Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '12

 
Kategori
Blog
 

Erkek blog'cular neden nal toplar?

Erkek blog'cular neden nal toplar?
 

B  U  N  L  A  R  I …

& Tıklanma yüzdeleri itibariyle erkek blogcuların neden “nal” topladıklarının “sır” olmaktan çıktığını, cinsiyetin baş faktör olduğunu,

& Bu işler, neden böyle oluyor diye, dönüp arkamıza baktığımızda, önce bayan olmak gerektiğini, sonra da arkanız ekrana yarı dönük bir gizemli resminizi koyacaksınız dediğimizi, (Resim sizin olmayabilir de. Dert mi?)

& Facebook çıktı çıkalı, herkeslerin dökünüp saçıldığını, bu sayede sanalların su yüzüne çıktığını,

& Bazılarımız çok kızar / Eksik  çıkarsa yazılar /  Ossaat telefonu açar / Çamurlara yatar: / “O insanla beni anma / Aynı kefeye koyma / Elalem ne der sonra / Her söylenene kanma / Ağzını çalkala / Dişlerini fırçala / Beni öyle çalkalama / Bozuşuruz sonra /  Oy dingala dingala / Kömür de koydum mangala /  Çalkala yavrum, çalkala”, dendiğini,

& “İşte size blok. Yeme de yanında yat. Gelsin tıklar, gitsin tıklar; /  Sokuşturulsun kılçıklar,/ Atılsın başlıklar, / Kırılsın nacaklar, duyulsun ahlar! /  Yorumlar da, yorumlar, / Birbirini tırmalar,/ Yenen herzeler, / Nerde o naneler /  Ay hepsi de mi takmaymış./ Ay inanmıyorum kız!” / Yorum sayfaları biter,  / Çevir kaz yanmasın der./ Lingo lingo şişeler, / Ellerin dert görmesin emi?  / Yesin onu nenesi,  / Komşudan gelir sesi / “ Ölümü gör, kimseye söylemem” /. Ah başımı alıp nerelere gidem. / Sormaz mı üstelik memnun musun taktırdığın yerden? / Ah, ah ah. / Önümüz yaz. / Elinde mayosu, /  Ah deniz banyosu.. / Ah Asiye’min güğümleri aynalı,” dediğimizi,

 & A be kaynana olcak kemçık / Açtırma kutuyu / Sületme kötüyü / Zurla kuca mı edecen bana / Kapçık aazlı uulun Feti’yi / Bi şişe kiloluk rakı olur mu başlık parası / Serhuş edip / Düve düve razı etmiştir ulun babamı / Daa kapanmamıştır bööründeki sumsuk yarası / Bir uulun ulacak cüceye bakasın bir de bana / Una içirmemiş mi dirsin sütünden kana kana / Gelinim dimen yitmez midir / Sevinesin, yakasın kıçcağızına kına…”

& Bu şiiri sayfasında yayınlayan uzun skeç tarzındaki yazısıyle Yüksel Önaçan’ın kayıplarda olduğunu

& Esas derdimizin bu çakma, kakma, takma hallere bürünmesinin esas sebebini de anlayabilmiş olmadığımızı, demek ki günlerden bir gün MB’dan sepetlenseler, onlara acıyanların çıkıp çıkmayacağını bilemeyeceğimizi,

& Bir zamanlar Bloğumuzda Neşe İleri vardı. Kaz Dağlarına gidip, oranın valisi olduğunu, cız-bız yapıp kaz çevirmeleri yaparak, dostlarını ziyafete çağırdığını, ama gözünün Ege’de kaldığını, bir fırsatını bulup da Ege’de mahalle muhtarlığına soyunursa, şaşmamak gerektiğini, Ege sevgisinin bambaşka olduğunu, gözünün hep, “Ya seyahat” te olduğunu,

 & Laylaylom’lu yazıları “beze” ye benzettiğimizi, Marmaris’ te de bu tatlı türünün “içi boş” ismi ile satıldığını, bu tatlının imalâtçıların, zaman zaman, MB’daki blog katagorisi arenasında birbirleriyle yarışır olduklarını, “laylom” ile lâylaylom” cuların ara sıra kapıştıklarını,

& MB arenasında, silâhşor ve leydilerinin belirlendiğini ana sayfada her gün aşağıdaki rakamların değişe değişe sergilendiğini, bloğun en çok okunanlar arasında Sabiha Rana’nın bulunduğunu, her kategoride başı çektiğini,

& “Bir bilmecemiz var diyerek,” aşağıdaki soruyu herkese sorduğumuzu, “ tanıyabilecek misiniz? Kimdir?” dediğimizi,

& Yedi düvelde at koşturan Amazonların kraliçesi, peri padişahının gözde sultanı, binicisini atı ile suya sulamağa götüren, 7 sefer de susuz getiren, yarışmalı, yarışmasız bütün kategorilerde basmadığı yer bırakmayan, kimi zaman içimizdeki editör diye anılan, gökte ararken yerde bulduğumuz,

& Yere düşse de, bir avuç toprakla kalkan herkesin sevgilisi, ağzı sıkı, gönlü geniş, kahkahası bol, blogda barometrik sıkıntılara göre, lokma döker gibi blog döktüren, biz kullarına hiç acımayıp, blog uzunluklarının bir ucu Maçka’da, diğer ucu Sultanahmette olan, metin içinde, bir tek bu kraliçenin resimleri yayınlanan, namazında, niyazında, en seksi yazıları yazan modern, çağdaş, yedi düvelle barışık, duvarlarında aslı olmasının yanı sıra,  dolap raflarında diplomalarını koyacak yer bulamayan

& “ a be iyi fal bakar, yürek yakar, at bi ellilik de sonunu sülüyeyim. Abe sen ne güzelsin epten büle öpülesin!” diyen bu blogcumuz kimdir? dediğimizi,
BİLİYOR
MUYDUNUZ ?


 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..