Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '08

 
Kategori
Dostluk
 

Erkan Ocaklı

Erkan Ocaklıyı Sevenlere Selam Olsun

Bu hafta Karadeniz’den bir yıldız daha kaydı. Sadece Karadeniz’den değil, tüm yurttan bir yıldız kaydı. Çünkü Karadeniz’in yıldızları genelde bir başka oluyor. Daha genel, daha parlak, daha aydınlatıcı yıldız oluyorlar.

Evet, Erkan Ocaklı Rahmeti Rahmana kavuştu. Çok yıldız bıraktı arkasında. Allah kendisinden razı olsun.

Karadeniz insanına, Karadeniz müziğine çok şey kazandıran; doğru, düzgün, beyefendi bir insandı Erkan. Karadeniz insanında bulunan hırçınlık, deli doluluk elbette kendisinde de vardı. Olamaması anormallik olurdu. Ancak, bir insan için ölçü nedir bizim için? Bu memleketi sevip sevmediği, çalışkanlığı, üretkenliği, kavgadan uzaklığı, gençlerin önünü açmasıdır. Erkan bunların hepsine sahipti. Bu ölçülere göre benden 10 numarayı almıştır. Halkın çoğundan da aynı numarayı almıştır diye düşünüyorum.

Biz Erkan Ocaklı’yı pek tanıyamadık. Evet, müzikleriyle büyüdük. Onun türkülerini icra edenleri daha çok tanıdık. O doğruları dosdoğru söylemiş, eğilmemiş. O, Karadeniz uşağı insanlara hep güzel mesajlar vermiş. Memleket sevgisi, doğruluk ve dürüstlükten hep dem vurmuş. Bu dürüstlüğünden dolayı maalesef hep sansürlendi. Maalesef bu mesajlar ülkemizde para etmiyor. Bu güzellikleri ancak yörenin televizyonundan (Karadeniz televizyonundan) öğreniyoruz. Öldükten sonra bu güzel insanlar hatırlanıyor. Ancak iş işten geçmiş oluyor.

Türk müziğinin bir duayenini kaybettik. Karadeniz’in reklam babasını kaybettik. 400 civarı bir beste. Ne kadar dolu bir hayat. Üretkenlik bu olmalı.

Ne annem var ne babam, gurbet elde yalnızım.

Mısırı kuruttun mi, ambarda duruttun mi.

Hapishane içinde volta vuramayirum.

...


Karadeniz insanı, gurbetiler bu türkülerle büyüdüler. Doğu müziği ortalıkta yokken bu türküler söylenirdi memlekette. Bu müzikler sadece karedeniz insanı tarafından sevilmedi. Tüm ülke insanı bu türküleri sevdi. Ama ne yazık ki bu sanatçıyı memleket yeterince tanıyamadı. Sanatçılar, insanları sadece eğlendiren değil, onların güzel ve iyi yönlerini ortaya çıkaran kahramanlardır. Erkan bunlardan biriydi.

Yetmişli yıllar Türk sinemasının dibe vurduğu yıllardır. Ahlaksızlığın diz boyu olduğu yıllardır. Bu yıllarda nefsine hâkim olan, ahlaki değerleri paranın üzerinde tutan ender sanatçılardan biridir. O ahlaksızlık tuzağına düşmedi. Bütün dünyalıklarını elinin tersiyle itmiş ve bu gün mezarında rahat uyuyacak yatırımı yapmış bir sanatıdır. “Ben annemin seyretmesine tahammül edemeyeceğim bir filmin benzerinde oynayamam” felsefesini düşünüp uygulayan bir insandı. Öncelikle bir sanatçı değil öncelikle bir insandı. Nerede o “sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma” felsefesi.

Dün akşam televizyonda “İbo Şovu” izliyordum. Erkan Ocaklı’nın vefat ettiği gün. Erkan Ocaklı’yı anlatacak diye bekledim. En azından bir iki türküsü söyler diye düşündüm. Ama programa öyle bir başladı ki dedim herhalde öldüğünden habersiz bu adam. Daha sora herhalde canlı yayınlanmıyor diye aklımdan geçti. Ama ne gezer, sol tarafta canlı yazıyor. Program 10-15 dakika devam ettikten sona lütfen bahsetti. “Hepimiz ölümlüyüz, Erkan Ocaklıyı da kaybettik, Allah rahmet eylesin” şeklinde bir bahis geçti.

Çifte standardın bir örneğini daha yine görmüş oldum. Bazı sanatçıların ölümünü bir program boyunca gözyaşlarıyla anarken Erkan Ocaklı’yı bir cümle ile geçtikten sonra “vur patlasın çal oynasın” devam etmek çifte standardın daniskasıdır. Demek ki bazı sanatçılar(!) timsah gözyaşını iyi döküyorlar. Adam düşünmüyor değil. Yoksa bir menfaati olmadı mı rahmetliden. Bence çok yanlış bir davranış bu. "Ayağında kundurayla" sevdiğim İbrahim Tatlıses adına çok üzüldüm.

Erkan Ocaklı öncelikle Karadeniz insanına, sonra da ülkemiz insanına müzik adına çok güzel eserler bıraktı. Karadeniz müziğine gönül verenler bu bayrağı daha güzel bir yere getirmek zorundadır. Özellikle İsmail Türüt’e çok büyük görev düşüyor. Rahmetli Kazım Koyuncu da aynı yolda yürümüş ama genç yaşta aramızdan ayrılmıştır. Evet, Volkan Konak, İsmail Türüt, Fuat Saka….. bu bayrağı daha yükseklere taşımalıdırlar. İnşallah bu değerler ve müzikler daha geniş kitlerle ulaşır.

Allah gani gani rahmet eylesin. Ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. Ezanlardan sana da pay ayrılacak inşallah.


İsmet YALÇINKAYA

Tokat Final Dergisi Dershanesi

 
Toplam blog
: 137
: 1557
Kayıt tarihi
: 23.06.08
 
 

1963 yılı Trabzon Of doğumluyu. Emekli Öğretmenim Eğitimle ilgili konulara ilgim uzun yıllar önce..