Erimez demir dağlar - Ergenekon nereye?

Önceden bir kısım isimler ile ele aldığım bu konu ve özü ile bu örgüt şeması, gün geçtikçe daha derinlere iniyor ve Ankara’nın parklarında gömülü silahlar ve cephaneler ile bizlere olayın derinliğini anlatıyor.

Dolaylı yollardan da olsa örgütü -aslında Atatürk’ü ve Cumhuriyeti- savunanlar bu gerçekler bu el bombaları ve lav silahları ardından da konuşmaları gerekmez mi? Rejimi korumak için gerekli araçların mutlaka olması gerektiğinden söz etmesi gerekmez mi? Neymiş efendim içeriye alınanların tümü Atatürk sevdalısı ABD karşıtı imiş.. Bu aslında ABD’nin Türkiye’den bir isteği imiş..

Komplo kurmak oldukça zevkli bir iş olmakla beraber ayırıca kimi zaman insanı yeterince de güldürebilmekte. Bu söylenenlere mi gülüyorum hayır ancak yaşanan olaylar karşısında bir muhalefetin mutlaka olması gerektiğini düşünen bir kısım siyasetçi ve zihniyet sahibi öyle garip cümleler ve açıklamalar oluşturuyorlar ki bir mizah perdesi açılıyor adeta.

Sarıklara dolanan insanları yaratan, Fadime Şahin’leri yaratan ve neticesinde bir ABD karşıtı olan Erbakan yönetimini aşağı alanlar, şimdi ABD karşıtları oldukları için içeri tıkılmaya susturulmaya çalışılıyorlarmış.. Evet ABD karşıtı olunmalı ama bunu bir dindar bir İslam ve İrfan sahibi yapmamalı yapılacaksa da biz yani Atatürkçiler yapmalıyız fikri ile, silahlar mermiler el bombaları.. O kadar çok ki üstelik saklamak için evler de yetmiyor ve Ankara’nın parkları mesken oluyor. Şimdi yeni bir fikir gelişirse hiç şaşmam.. “Emniyet oraya o silahları önceden gömdü” Bu ülke bunu da söyler, hiç de şaşırmam.

Savunulacak bir yanı kalmadığını gördüğünde en azından sus, susmayı bil ey siyaset sahibi, yer makam sahibi ve kendini aydın görenler topluluğu. Daha ne kadar derine gidecek hangi cinayetlerin olayların ardından kimler çıkacak bilmiyorum ama bilmek istiyorum. Ülkemin son 30 yılının ve belki de daha gerisinin birçok karanlığı bu koca dağın eritilmesi ile ortaya çıkacaktır. Buna cesaret etmeyi başaran yürekli savcıları ve arkasında duran siyasi iradeyi şu noktada destekleniyorum.

http://www.kenaneksi.com/blog/?p=829

Kenan Ekşi