Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '06

 
Kategori
Psikoloji
 

Erkek çocuk isteği

Erkek çocuk isteği
 

Sadece Türk toplumuna mı özeldir bu olgu yoksa insanoğlunun genlerine işlenmiş en başta gelen içgüdülerinden midir bilemiyorum ama çağımızda insanların hala erkek çocuk istemelerindeki ısrar üzerine yazmak istedim bugün. En eğitimli Türk erkeğinin (haksızlık etmeyelim(!) bazı Türk kadınlarının) bile iliklerine kadar hissettikleri bir istek bu. Eğitimleri ya da sosyal konumları gereği bunu dile getirmeseler de bir noktada patlıyor bu istek ve insanoğlunun yaşamsal dürtülerinin ne kadar kuvvetli olduğuna bir kez daha tanık oluyor karşısındaki. Benim tanık olduklarım bu dürtünün eğitim ya da başka bir şeyle bastırılamayacağı şeklinde ama bu dürtüyü gerçekleştirmek için eşlerden özellikle kadınların çektiklerini gördükçe ve okudukça isyan edesi geliyor insanın. Beş, yedi kız çocuğundan sonra hala erkek çocuğu isteğiyle kadının hayatını hiçe sayarak çabaların sürmesi nasıl bir toplumsal yargı ya da beklenti içinde olduğumuzu düşündürdü bana. Bu nemenem bir yargı ya da beklentidir ki insanın hayat yoldaşının hayatına mal olacak kadar bir zorlamayı getirir. Çevreden/büyük aileden gelen nasıl bir baskıdır ki insanların hayatını zehir eder. Dünyaya sapasağlam gelmiş kız çocuklarıyla mutlu bir yaşam geçirmek varken neden hayatı hem eşine hem kızlarına hem de kendine zehir eder bir insan. Böyle bir içgüdünün varlığını elbette yadsımak mümkün değil ama bu içgüdüyü toplumsal olarak bu kadar büyütmek, insanların hayatlarının birincil hedefi haline getirmek toplumumuzu nereye götürür? Kız olsun erkek olsun çocuğunu eğitemedikten sonra onlara kendimizinkinden çok daha iyi bir hayatı sağlayamadıktan sonra çocuk sahibi olmanın anlamı nedir? Toplumumuzun gizli bir yarası durumundaki erkek çocuğu sahibi olma isteği kaç kadının hayatına mal oldu ya da daha kaç kadının hayatına mal olacak? Kaç mutlu giden evlilik bu istek yüzünden yıkılacak? Bunun bir çözümü var mı?

Elbette ki var! Modern tıbbın sunduğu çözümler... Tabii ki isteyen arayan bulur! Eğitim... Böyle bir isteğin günümüz şartlarıyla hiç de bağdaşmadığını önce kendisine sonra çevresine anlatabilecek kadar bilgi ve donanım sahibi olmak... Ama en önemlisi sevgi ve saygı! Erkeğin kendisine ve eşine olan sevgi ve saygısı her şeyin ilacı.

Biyolojik olarak çocuğun cinsiyeti babanın spermleriyle belirleniyor. Bu kanıtlanmış bir gerçek. Bu nedenle çevremizde bu konuda ızdırap çeken aileler varsa öncelikle bunu onlara anlatmak gerekiyor. Eğer babanın spermiyle ilgili ya da genetik olarak getirdikleriyle ilgili bir sıkıntı varsa bunun tıbben çözümünün aranması gerekmekte. Anlayacağınız kısacası bu işte kadınların günahı yok!

 
Toplam blog
: 4
: 4439
Kayıt tarihi
: 19.07.06
 
 

Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi mezunuyum.  Aynı alanda yüksek lisans ve doktora derecel..