Erkeğin testosteron seviyesi

Geçen akşam, rutin e-posta kontrollerimi yaparken, Facebook arkadaşlarımdan birinin, beni x bir açıkhava etkinlik grubuna eklediğini gördüm.

Öncesinde belirteyim: Aktiviteyi severim. İçinde spor barındıran aktiviteleri çok severim. Eminim benim gibi düşünen ve hisseden kadınlar da vardır.

Dolayısıyla bu grup ilgimi çekti. Sayfayı açar açmaz ilk paylaşımlardan biri olan Airsoft videosuna gözüm takıldı. Daha önce karşılaşmayanlar için; Airsoft, açık bir sahada, gerçeğine benzeyen ancak plastik mermili silahlarla oynanan bir savaş simülasyonu oyunu.

Acemileri birliğe alıp almadıklarını sordum. Beni gruba ekleyen arkadaşım, gayet nazik bir şekilde katılımın herkese açık olduğunu yazdı ve diğer sorularıma aynı ilgiyle yanıt verdi.

Her şey mükemmel ilerliyordu. Ta ki tanımadığım bir takım üyesi yorum yapana kadar:
- “Yalnız bu erkek oyunu.”

Önemsemedim. Keza “izlediğim videodaki Türk takımı dahil” Airsoft oyununun, tüm dünyada kadın katılımcılarının olduğunu biliyorum.

Ancak “erkek” yerinde duramadı ve ikinci yorumunu yaptı:
- “Ortamın testosteron seviyesi hayli yüksek :)”.

Airsoft’un tüm dünyada kadın katılımcıları var ancak konu bize gelince: Ellerindeki silahları unutup, dürtüleriyle savaşmaya başlayan erkekler de var demek ki...

Kendimi bir kadın olarak çok kötü hissettim.

Bana davet gönderen ve sorularımı incelikle yanıtlayan arkadaşıma kibarca vazgeçtiğimi söyleyip, teşekkür ettiğim bir mesaj yazdım. Gruptan ayrıldım.

*

Gruptan ayrıldıktan sonra, oyunun amacının bir takım oluşturarak etkinliğe katılmak olduğunu ve cinsiyetin bir önemi olmadığını savunan erkekler de olmuş.

Bu sevindirici.

*

Gelelim konuyu bağlayacağım yere:

Türkiye’de;

İşsizlik sorunu cinsiyet ayırt ediyor ve kadınlara daha acımasız davranıyor.

Siyasette kadın kendini yeterince temsil edemiyor.

Sosyal hayatta “gece dışarı tek çıkılmaz, tek başına yaşanmaz, bu şekilde konuşulmaz” gibi sansürlerle engelleniyor.

Spor etkinliklerinde dahi kadın, testosteronları harekete geçiren obje olarak algılanıyor.

Kadınlar için mi üzüntü duyayım, yoksa “erkek”in zihniyeti için mi… Bilemiyorum.

*

Koca Nazım’ın bir sözü var: “Yüreğin, kadını erkeği yoktur."

Ey Nazım; gel gör ki…