Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '15

 
Kategori
Cinsel Sağlık
 

Erkeklere pozitif ayrımcılık verelim mi?

Erkeklere pozitif ayrımcılık verelim mi?
 

Modern Amazon


Bu blogu erkekler okumazsa iyi olur. Canları acıyabilir. Ayrıca bu bloga bir önceki “Bakışların bana biraz cesaret versin…” blogunu okumanızı önererim. Çünkü bir anlamda onun devamıdır. Aldığım geri bildirimlere göre bir önceki blog havada kalmış.

1. Erkek ve kadın eşit değildir. Kadın üstündür. . . erkek ise avantajlı. Bakınız nasıl oluyor…

Hageman ve iş arkadaşları (2011), kadınlarda adet döneminin beyin üzerinde yapısal olarak nasıl bir etkisi olduğunu merak etmişler. MR hacim çalışmasıyla 8 kadın ve 8 erkek üzerinde inceleme yapılmış. Her erkeğe karşı bir kadın eşleştirilerek aynı günde MR’ları alınmış. MR çekimleri; kadınların adet zamanı, ovülasyon zamanı ve orta lüteal fazda iken alınmış. Deneklerin yarısında bir sonraki adet döneminin başında tekrar MR çekimi yapılmış.

Sonuçlar ilginç: Beyinde gri madde hacmi kadında ovülasyon zamanı zirve yapıyor. Yani muhtemelen anneyi olası bir hamileliğe hazırlıyor. Kadın hem bedenen hem de beyin olarak her adet döneminde yeni bir nesil için kendini hazırlıyor.

Ah! Bu arada erkeklerde bu süreç içinde hiç beyin değişimi olmamış, iyi mi? Yahu insanın bir biyoritmi var, en azından o anlamda değişsin. Yok! Böyle yaratılmışız, kabulleneceğiz başka çaremiz yok.

Birçok başka verinin arasında bu küçük örnek kadının organik olarak (fiziksel değil) üstünlüğünün bir kanıtı.

2. Bir kadın devlet başkanı olabilir ama genel kurmay başkanı olamaz.

İngiltere Dünya üzerinde çok sayıda sömürgeye sahip olmuş bir ülke. Nasıl mı? Kraliçe Viktoria (1837 – 1901) sayesinde. Peki Kraliçe bunu nasıl becerdi. Sağ ve sol beynini uyumlu şekilde kullanarak. Peki İngiltere bu kadar yeri işgal ederken kadın komutan mı kullandı. Hayıııır! Sizce neden olabilir?

3. Erkek kadının izin verdiği kadarını yapabilir.

Wodabee kabilesinde erkeklerinin seks için dans etmesine ve başka kadınla birlikte olmasına izin veren kadınıdır. Yine pigme erkeklerinin bebeklerle bu kadar haşır neşir olmasına izin veren de kadınlardır. Amazon kadınları kocalarının iki günlüğüne ava gitmesine izin verirler. Çünkü onlar olmadan da uzun süre kabilenin hayatiyetini sürdürebilirler. Anadolu’da göçerlerde kadın erkeğin en az iş yapmasına izin verir. Çünkü erkeğin görevinin obayı korumak olduğunu bilir.

Dişi kuş izin vermezse, erkek kuş ne kadar dans ederse etsin çiftleşemez. Dişi aslan izin vermezse erkek aslan hayatta yanına yaklaşamaz. Dişi kelebek dala konmaya karar vermezse erkek çiftleşemez.

4. Çoğunlukla (her zaman değil) erkeğin şiddet göstermesi kadının yarattığı çaresizliktendir (psikopatlar ve şiddet eğitimi alanlar hariç).

Atasözü bile çaresizliği yansıtmıyor mu? “Kızını dövmeyen dizini döver.”

Açıklamama gerek var mı? Tamam açıklayayım: Üşenmemişler 250 adet 6 yaş oğlan çocuğundaki saldırganlığın reaktif veya proaktif yapısını 17 yaşına kadar takip etmişler (2). Aynı zamanda çeşitli yöntemlerle sağaltım uygulandığında hangisinin daha olumlu yanıt verdiğini de irdelemişler. Reaktif saldırganlık aile ile ilgili bulunmuş. Yani hem çocuğa hem aileye psikolojik destek olarak müdahale edilince reaktif saldırganlık azalmış. Proaktif ise mizaç ve çevre ile ilgili bulunmuş.

Kişisel mesleki tecrübeme göre de; aileden kaynaklanan reaktif saldırganlık anneden de gelse babadan da gelse esas sorumlu annedir. Çünkü kendi sorunlarını, yetersizliğini bahane ederek veya cezalandırıcı olarak babayı kullanarak babanın saldırganlığına izin vermektedir. Ya da babayı çocuklarına eleştirmektedir. Artık buna da literatür istemeyin lütfen, sadece günümüzdeki ilkel kabile yaşantılarına bakınız yeter. Novajo yerlilerinde karısını döven adam ava veya eğlenceye, sohbete davet edilmezmiş. Ne Wodabee’lerde ne de Pigmelerde kadın dövülmez.

Yerel bir çalışmada (3) anal seks saldırısına uğrayan 34 eşten sadece 4’ü kendisi şikayetle baş vurmuş. Kalanı tesadüfen başka muayene sırasında fark edilmiş. Bunların üçte biri daha önce eşinin saldırısına uğramamışken anal saldırıya uğradığını ifade etmiş. 28 anal saldırı olayında tetikleyici neden belirlenememiş. 12’sinin anüsünde akut-kronik saldırı izine rastlanırken, 22’sinde bir belirti bulunamamış. Daha detayı makaleden okuyabilirsiniz. Sevgili hanımlar burada yorum yaparsam beni lafla döversiniz. Yorumu size bırakıyorum.

5. Kadınların toplumun sunacağı pozitif ayrımcılığı kabul etmesi onların güçlü olduklarını gösterir. Erkek kendine pozitif ayrımcılık yapılmasına nötr kalır.

Bireysel ayrımcılıktan herkes keyif alır. Erkek de öyle; çünkü annesi ona zaten pozitif ayrımcılık yapmaktadır. Ama toplumun bunu uzun vadede gözüne sokmasından hoşlanmaz.

Çalışma diyor ki (4) kadınlar ayrımcılık yüzünden kötü hissediyorlar. Ama cinsiyetlerinin sağladığı grup kimliği iyi hissetmelerine neden oluyor. Yani “Her ne kadar toplumda bize olumsuz bir ayrımcılık yapılıyorsa da, Allahtan kadın grubunun üyesiyiz.” diyorlar. Ezilen güçlü grubuz. Grup desteği sayesinde pozitif ayrımcılığı gurur meselesi yapmıyorlar.

Erkekler ise ayrımcılık hissetmiyorlar. Varsayımsal bir ayrımcılık yapılsa da, erkek grubuna ait olma kimliği daha iyi hissetmelerini sağlamıyor. Vurdumduymazlık mıdır yoksa gurur mu? Belki mizaç! Siz karar verin o kadarına da…

Belki şu bilgi karar vermenize yardımcı olabilir. Kadınların hakim olduğu mesleklerde (hemşirelik, kütüphanecilik, anaokulu öğretmenliği v.b.) çalışan erkekler iş sırasında ayrımcılık hissetmemişler (5). Tersine erkek olmanın o pozisyonlarda dahi kendilerine ayrıcalık sağladığını söylemişler. Hatta istemeseler bile pozisyonları yükseltilmiş. Onların esas sorunu dışarıdaki insanların işleriyle ilgili yaptıkları ayrımcılıkmış (!)

Bu arada . . . Bir sonraki blog da ERKEK GÖZÜNDEN SEKSAPELİTE’ye değineceğim.

--------------

(1) Hagemann, G., Ugur, T., Schleussner, E., Mentzel, H.-J., Fitzek,C.,  Witte, O. W.& Gaser, C. (2011). Changes in Brain Size during the Menstrual Cycle. PLoS ONE, 6(2): e14655, 1-7

(2) Barker, E. D., Vitaro, F., Lacourse, E., Fontaine, N. M., Carbonneau, R., & Tremblay, R. E. (2010). Testing the developmental distinctiveness of male proactive and reactive aggression with a nested longitudinal experimental intervention. Aggressive Behavior36(2), 127-140.

(3) Karanfil, R., Keten, A., Zeren, C., & Karaarslan, B. (2014). Türkiye'de eşe karşı anal yoldan cinsel saldırılar. Journal of Clinical and Experimental Investigations5(4), 529-533

(4) Schmitt, M. T., Branscombe, N. R., Kobrynowicz, D., & Owen, S. (2002). Perceiving discrimination against one’s gender group has different implications for well-being in women and men. Personality and Social Psychology Bulletin,28(2), 197-210.

(5)Williams, C. L. (1992). The glass escalator: Hidden advantages for men in the “female” professions. Social problems39(3), 253-267.

 
Toplam blog
: 15
: 1407
Kayıt tarihi
: 10.12.13
 
 

İstanbul Tıp Fakültesinden 1982 yılında mezun oldum. Ayrıca Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü m..