Erguvan ağaçları çiçek açmışlar, İstanbul'da

Nedendir? Bir vesile ya da bir bahane olmadı aradan geçen yıllar boyunca. Şimdi giden yıllara mı ağlasam? Yoksa yiten giden yıllar içerisinde İstanbul’a niye gelmediğime mi?  

Bilmem? Kısmet bu güne imiş demeli.  

Bir gün Milliyet Bülten’de 9. Nisan’da toplantı çağrısını okudum, blog yazarlarının. Hani; Antalya’daki toplantıya katılmam çılgın bir fikrin peşi sıra gitmekti ama ( Çok da iyi olmuştu) İSTANBUL’a gelmeye karar vermem çılgınlık ötesi bir duygu idi. İstanbul’u bilmem, yol bilmem, iz bilmem! Olsun sora sora Bağdat bulunmuş. Değil mi?  

Ataköy’deki Bakırköy öğretmen evindeki toplantıya arkadaşlarımın eşliğinde (aman kaybolmayayım diye) gittim.  

İstanbul mevkiinde yaşayan blog yazarlarımız: Yılmaz Çetingöz, Hızır Kabil, Uçurtmalar (Adnan Şimşek) Hatice Atalay, Kadri Kanpak, Ankara’dan Mehmet emin Yolsal, Ahmet Yılmaz ve Melekler Yüreğinizden Öpsün/ Sabiha Rana ile muhteşem bir sohbet ardı sıra toplantı gerçekleştirdik.  

Her şeyden öte İstanbul’daki yazar arkadaşlarımın sıcak karşılamalarına ve mükemmel konukseverliklerine teşekkürler ediyorum.  

Sabiha Rana muhteşemdi. Hatta muhteşem ötesi.  

6666 blog yazarına! Hit teknikleri ile ilgili öyle tüyolar verdi ki.  

Çözemediler!  

Bir daha ki toplantıya!  

Tebrikler ediyorum Sabiha Rana ‘Melekler Yüreğinizden Öpsün’ sizi. (bizleri de)  

Neler konuştuğumuz? İşin sırrı ayrıntılarda gizlidir. Anlatmayacağım!  

Ya İSTANBUL.  

Ey İstanbul.  

Gönüllerin baş tacı, aşkların şehri, muhteşem İstanbul.  

AH! Nasıl hayıflandım nasıl!  

Yıllardır niye gelmemişim? Taşı toprağı altın, toprağından tarih fışkıran, açık hava müzesi İstanbul.  

Arkadaşlar ben İstanbul’a hayran oldum pardon âşık oldum. (Aman İzmir’dekiler duymasın. Ay! Duysunlar. Zaten uzun süre İstanbul dinleyecekler benden.)  

Mücevher gibi ışıldayan ‘O’ muhteşem gerdanlık, yedi tepe İstanbul.  

ERGUVAN ağaçları çiçek açmışlar.  

Laleler, renk cümbüşü içerisinde, kucak kucak sevgi ile sardılar bedenimi, ruhumun ta derinliklerini.  

Yüreğimi, gönlümü ve aklımın bir kısmını (birazı kalsın lazım olacak) İstanbul’da bırakarak 16 Nisan Ankara toplantısına gitmeye hazırlanıyorum şimdi.  

Bilmem ki? İstanbul’daki anılarımla ilgili yazı dizisi mi hazırlamaya başlasam acaba?  

Bir dahaki toplantılarda da bir araya gelebilmek dileği ile arkadaşlar.  

Ben de bu İSTANBUL aşkı süregeldiğ