Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '15

 
Kategori
Seçim
 

Erken seçimde HDP’nin hedefi barajın altında mı kalmak?

Erken seçimde HDP’nin hedefi barajın altında mı kalmak?
 

7 Haziran seçimlerine “Türkiye partisi” (!) görüntüsüyle giren Halkların Demokratik Partisi(HDP), bu görüntünün karşılığını Türkiye genelinde % 13’ün üzerinde oy alarak gördü.

HDP’nin barajı aşması ona 80 milletvekili kazandırırken, AKP önemli oranda milletvekili kaybına uğradı. Oy ve milletvekili sayısında yaşanan kayıplar, 13 yıllık AKP iktidarının bir anlamda sonunun gelmesinin de önünü açtı.

Ancak seçimlerden sonra yaşanan süreç, bir koalisyon hükümetinin kurulmasına fırsat vermedi. Partiler koalisyon için anlaşamadılar, bundan sonra anlaşabilmelerini kimse beklemiyor.

Bugün yapılacak AKP-MHP görüşmesinden de bir sonuç çıkacağı beklenmiyor.

Anlaşmazlık ana başlıkları özet olarak şöyle:

Tek başına iktidar olabilme imkânını kaybeden AKP’nin, olası bir koalisyon ortağına; “geçmişin hesabını soramazsın ve ben, sen, o yok, Cumhurbaşkanı var” diretmesi, MHP’nin daha 8 Haziranda tüm siyasi partilerle koalisyona kapıları kapatmış olması, CHP’nin seçim bildirgesinde ortaya koyduğu ilkelerden taviz vermemesi ve HDP’nin ise genelde bir hükümet ortağı olarak kabul görmemiş olması.

45 günlük hükümet kurma sürecinin bitmesine bir haftadan az bir süre kaldı.

Bundan sonraki koalisyon görüşmeleri de öncekilerden pek farklı olmayacak. Formaliteler yerine getirilecek ve muhtemelen erken seçim için gün sayılacak.

Olası erken seçimin Kasım ayı içinde olabileceği telaffuz ediliyor.

Erken seçim hazırlıkları için parti genel merkezlerine talimatlar verildi bile.

Peki ya erken seçimde HDP’nin durumu ne olacak?

HDP seçime girebilecek mi? Girerse barajı yine geçebilecek mi?

Öyle ya, PKK ve HDP’ye tepkiler çığ gibi büyüyor. 7 Haziran seçimlerinde HDP’ye emanet olarak verildiği ifade edilen oyların geri çekilmesi söz konusu. Buna rağmen barajın aşılıp aşılamayacağı şüpheli. Barajın aşılamaması en çok AKP’nin işine yarayacak. AKP bu konuda çaba göstermiyor da değil. Kayıp milletvekillerinin en azından önemli bölümünü geri almanın hesaplarını yapıyor.

Doğu ve Güneydoğu’nun bazı kesimlerinde Devlet kontrolünde zafiyetler yaşandığı, bazı il ve ilçe merkezlerinde PKK/KCK’nın özerklik ilan ettiği haberleri AKP’nin/müstafi Hükümetin ne kadar umurunda olduğu tartışılır. Müstafi Hükümetin tek hedefinin, erken seçimlere kadar durumu idare etmek ve erken seçimleri milletvekili yeter çoğunluğuyla birinci parti olarak tamamlamak olduğu görülüyor. Zaten koalisyon görüşmelerindeki tutumu da bunu ortaya koyuyor.

Peki, barajı aşamamak HDP’nin arzu ettiği bir durum mudur?

Cevap “evet” olmasa gerek.

O halde terör saldırılarının artarak devam etmesinin HDP’ye getireceği fayda ne?

Görünürde bir fayda yok.

Aksine oy kaybı yaşanacak, milletvekili sayısı düşecek, Meclis’te HDP’nin demokratik katılımı azalacak, HDP halkın nazarında kazanmış olduğu sempatisini de tümden kaybedecek.

O halde neden bile bile lades?

Demek ki ortada başka ince hesaplar var:

-AKP tek başına iktidarı çok önemsiyor. Bu nedenle HDP’nin oy kaybı en çok onun işine gelecek. Bu nedenle yangına körükle gitmek gayet normal. Özerklik ilan edilmiş, 40 günde 40’ın üzerinde şehit verilmiş, bunun hiç önemi yok. Hatta daha çok olay olsa da daha çok oy alsam hesabı bile yapılabilir. Geçmişte AKP’nin “istikrar sürsün” lafını hatırlayanlar, önemli bir oy potansiyeli olabilir. Koalisyon sürecinde yaşanan ekonomik istikrarsızlık ta AKP lehine bir durum yaratabilir.

-HDP’nin hesapları AKP’nin hesaplarından nemalanır, adeta ona bağlıdır. Oy kaybının AKP’ye getireceği avantajı iyi okuyan HDP, bunun karşılığını çoktan almış görünüyor bile. PKK’nın yıllar öncesinden beri süregelen hedeflerine bakalım: Özerklik ve devamında da bağımsızlık değil mi? Yapılan açıklamalara göre Şırnak, Yüksekova, Varto, Hakkâri Silvan, Batman, Silopi, Cizre ve Nusaybin'de özerklik ilan edilmiş durumda. Seçimlere kadar bu sayı 2-3 kat artabilir. O halde oy kaybı, barajı aşamamak artık HDP için sorun olur mu? Tabi ki hayır.

Yaşanan bu gelişmeler AKP-HDP çözüm sürecinin de belki bir parçasıydı. Belki de biz önceden hazırlanmış senaryoları izliyoruz. İşin bir de ABD boyutu var. Bunu asla unutmamak gerekir.

Eskiden PKK’yı örtülü destekleyen ABD’nin, şimdilerde açık açık PKK ile temasta olduğu telaffuz ediliyor. Tıpkı PYD ile olduğu gibi. Tıpkı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile olduğu gibi.

Irak’ın kuzeyi, Suriye’nin kuzeyi ve Türkiye’nin güneyi…

Bunların üçü bütünü(Büyük Kürdistan) tamamlayan parçalar. Böyle olunca da Güneydoğu’yu, yani PKK’yı, yani KCK’yı, yani HDP’yi, yani terörü ABD’siz düşünmek imkânsız.

Bu nedenle, Kürdistan yolunda yeni mevziler elde edildiyse- ki bu mevziler AKP’nin illaki tek başına Hükumette kalmak ve Başkanlık sistemini hayata geçirmek inadından ötürü kaybedilmiştir-bu uğurda kaybedilecek oyların önemi yoktur. Bu düşünceyle baraj da önemli değildir. Hazır fırsatını ve ortamını yakalamışken, önemli olan koparabildiğini koparmaktır, hatta fazlasıyla koparmaktır…

17.08.2015. 14.10.

 
Toplam blog
: 136
: 2817
Kayıt tarihi
: 20.03.11
 
 

Duyarlı olduğum konularda; düşündüklerimi, bildiklerimi ve birikimlerimi paylaşmak üzere burada b..