Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Erkekler türbanlarını çıkarıyor…

Erkekler türbanlarını çıkarıyor…
 

İnternet alıntı


Erkekler Türbanlarını Çıkarıyor…
Otobüs durağında beklerken az ilerde bekleyen bir çift dikkatimi çekiyor.

Erkek; Klasik saç traşı olmuş, sakal bıyık yok. Koyu bej şık bir takım elbise giymiş, içinde beyaz gömlek. İtina ile bağlanmış gravat. Ayağında ben kaliteliyim diyen koyu kahve bir çift ayakabı.

Kadın; Başına rengarenk, fiyatının hiçde dar gelirlinin uzanamıyacağı belli bir türban bağlamış, vücut hatlarını belli belirsiz, gizemli, çok kurnazca ortaya koyan ayaklarına kadar tuvalet havasında bir elbise giymiş. Yüzünde makyajı kusursuz. Boynundaki takısı, elbisenin dar, uzun siyah kollarının üzerinde bir sıra değerli taşlarla süslü blezik adeta eşinin sosyal durumunu teyit eder gibi.

Birkaç dakika sonra son model bir volvo otomabil geldi, binip gittiler. Giderken bana uzun zamanımı alacak bir düşünce bıraktılar.

***********

12 Eylül darbesi ile başlayıp, Fazilet partisi döneminde hız kazanan muhafazakarlık akımının itici gücü türbandı. Dikkat edilirse kadınlar, veya özgürlükler değil, türbandı diyoruz. Liyakat sahibi olmayanların layık olmadıkları yerlere gelebilmek için itici bir güce ihtiyaçları vardı. Bu yüzden erkeklerde başlarına bir sürelik de olsa türban taktılar. %99 u müslüman olan bir ülkede, 70.000 in üzerinde cami varken, kimse kimsenin ibadetine karışmaz üstelik saygı duyarken, Cuma namazı ertesi o mitingler neden yapılıyordu ki? Kızlarımız genel şartlara uymuş, ufak bir radikal azınlığın dışında isterlerse üniversitede okuyabiliyor, genel kurallara uyarak her görevde çalışabiliyordu. Üniversitelerde birden bire başlatılan “türbana özgürlük” eylemi erkeklein başının altından çıkıyordu. Bu eylemler zaten büyük çoğunluğu başörtü kullanan Türk kadınına sevimli geliyordu.

************

Sonunda iktidara geldiler. Amaca ulaşıldı. Türbanlı erkeklerin kadınlarla olan işi bitti. Seçim kazanmanın yolunun kadınların aktif çalışmasından geçtiğini gören iktidar, bir dahaki seçime yatırım olmasının dışında hiçbir başarı şansı olmayan, sırf kadınlara “sizi unutmadık” mesajı olsun diye yapılan bir çıkış dışında kadın ve türban söylemi rafa kalktı. Ne cami çıkışı eylemleri ne üniversite eylemleri kaldı. Sosyal hayatta bir yere geleceğini düşünen kadın, türbanlı erkeğin beynindeki yerine gönderildi.

**************

Dünyadaki mali konjüktürün de yardımı ile o kesimdeki bir kısım erkek hızla itibar, mevki, para sahibi oldu. Ya kadınlar? Eşlerinin yanında bir süs olmaktan öte gidemediler. Belki “türban takarak” okuma şansları biraz daha çoğaldı ama ya sonra? Liderin “üç çocuk emri” onlara “sizin yeriniz dört duvar arası, dışarı çıkmak yok” anlamındaydı. Dikkat edilirse, kadınlar daha öncede çalışma şansı buldukları bazı özel sektör kuruluşları dışında neredeler?

**************

Türbanlı erkekler ise hızla değiştiler. Badem bıyıklar, gravatsız yakalar, namaz kılıyorum haberiniz olsun diyen bol pantolonlar, yerlerini çağdaş giyisilere bıraktı. Okumuş, bir yere gelmiş örtülü kadınlar bile artık, “erkek için modern kadın başı açık kadındır”diyorlar. Evindeki kadınların kesin örtünmesini isteyen erkek, iş hayatında başı açık kadınlarla olmaktan çok memnun. Evde kapalı, itaatkar, sorgulamayan kadınının olması, erkeğin pek hoşuna gittiği kesin.

Şu bir gerçek ki, türbanlı erkekler türbanlarını çıkardılar. Hanımlara duyurulur.

Cuma, Haziran 05, 2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..