Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Erkeklere ve kadınlara tüyolar - 1

Pek sevgili hemcinslerim ve de elbette ki pek sevgili karşı cinslerim…

Ne birbirimizsiz olabiliyoruz, ne de bir arada mutlu, mesut kalabiliyoruz…

Bunun da nedeni, elbet hepimizin bildiği gibi kadın ve erkek beyinlerinin farklı çalışması ve elbette ki farklı beklentiler içinde olunması…

Okuyoruz… Biliyoruz… Ama yaşamadan da anlayamıyoruz…

Ne iki evlilik denemem, ne de ilişkiler üzerine deli gibi kafa patlatmam, erkek evlat yetiştirirkenki kadar algılayışımı güçlendirmemişti, ki zaten evlilikleri bitirmiş olmamdan da anlaşılacağı üzere, o dönemler pek de anlamış sayılmam…

Eh, bu kadar deneyimi kendime saklayacak kadar bencil olmadığıma göre, zaman zaman aynı başlık altında olabildiğince deneyimlerimi sizlerle paylaşacağım…

Evet… Aşkın kadınsal yönü:

Aşık bir kadın bütün bir gününü, gecesini, hatta da rüyalarını adamla paylaşır!..

Ciddi söylüyorum!...

Çiçek görür adamı hatırlar, böcek görür adamı hatırlar…

Yemek yer, adamın sevdiği yemekleri düşünür, televizyon izler, her kişinin bir taraflarını adama benzetir…

Arkadaşı bir şey anlatır, ufacık bir kelime adamı çağrıştırır…

Alfabenin kaçıncı harfi ise artık adamın adının baş harfi, her bakılan yerde o harf görülür…

Hele ki ikisinin baş harfleri denk gelmişse bir yerlerde, bir afişte, yada araba plakasında, mutluluktan ölünür, çünkü , ilahi bir mesaj zannedilir…

Aynaya her bakışta, adamın gözüyle kendini görmeye çalışır ki, genellikle de gözler kendi beğenmediği yerlere takılır, içini bir korku kaplar, hemen bakım malzemelerine saldırılır…Yada o beğenmediği yerler artık bir melek güzelliğinde algılanır…

Adam artık kadının yaşamının merkezidir, ki, bunca merkezde olan kişi ile günde bilmem kaç sefer görüşülmelidir…

Duruma göre, yüz yüze, yada telefonda, olmadı msnde, vs.. vs..

Yine de yetmez… Mümkünü yok, yetemez!

Üstelik, adam bir şey mi ima etmek istemişti ne? “Seni özledim” dediğinde…Sesi biraz yavan mı gelmişti?

Gelsin bakalım karabasanlar…

Nice nice senaryolar…

Sevgili erkekler, bunaldınız sanırım… Bakın, sıkmayayım sizi diye, inanın fazla detaylara girmedim…

Adam aşıktır:

Kadın aklına geldiğinde, içine bir ferahlık dolar, belli belirsiz kendine gülümser, o an durum uygunsa bir telefon açar, sesini duyar, mutlu olur ve o güzel duyguyla ve coşkuyla işlerini yapmaya koyulur…

Genelde aşıkken adamlar işlerinden daha fazla verim alırlar…

Onların şarkısı çaldığında elbet adamda bir hoş olur, ama her duyduğu şarkıda da kadın yoktur…

Buluşmak istiyorsa, buluşalım der, özlediyse özledim…

Direktir erkek mantığı… Hedefe yöneliktir…

Biz kadınların ki ise dolaylıdır…

Bu nedenle aşık bir kadın kolay incinir…

Bu nedenle aşık bir adam anlam veremez sevdiği kadının bazı hareketlerine…

Bütün gün adamla meşgul olan kadına, adam tarafından sunulanlar eksik kalır bir yerlerde…

Adam için ise… Buluşmuşlardır işte ne güzel, görmüştür kadını, kokusunu içine çekmiştir, ama nereden çıktı şimdi bu iğneli sözler?

Sorar adam, “hayrola canım, bir şeyin mi var?”

Alınan yanıt hep yektir genelde “yok bir şeyim…”

Hanımlar… Kabullenelim artık, erkeklerin mekanizması bizim gibi değil…

Beyler… Biraz bu açıdan bakın!... Önemsendiğinizden, sevildiğinizdendir kapris sandığınız serzenişler…

Bir sonraki derse, şey pardon tüyolara, kadar sevgiyle kalın...

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..