Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Erkek ve kadınlar için tüyolara devam!..

Beyler, bayanlar bu günkü konu biraz zor; anlatması da, anlaşılması da…

Pek önemli bir konu olduğundan şansımızı bir deneyelim!

Hani o içimizin kıpır kıpır olduğu, mutluluktan ayaklarımızın yere basmadığı zamanlar var ya, hah işte, ikili ilişkinin en cazip zamanı; her şeyi yapabiliriz onun için, tüm maharetlerimizi de sergilemek isteriz!

Bu duygu erkek kadın dinlemiyor!

Her iki tarafta da aynı, benden söylemesi… ( Aşıkmış gibi davrananlar konumuz dışıdır, bu ayrı bir tüyo meselesidir!)

******

Her iki taraf da karşısındakini mutlu etme çabasındadır, neredeyse bir yarış yaşanır!

Öyle hoş bir durumdur ki, hiçbir tarafın aklında kötülük yoktur!...

İşte, işin anlatması ve anlaşılmasındaki zorluk da buradadır!

******

Hiçbir art niyet taşımayan bu davranışlar gün geliyor ilişkiyi zorluyor…

Mesela, iki taraf da “Yemek yapayım sana” diyor, biri ısrar ediyor “Lütfen izin ver aşkım…”

Diğeri pes ediyor, buyur sevgilim…

Hımmm… Yemek de nefis… (Olmasa da lafı mı olur!)

Ertesi gün diğeri “Bugün sıra bende…” diyor, maksat aynı!

Bir önceki günden keyiflenen taraf ısrar ediyor yine, “Ama aşkım! Ben şunu yapmayı planlamıştım, senin için…”

Sonraki gün ve diğerlerinde yemek yapma işi artık bir tarafın sorumluluk alanına girmiştir bile!

******

İşin ilginç tarafı hiçbir taraf bilinçli olarak bunu yapmaz!

Aynı adımlar atılırken taraflardan biri bir adım daha fazla atmak ister, birkaç adım daha attığında farkında olmadan arayı öyle bir açar ki; geride kalan pes etmiştir!

Önceleri pek keyifli devam eden durum, sorumluluk olarak omuza yüklenmeye başlandığında rahatsız edici olur!

Rahatsızlık da gün gelir karşı tarafı suçlamaya kadar varır…

Oysa… Karşı tarafın suçu diye nitelendirilen üstlenilen bir keyiften el-etek çekme durumudur!

******

Yani, kendi keyfinden feragat etmiştir, bu arada da doğal olarak bir, iki adım derken, geride kalmayı bir şekilde sindirmiş, hatta keyif almaya başlamıştır!

Bu durumda kime kızmalı?

Cevap veriyorum: Hiç birine!

******

Şahsen, bir işi üstlenen biri varken ben diğer bir işle meşgul olmayı yeğlerim!

Hem “Yaparım” diyene müdahale hoş değildir, hem de bir iş üzerinde iki ayrı kişinin emeği gereksizdir!

******

Toparlarsak: Aynı start çizgisinden başlıyoruz, bir taraf bir adım öne geçiyor, arkada kalan arayı kapatmak istiyor, izin verilirse ne ala…

İzin verilmezse, iki, üç adım fark derken, kendini en fazla kanıtlamak isteyenin elinde patlıyor!

Aylar, yıllar sonra bu başlangıç unutuluyor ve sorumluluğu üzerine alan taraf haykırıyor: Hiç yardım etmiyorsun bana!

******

Adımlarımızı atarken dikkatli olmalıyız!

Farkına dahi varmadan kendimize sorumluluklar yüklüyor, altında ezildikçe de karşı tarafı suçluyoruz!

O zaman, ne yapıyormuşuz: Karşı tarafa da kendini kanıtlama hakkı tanıyormuşuz!

Adımları bir o, bir sen atmaya çalışıyormuşuz!

Üç adım öteye gitmek o an için pek hoş gelse de, gün gelip can acıtabiliyormuş!...

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..