar diğer bazılarından daha fazla sayıda orgazma ulaşabilirler. Fakat kimsenin kendi kendini çok fazla uyarması diye birşey olamaz. Çünkü bir süre sonra, eğer vücut dinlendirilmeyecek olursa zaten tepki gösterecektir.


Gençlerin gerilimlerini gidermesi ve düş dünyalarını uyarması açısından masturbasyonun yararlı bir edim olduğu söylenebilir. Cinsel hastalıklara yol açamayacağı için tedirgin edici bir yanı da yoktur. Ayrıca kızların da erkeklerin de ilerideki yaşantılarında, eşleriyle daha iyi anlaşmalarına ve cinsel uyum sağlamalarına yardımcı olabilir.


Lâkin mutlaka belirtilmesi gerekir ki, bazı bunalımlı ve yalnız gençler için masturbasyon bir tutku haline gelebilir. Genellikle bunalımın temelinde, okul veya evdeki yoğun baskı türünden cinsel olmayan bir sorun yatar. Masturbasyon bu durumda, gerçek sorunla yüzyüze gelmemek için başvurulan bir kaçış veya yalancı bir özürdür. Tabii ki burada çözülmesi gereken, temelde yatan gerçek problemdir.