Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Erkeklerin cinsel arzuları ve istekleri üzerine şöyleşi.

Erkeklerin cinsel arzuları ve istekleri üzerine şöyleşi.
 

Ah şu kadınlar.


Her şey o kadının cinsel organı için. Yani tıp adıyla "Vajina" diyoruz onun adına ve erkekler ona sahip olabilmenin hayallerini yaşarlar.

Nedir bu vajina ve neden bu kadar ilgi görüyor.

Bu konu çok ince ve üzerinde mutlaka irdelenmesi gereken bir konu. Ancak şunu söyleyebilirim ki kültürü ileri düzeyde olan toplumlarda tecavüz olayı az olabileceğini düşünüyorum. Bizler at gözlerle çevremize baktığımız müddetçe aklımız hep belden aşağı olacaktır. Çünkü yapılacak hiç bir şeyimiz yok ve ne yazık ki hiç kitap okumuyor ve başka konuları düşünmüyoruz. Yani Tük aklı ile geçiniyoruz arada bir.

Türk erkeği sekse daha yatkındır. Neden acaba? İlk önce sizlere kadının cinsel organı (vajina) hakkında bilgiler verip sonradan neden erkeklerimizin kadınlara ilgi duyduğunun cevabını bulmaya çalışacağım.

<ımg height="225" hspace="0" src="http://hastarehberi.com/cinsellik/cinsel9/sekil1.jpg" width="250" align="right">
Kadın cinsel organlarını ve dış organlar olarak ikiye ayırarak daha kolay anlayabiliriz. Şekil: 1'de gördüğünüz gibi, içerde biri sağda, biri solda olmak üzere iki yumurtalık bulunur. Bu yumurtalıklar tuba veya tüp de denilen Fallop kanalları ile rahime bağlanır. Rahim de vajina dediğimiz silindir şeklinde bir boru ile dışarı açılır. Her ay bu yumurtalıklardan birinden bir yumurta yumurtlanır, kanallardan geçerek rahime gelir. Bu yumurta, erkek boşaldığında çıkan meni içindeki erkek yumurtaları ile karşılaşıp döllenirse, gebelik oluşur. Döllenme olmazsa, bu yumurta ve rahimin iç tabakasındaki dokular her ay adet kanaması ile dışarı atılır.


<ımg height="186" hspace="0" src="http://hastarehberi.com/cinsellik/cinsel9/sekil2.jpg" width="300" align="left">
Vajina
dediğimiz 10-15 cm.lik boru, tamamen esnek kaslardan oluşmuştur. Dışardan bakıldığında, duvarları birbirine yapışık gibi durur, kendine mahsus bir şekli yoktur, içine giren cismin şeklini alır. Parmağımızı soktuğumuzda parmağımız kadar, penis girdiğinde penis kadar ve doğumda yeni doğan bir çocuğun kafası kadar genişler. Büzgülü bir eteği farklı kilolardaki kadınların giydiğini düşünün; etek giyilmeden ince ve çok büzgülüdür. İnce belli biri giydiğinde biraz genişler ve büzgüleri azalır, şişman biri giydiğinde ise büyür ve büzgüler kaybolur. Vajinanın içine giren cisme göre esneyip genişleme yeteneği de böyledir. Fizyolojik olarak vajinanın iç üçte ikilik bölümünde sinir ucu yoktur, yani ne acı duyabilir ne de zevk alabilir. Vajinanın yalnızca dış üçte birlik bölümünde sinir uçları vardır. Şekil 2´de kadın iç cinsel organlarının yan kesitini görüyorsunuz. En önde, idrar torbası /mesane ve idrar yollarının dışarı açıldığı üretra, onların arkasında rahim ve dışarı açıldığı vajina, en arkada da barsaklar ve dışarı açıldıkları makat yer alır.


Şekil 3´<ımg height="212" hspace="0" src="http://hastarehberi.com/cinsellik/cinsel9/sekil3.jpg" width="242" align="right">te kadın dış cinsel organlarına bakarsak, en dışta büyük dudaklar, daha içte küçük dudaklar, önde bu büyük ve küçük dudakların birleştiği yerde, halk arasında bızır da denilen, klitoris dediğimiz, küçük şekilsiz bir et parçası vardır. Klitoris çok önemlidir, çünkü kadın cinsel organları içinde en fazla sinir ucu içeren, en duyarlı ve her zaman kadın orgazmının tetiğini çeken bölümdür. Küçük dudakların içinde, önden arkaya doğru, küçük bir delik görünür, bu idrar yolunun, üretranın dışarıya açıldığı yerdir. Daha arkada biraz daha büyük görünen yer, adet kanamasının dışarı çıktığı, cinsel birleşmede penisin girdiği ve doğumda bebeğin doğduğu yer olan vajinanın ağzıdır. Vajina ağzındaki kaslarla klitoris arasında sinirsel bağlantılar vardır. Bu bağlantılar sayesinde, cinsel birleşme sırasındaki duyumlar, orgazmın kaynağı olan klitorise iletilir. Dudakların dışında, en arkada görünen delik ise barsakların dışarıya açıldığı yer olan makattır.

Nasıl ki evimiz de bulunan ütüyü, televizyonu, radyoyu. çamaşır makinasını ve diğer evdeki aletlerin çalışması için bir yerlerden enerjiyi alması gerekir ki priz (dişi) ve fiş (erkek) kullanırız. Orada fişin ucunda bulunan ince çubuğun prizin içine sokarak oraya kadar gelmiş olan elektrik akımını kullanacağımız aletlere ulaşmasını sağlarız yani enerjiyi vererek aletlerinin çalıştırmış oluruz.

İnsanlığın soyunu sürdürebilmesi üretken olması, yani doğurgan olması gerekir. Buda kadının vücudunda mevcuttur. Ama üretkenliği tek başına yapamaz. İşte doğumu da gerçekleştirebilmek için gebe kalınması gerekiyorsa mutlaka karşı cinsten sperm hücrelerini yumurtalıkların bulunduğu yere ulaşmasını sağlamak için erkeğin cinsel organını yani penisi vajinanın içine sokmasıdır. Bir yerde erkeğin ürettiği sperm hücrelerini kadında ki yumurtalıkları ile buluşturmak için yapılan bir işlevdir. Yani sevişme ve birleşme. Erkeğin ve kadının da bunu yapmaları için ikisinin de istemeleri gerekir.

Kadın da isteyecek erkekte.

Acaba neden isteyecekler. Çünkü doyum noktasına ulaşacakları için. Bir tek sperm hücresini yumurtalıkların birleşmesi için değil her ikisinin de birleşme anında yani erkek spermlerini kadının vajinasına boşaltması esnasında duyduğu has duyguyu bir kez daha yaşamak için.

Pekiyi neden erkekler kadınların çıplak tenlerini gördüklerin de neden etkileniyorlar. Şimdi de bunun cevabını bulmaya çalışalım.

Kadınların teni yumuşaktır. Bu da erkek teninin değmesi ile birlikte öyle bir enerji meydana gelir ki erkeğin beynin de oluşan hücrelerin hareket etmesine dolayısıyla elleri ile kadının teninin üzerinde gezindirmek arzusu oluşur. Dolayısıyla erkeğin cinsel organı olan penisin olmadık şekil de sertleşmesi bir yerde erkeğinin arzusunda bir an için elini dokundurduğu tenin sahibiyle birlikte olmak ister. Sözüm ona bir erkek için ilişkinin gerçekleşmesi vardır ve var olacaktır kafasında. İşte bu nedenle erkek için eğer ok yaydan çıkmış gibi kendini tutamaz. Karsısında ki bayan evet demişse mesele yok demektir ve her haliyle bu ilişki gerçekleşir fakat ne yazık ki o bayan kibarca reddetmişse erkek kendini boşlukta ve zayıf hisseder. Kabullenemez bir yer de ve beyni vurulmuşa benzer.

İşte bu etkenler olduğu zaman da özelikle erkekler kendilerini tutamazlar ve ilk fırsatta ele geçirdikleri kadını elde etmeye çalışırlar.

Şimdi de kadın yönünde olaya el atalım. Her kadın her an böyle teklifle karşı karşıya kalmaktadır. Daha doğrusu kalabilir de. Ve nihayetinde de kabul edip etmeme lüksüne de sahiptir. Kadın tarafından kabul edilmesi durumunda erkeği elbette mutlu eder. Üstelikte erkekleri mutlu etmek için kendine görev bilen kadınlar da mevcuttur. Üstelikte para kazanmak için bu işi meslek edinen kadınlar piyasa da vardır. Yollarda otobanlar da cirit atmaktadır. Ama öyle kadınlar da vardır ki kibarca ret eme hakkını kullanırlar ve onların doğal hakkıdır.

İşte bu durum karsısında erkeklerin cevabında kabullenmek yatmalıdır.

Ama bizim Türk erkekleri bunu kabullenemiyorlar. Sırf kendi zevklerini düşündükleri için. Ya kadınlar. Erkekler içinse onlar kendilerine köle yaparlar.

Halbuki sevişme, cinsel ilişkide bulunmak iki tarafın arzuları ile birbirlerini istemekle mümkündür. İstek ve arzular böyle olunca ilişkiden zevk alır iki tarafta. En doğrusuda budur. Kadın istemedikten sonra da o ilişkiden ne anlaşılabilir ki. Hiçbir şey.

Yani her şey o kadın da biter.

Kadın istemedikten sonra… Hey erkekler! Sizler hiçbir şey yapamazsınız. Sonunuz Pippa Bacca’nın katil zanlısı gibi olur.

Sevgi ve saygılarımla...

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..