Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '16

 
Kategori
Tarih
 

Ermeni Soykırım iddialarına Türk yanıtı ne olmalı?

Eşitlikten yana mısınız, adalet mi istiyorsunuz? Filistin’de Müslümanlar katlediliyor neden sesinizi çıkarmıyorsunuz. Bu konu gündeminizde bile yok. Duymamış gibi davranıyoruz. Filistin’de ölenler insan değil mi? 1915’te yaşanan bir olayın hesabını sormak o Ermenileri geri getirmez. Ama bu gün yapacağımız bir eylem Filistin halkının ölmesine engel olabilir. Tabi amaç bekçiyi dövmek değilse.

Beni şaşırtan kendi halkımın tavrı. Ne demek evet Ermeni soykırımı yapıldı? Orhan Pamuk soykırım iddiaları doğrudur dedi. Amacı neydi bilemiyorum. Sakın insanlık, adalet demeyin. Konu bu değil hepimiz biliyoruz. Konu bu olsa sömürgeleştirilen halkların hakları savunulurdu. Bizim insanımızın bu konudaki tavrını tarih bilincinden, milli bilinçten yoksun olmalarına bağlıyorum. İnsanımız tarihi bilse olayı soykırım olarak değerlendirmezdi. Osmanlı hatalı bile olsa kendi ecdadımıza bu kadar katı yaklaşmamalıyız. Sanki Ermeniler hiçbir şey yapmamış, Türkleri katletmemiş gibi konuşuluyor. Bu durumun iki nedeni var. Birincisi Türklerin bu konuda yeterli çalışma yapmamaları, ikincisi ise Avrupa’dan destek alamamaları.

Savaş olağanüstü bir haldir. O sırada Ermenilere refakat eden Türk askerler de ölmüştür. Bu da Türk soykırımı mı? Sina Akşin Tehcir için şunları söyler: ‘’ Tehcir, savaş sırasında isyan, düşmanla birlik olma gibi davranışlar dolayısıyla yapılmıştır. Herhangi bir devletin, benzer bir durumda bu önleme başvurması onun meşru hakkıdır. Kötü olan tehcir sırasındaki ölümlerdir. Bunların birçoğu, Doğu Anadolu’da ulaşım araçlarının yokluğundan, İspanyol nezlesi (gribi) gibi salgın hastalıklardan kaynaklanmıştır. Soykırım söz konusu olsaydı o kadar Ermeni sağ kalamazdı denilebilir. Bugün Avrupa ve Amerika’daki Ermenilerin çoğu tehcirde sağ kalanların torunlarıdır.’’(Akşin:1914)

Uluslararası ilişkilerde adalet olmaz, güç olur. Güçlü olanın kabul ettiği benimsenir. Güçlünün doğru bildiği herkes için doğrudur. Tıpkı Birleşmiş Miletler Teşkilatında hep güçlü devletlerin istediği kararların alınması gibi. Kısaca güçlü olmalıyız. Soykırım iddiaları kabul edildiği taktirde faturasını nasıl ödeyeceğiz, hiç düşündünüz mü?

Ermeni sorunu, I. Dünya Savaşında Kafkas Cephesi’nde Ruslarla savaşırken Doğu’da yaşayan Ermenilerin Ruslar lehine çalışmalarda bulunması, Türk halkını katletmesi üzerine Osmanlı’nın tedbir olarak bölge Ermenilerinin yine kendi toprakları Suriye’ye göçe tabi tutması üzerine ortaya çıkmıştır. Göç sırasında birçok Ermeni vatandaş soğuktan ölmüştür. Osmanlı askeri onlara silah doğrultmamıştır. Ermenilerle birlikte onlara refakat eden Türk askeri de donarak ölmüştür. Bu durum günümüze kadar süren Ermeni soykırım iddialarına yol açmıştır. Ayrıca Ermenilerin ve Avrupa’nın Türkiye’ye saldırması için iyi bir bahane olmuştur. Kimse olayın nasıl meydana geldiğiyle savaş koşullarıyla ilgilenmiyor. Herkesin işine böyle mi geliyor nedir? Talat Paşa'nın Tehcir Kanunu emirlerini okumak bile soykırım iddialarını yalanlamaya yeter: ‘’Göç hareketlerine ilişkin her türlü ihtiyacın karşılanması maksadıyla 'Göçmen Umum Müdürlüğü' kurulmuştur. Kafilelere vasıta ve binek hayvanı sağlanmıştır. Yaşlı Ermeniler, özürlüler, sakatlar, dul kadınlar, hasta ve yetim çocuklar göçe tâbi tutulmamış; bunların her türlü ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmış ve yetimhaneler kurulmuştur. Korunmaya muhtaç Ermeni aileler ihmal edilmemiş; erkekleri sevk edilen veya askerde bulunan kimsesiz ve velisiz ailelerin, Ermeni dışında yabancı bulunmayan köy ve kasabalara yerleştirilmesi, geçimlerinin Göçmen Ödeneği geçimlerinin Göçmen Ödeneğinden sağlanması bildirilmiştir. Göçe tâbi tutulanlar, umumiyetle devlete başkaldıran ve Osmanlı Ordusu'ndan firar edip Ruslara sığınan Gregoryen mezhebine mensup Ermeniler olmuştur. Katolik ve Protestan mezhebinde bulunan Ermenilerin yanı sıra, Osmanlı ordusunda subay ve sıhhiye sınıflarında hizmet gören Ermeniler ile Osmanlı Bankası şubelerinde, reji idaresinde ve bazı konsolosluklarda çalışan Ermenilerin devlete sadık kaldıkları sürece tehcire tâbi tutulmayacakları bildirilmiştir.’’

Birleşmiş Milletlerin 1948 tarihli soykırım suçlarının önlenmesi ve cezalandırılması için belirli bir insan topluluğunun, milliyetçi, ırkçı etnik kökeni ve dini dolayısıyla tümünün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetinin bulunması yeterlidir. Bu yok etme Talat Paşa’nın çıkardığı 1915 Tehcir Kanunu’nun neresindedir? Karar sizin.

Kaynaklar

AKŞİN, S.,Jön Türkler ve İttihat ve Terakki. 7. Baskı, Ankara: 2014. s.29

 

 

 
Toplam blog
: 28
: 387
Kayıt tarihi
: 01.11.15
 
 

Sakarya üniversitesi Tarih bölümü mezunuyum. MEB'te tarih öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Kit..