Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Ruşen Nur Arıkan Uzman Psikolog

http://blog.milliyet.com.tr/rusennurarikan

29 Kasım '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Erkekler aşık olunca

Ünlü psikanalist Rollo May, kadın-erkek ilişkisi için; "Tuhaf nedenlerle en çok önem taşıyan 

şeyleri paylaşmakta utangacız. Böylece insanlar kendilerini, bir ilişkide  daha tehlikeli 
ve zedelenebilir kılacak fantezilerini, umutlarını, korkularını ve arzularını 
paylaşmaktansa, bedenlerini paylaşıyorlar, hemen yatağa atlayıp kısa-devre yapıyorlar." 
diyor.
 
Genellikle yaşamlarının önemli bir bölümünde kısa süreli ilişki yaşayan, daha çok fiziksel 
beraberlikleri olmuş erkek danışanlarımın, bir gün "aşk" a düştüklerinde, sudan çıkmış 
balık gibi ne yapacaklarını şaşırdıklarını, nasıl davranacaklarını bilemediklerini, 
endişeye kapıldıklarını, kaybetme korkusunu çok yoğun yaşadıklarını görüyorum.
 
Birini tanımaya yakın durdukça, karşınıza çıkacak olan yeni durumdan hem heyecan, hem kaygı 
duyarsınız. Kendimizi bir ilişkiye bıraktığımızda, gerçek anlamda bir yakınlık oluşur, 
sadece bedensel bir yakınlığın arkasından gelen duygu, boşluğun sesidir. Birbirini 
tanımayan iki kişinin, sevişme sonrası yaşadığı yabancılaşma bu nedenledir. 
 
Erkek danışanlarım, duygusal ilişkilerinde daha önce hiç tatmadıkları coşkuyu, huzuru, 
adanma isteğini, birine birşeyler vermenin hazzını ve nasıl değiştiklerini anlattıklarında 
benim de gözlerimin içi parlıyor... Neden mi? Kendileri için çok iyi birşey yaptıklarını 
düşündüğümden...
 
Artık bundan etkilenmeksizin çıkamayacaklarını biliyorum, bundan sonra hep bu tadı 
arayacaklarını biliyorum, artık o kadar korkmadıklarını ve birini sevmeye ve birilerinin 
onu sevmesine izin verdiklerini biliyorum ve CESARET GÖSTERDİKLERİNİ biliyorum.
 
Üzülüp, kırılabilme riskine karşı cesaret gösterebilme...
 
Arka arkaya yaşadığı kısa süreli veya tek gecelik ilişkilerin arkasından bir erkek 
danışanım; "O kadar hızlı yaşıyordum ki, hemen hemen herşeyi denedim ama giderek daha 
mutsuz oluyordum, hatta bir ara panik atak yaşadım. Hiçbir şey zevk vermemeye başladı, 
herşeyin ....nu çıkartmıştım." diyerek anlattığı durum, yukarıda bahsettiğim "yakınlık" 
ihtiyacının öneminin özeti gibi.
 
Tabii ki bu türde yaşanan bir ilişki de  yani paylaşımların yoğun olduğu, sürekliliği olan, 
sevdiğiniz ve alıştığınız, değer verdiğiniz kişi ile olan ilişki, devam etmeyip birgün 
bitebiliyor. İşte ne olursa ondan sonra oluyor.
 
İşinde başarılı, daha önce kendi doğrularına göre yaşayan ve hayatını devam ettiren erkek 
danışanlarımın; ciddi bir sarsıntı geçirdiğini, alkol kullanımını artırdığını, iş veriminin 
düştüğünü, uykusuzluk ve "yaygın kaygı bozukluğu" gibi bazı psikolojik sorunlar yaşadığını 
görmekteyim.
 
Kayıp duygusunu çok ağır yaşadıklarını gözlemliyorum. "Bir daha böyle bir ilişki 
yaşayabilecek miyim?", "Yalnız kalmak istemiyorum." düşünceleri kendilerini esir alıyor.
 
Aslında kayıp duygusunu bu kadar şiddetli yaşamalarının nedeni, daha önceleri bir savunma 
durumu olarak duygusal ilişkileri aşağılamaları ve bundan kaçınmaları. Eğer olması gereken 
zamanlarda ilişkilerde derinleşmeye izin verseler, risk alabilseler, yüzleşmekten 
kaçmasalar, bu kadar hazırlıksız yakalanmayacaklar. Ayrılık olacaksa yine üzülüp, yine yas 
tutacaklar ama bunu normal sürecinde yaşayıp atlatacaklar.
 
Sonuç olarak, bu süreci sıkıntılı geçiren danışanlarım ile birlikte bu süreci; kendisini 
anlama, bundan sonraki ilişkilerinde yeni bir anlayış kazanma ve güçlenme hedefine yönelik 
olarak çalışıyoruz.
 
Afyon etkisi yaratan yaşantılardan uzaklaşıp, yaşadığınızı hissetmeye doğru giden yolun 
önemli duraklarından birisi olan bu dönemler, inanın çok kıymetli...        
 
 
Toplam blog
: 169
: 2363
Kayıt tarihi
: 23.11.10
 
 

İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul' da tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü' ünde..