Erken sayılacak adımlar mı attınız

“Kıvama ulaşılmadan, gereken mesafe alınmadan, bir kısım erken vuruş diyebileceğim çıkışlar yaparlarsa dünya başlarını ezer. Böyle bir dönemde, tam özünüzü bulacağınız, kıvama ereceğiniz ana kadar dünyayı sırtınıza alıp taşıyabilecek güce ulaşacağınız ana kadar, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekebileceğiniz ana kadar her adım erken sayılır.” GÜLEN Fethullah

Yemeğin türban adlı soğanını erken doğradınız. Namus sözü verdiniz tutamadınız.

AB yağı ile pişirecektiniz ancak yağı koymanın zamanını ve yağın miktarını ayarlayamadınız.

ABD’nin talimatlarıyla karıştırıyorsunuz ama bir türlü kıvama erdiremiyorsunuz. BOP adlı yemeği pişirmekle görevli eş başkanın elindeki kepçe uygun değil galiba.

Yemeği yemeye hazır, basit kişisel çıkarlarını her türlü toplumsal çıkarın üstünde tutan destekçilerinizin, yardakçılarınızın da desteğini yitirmeye başladınız, adını bile doğru dürüst koyamadığınız açılımlarınızla. İlk genel seçimlerde barajı aşamama gibi bir tehlike içine girdiniz daha şimdiden.

CHP’nin genel başkanı sayın Deniz Baykal’ı haklı çıkardınız her türlü icraatınızla. Elden yok pahasına çıkardığınız kamu mallarını arıyorsunuz ama nafile. Borç ekonomisini sürdürmeye çalışıyorsunuz yeni yeni vergilerle ve zamlarla. Kısa zamanda tıkanacağını bile bile.

Ülkemizde yaşayan kürt nüfusu yasal zeminde politika yapmaya çekmeye çalışan bilim adamı Erdal İnönü’nün SHP’sine belden aşağı vuranlar, on binlerce insanımızın katili ile pazarlık masasına oturmadınız mı? Siz, Kandil’den Mahmur’dan gelenlere verdiğiniz ödünler ve sözler karşılığında olabilecekleri öngöremediniz mi? Size gerek seçimlerde gerekse meclisteki oylamalarda destek olanlar sizin bu kadar öngörüsüz olabileceğinizi göremediler mi acaba?

Tenceredeki onca malzemeyi heba ettiniz. “Gerekirse sil baştan yaparız” diyorsunuz. Neye mal olduğunu umursamıyorsunuz herhalde. Sil baştan yaparsınız belki ancak gidenleri geri getirebilir misiniz?

Hiç mi tarih okumadınız? Emperyalist güçlerin tahriklerini, oyunlarını fark edemiyor musunuz?

23 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Erzurum Kongresi’ni açarken yaptığı konuşmadan bir bölümü anımsayalım:

“Her çağda, her ülkede, her zaman ortaya çıkabildiği gibi bizde de sinirleri zayıf, anlayışı kıt insanlarla birlikte kişisel geçimini ve mutluluğunu yurdun ve ulusun zararında arayan vatansız alçaklar vardır.

Doğu işlerini çevirmekte ve zayıf noktaları arayıp bulmakta pek becerikli olan düşmanlarımız yurdumuzda bunu neredeyse düzgün bir işletme durumuna getirmişlerdir. Ama kutsal varlıkların kurtarılması amacıyla çırpınan bütün ulus, bu direnme ve savaşma çabasında her türlü engeli, her durumda hiç kuşkusuz kırıp süpürecektir.”

Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nde tam özünüzü bulamayacaksınız, kıvama eremeyeceksiniz , dünyayı sırtınıza alıp taşıyabilecek güce ulaşamayacaksınız, Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekemeyeceksiniz,

Atatürk ilke ve devrimlerinin ateşi sizin kıvama ulaşamayacağınız sıcaklıktadır. Özgür fikirli, özgür vicdanlı, özgür anlayışlı kuşakları her adımınızda karşınızda bulacaksınız.

Türkiye Cumhuriyetinin özgür, eşit haklara sahip birer bireyi olma yönünde atacağınız adımlar dışında, erken sayılamayacak adımları atmanız için hiçbir zaman fırsatınız olmayacaktır.