Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '06

 
Kategori
Psikoloji
 

Erkekler neden duygularını söyleyemez???

Erkekler neden duygularını söyleyemez???
 

Çoğu erkek duygularını, sevgisini, aşkını, üzüntüsünü göstermenin, açıklamanın, ifade etmenin kendini savunmaktan daha zor bir iş olduğunu düşünür ve öyle davranır. Sevgi,aşk ,yakınlık,üzüntü gibi duygular ifade edilirse, küçük duruma düşme, reddedilme korkusu, zayıf kişilik imajı yansıtma,yada mantığının duygularından daha ağır bastığı gibi sebepler düşünür..

Gerçi aşırı duygusallık da, salya sümük şeklinde duyguların açığa vurulması bana göre bir erkeğe fazla yakışmıyor. Her zaman kararında dozunda olması daha etkili.

Kimi erkek de davranışlarıyla gösterir duygularını. Davranışların da zaman zaman sözden daha etkili olduğu bir gerçektir. Fakat karşındaki bunu hissedinceye kadar epey zaman geçebilir.

Dedim ya erkekler duygularını kolay kolay açığa vuramaz hele de ayrılık acılarını.. Fakat Kaan Erkam giden sevgilinin arkasından bir erkeğin ruh halini,neler hissettiğini, pişmanlıklarını, özlemini açıkça duygularını nasıl kaleme döktüğünü okuyalım.

''ESKİCİ DÜKKANI GİBİYİM''

Eski aşklar nerede satılır?
Ve kim alır eski aşkları da kullanır.
Kim alır beni?
Kim aldı seni?
Bir meyhane köşesinde sessizce anılır eski aşklar. Ne kolaydır ayrılan bir erkeğin avutulması. Hemen kendisine rakı ve orta halli bir kadın sunulur. Erkek başka kollarda avunur.
Ve sanılır ki artık mutludur.
Kolay mı bir aşk sona ermiş ve film kopmuştur. Haydi aslanım bak yeni kadınlar var burada haydi atla yeni kollara...
Yüzeyseliz değil mi biz?
Hiçbir kadını tam anlamıyla sevemeyiz.
Öyle mi?
Bir başka kadının yastığında senin kokun yok. Çok kısa geldin ve nasıl olduysa gittin. Suçlu kim? Ben, sen, o? Biz, siz, onlar?
Ne bileyim ben.
Bildiğim tek şey o kokun. Hiç bir kadında olmayan o kokun. Sana sırtından sarıldığımda saçların ve kulaklarının arasından gelen o koku.
Yokluğunda her gün anlıyorum aslında sana nasıl aşık olduğumu. Mutfaktan gelen sesleri, dağınıklığımdan ettiğin şikayetleri ve o sıcak bedeninin bana sımsıkı sarıldığı anlardaki mutluluğumu.
Aslında gitmeni hiç istemedim. Evet sana git dedim. Ama her aşk bir parça tatile ihtiyaç duyar. Boğulduğumuz anlarda az da olsa uzak kalmalıydık. Bunu anlatmak istedim.
Sana gerçekten hiç...
"Git"
... demedim.
Zayıf yanlarımı biliyordun. Hep oradan vuruyordun. Bense kızıp sana bağırıyordum. Kızgınlıkla bakıp ağlıyordun kimi zaman. Seni ağlatmaktan nefret ediyordum. Her şeyini bırakıp benim yanımda olan seni ağlatmamam gerekiyordu. Benimdin. Benim kadınımdın.
Ve işte oracıkta ağlıyordun.
Bir yandan da çorapları katlıyordun.
Kinle bana bakıyordu kadın yanın. Kızıyordun. Sana göre sen, bana göre ben haklıydık.
Savaşmaktaydık.
Anlamıyorduk çünkü dinlemiyorduk. Belki de anlamak istemiyorduk.
Fonda şarkımız çalmıyordu. Çünkü hiç şarkımız olmamıştı bizim.
Sonra bir şarkımız olsun e mi?
Hoş şu an ne dinlesem sen varsın. Ama sen yoksun ya aslında, o yüzden şimdi gelsen beni sen bile avutamazsın.
Çok karışığım. Olayları hatırlamıyorum bile.
Sadece bir eskici dükkanı gibiyim artık. Kendime bile eskidim. Sen de sanırım attın beni bir başka kişiye, yeni olayım diye.
Olamadım
Eski siyah beyaz filmlerde arkada yürüyen ve kameraya bakmayan adam benim.

.....

İşte böyle kaç erkek vardır acaba bu şekilde duygularını açıklayabilen.... Oysa bu duyguları her erkeğin hissettiğine eminim fakat kendi dünyası içinde saklıca, gizlice.... Dışa vurmak onlar için çok zor..

Sevgilerimle....

 
Toplam blog
: 529
: 3765
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

İstanbul'da doğmuşum... Dünyalar tatlısı bir kızım var... Herkesi kolay kolay sevemem... ..