Erkekler dansöz gibi oynamalı mı?

Kollarını şöyle kartal gibi açarak piste bir giriş yaptı. Resmen büyülendim. Kadir inanır geldi zannettim. Güzel bir edayla misket oynadı. Arkasından atabarı, arkasından halay, arkasından ankara havası... Gömleği terden sırılsıklam olmuştu yanımdan geçip giderken. Cennete düştüm galiba diye düşündüm.

Böyle erkek gibi usulünce oynamayı bilen erkeklere bayılıyorum. Bir azeri oynadı ki görmeliydiniz. Ellerinin yere paralel duruşu, omuzlar dik başı ileride, kız arkadaşıyla tam bir uyum içerisinde ve gerektiğinde adımları son derece esnek...Halayda müziğe göre gerektiğinde hızlandı, gerektiğinde yavaşladı. Elindeki mendili sallarken ayaklarının uyumu hiç şaşmadı. Böyle üç adım ileri, üç adım geri değildi. Zaten onu gören piste çıktı. Ben de dahil olmak üzere. İlk defa halk oyunlarını bu kadar iyi bilmememe üzüldüm. Ankara havasında pist ona kaldı. Oturduk izledik. Bir ara pist kadın doluydu. Sanki onunla karşılıklı oynamak büyük bir onurdu.

Aslında erkeklerimize yakışan o kadar güzel oyunlarımız varki, fakat maalesef çoğu erkeğimiz oynamayı bilmiyor. Bırakın oynamayı çoğu dans etmeyi bile bilmiyor. Kurulmuş kukla gibi oldukları yerde sallanıp duruyorlar. Hele çiftetelli çaldımı dansöz gibi kendini ortaya atıp, deli gibi kıvırmaya başalayan erkeklere hiç bakamıyorum. Bu arada çokda güzel çiftetelli oynadı. Hiç abartmadan, bütün hareketler yerli yerindeydi.
Sürekli omuz, kalça sallayan, hele birde kendisini titreten, dansözlerle yarışan koca göbekli erkekler yoktu bu sefer. Güzel bir erkek ve güzel oyunları vardı.
Çok ciddi söylüyorum erkek, erkek gibi oynayınca tadına doyulmuyor.