Ermenistan'ın önemi

Ülkemizin komşularımızla olan ilişkilerine bakıldığında, ABD çıkışlı fikir ve yönlendirmelerinin önemli ölçüde etkili olduğu kolaylıkla göze çarpmaktadır.ABD nin ortadoğuya yerleşmesi ile birlikte Türkiye cumhuriyetini uydusu haline getirmeye çalıştığı gözlenmektedir. Zaman zaman Türkiye büyük millet meclisinin ve türk halkının muhalefeti ile karşılaşmasına rağmen, ne hükümet nede ABD bu konuda geri adım atmaktan vaz geçmek niyetinde olmadıklarını son Ermeni meselesinde açık bir şekilde ortaya koymuşlardır. ABD ortadoğuya yerleştiği günden beri Türkiye cumhuriyetinin Irak konusunda, kürt meselesinde, Ermeni meselesinde ve kıbrış konusunda politikalarında meydana gelen değişmeler en önemli gösterge olarak ortaya çıkmaktadır.Türkiye Cumhuriyetinin dış politikasının siyasetçilerden önce Cumhur başkanı tarafından dillendirilmesi, çok yanlış bir yol olduğu kanaatindeyim. Her nekadarda Cumhur başkanı seçilmiş birisi olsada devletimizin politikalarının yürütülmesi hükümetin işidir. Cünkü hükümet yaptığı içraatlardan meclise karşı sorumludur. Eğer Devletimizin dış politikası Sayın Cumhur başkanına bırakılırsa hükümetin dış politikada sorumluluk üslenmek istemediği sonucu ortaya çıkarki o zaman dış işleri bakanlığının cumhur başkanlığına bağlanması gündeme gelir. Bu anayasaya uygun olmaz . Burada esasen Hükümetin yapılan yanlışlar nedeni ile halkın tepkisini kendi üzerinden başka tarafa çekilmesini sağlamak için bu yola baş vurduğu kanatini taşıyorum. Hepimizin bildiği gibi ilk kez Cumhur başkanı Ermenistana maç bahanesi ile giden ve diyaloğun yolunu açan kişi oldu. Yine bu günlerde dillendirilmeye çalışılan kürt meselesinin Türkiyenin en büyük sorunlarından birisi olduğunun ulu orta Cumhur başkanı tarafından dillendirilmesinin tesadüfi olduğunu düşünmüyorum. Hükümetimizin kıbrıs konusundaki görüşlerini hepimiz biliyoruz, yalnız hükümet artık kıbrısta Mehmet Ali Talat sayesınde kendi politikalarını sürdürmekte ve bir bakıma işin içinden sıyrılma yoluna gitmektedir.

Olaylara neresinden bakarsan bakalım karşımıza Türkiye cumhuriyetinin dış politikasının bakış açısı olarak ABD nini bakış açısı çıkmaktadır. Bunun yakın gelecekte çok önemli sakıncalarının olacağı kanaatını taşıdığımı belirtmek istiyorum. Çünkü ABD nin ortadoğuda ne yaptığını ve kafkaslardada aynı şeyi yapacağını var sayıyorum. Bunun için zemin hazırlamasına girişildiğini ve zamanı geldiğinde ırakta yaptığını cok daha büyük bir yıkımın kafkaslarda yaşanacağını düşünüyorum. Onun adına büyük yıkım diyebiliriz. Çünkü kafkaslarda olabilecek bir mudahale hemen hemen bütün dünyayı ilgilendiren ve geriye getiren bir hareket olacaktır.

Hepimizin bildiği gibi Gurcistan olayında ABD ile birlikte hareket ettik ama Rusya ne ABD nede Türkiyeyi dinledi o yayacağını yaptı. Şimdi aynı santraç oyununda geri çekilen filleri değişik şekillerde güçlendirerek tekrar oyuna sürmeye çalışan ABD nin fillerine destek olalım diye bizi yıllarca soy kırımla suçlayan, bunu dünyaya anlatmak için bütçesinden para ayıran, her fırsatta ülkemizi küçük düşürmeye çalışan ve bu iddealarındanda vaz geçtiğine dair hiç bir işaret vermeyen, üstelikte Azarbaycan gibi dost ve kardeşimizin topraklarını işgal etmiş vatandaşlarını öldürmüş, yapmadığı rezalet bırakmamış bir devletle iş birliği yapmamızdaki ülkemizin hangi çıkarının olduğunu bir türlü anlıyamıyorum. Sayın dış işleri bakanımızdan istirham ediyorum, bu konuların Türkiye cumhuriyetine faydalarını kamuoyuna açıklasında bizde bilelim ve kendilerine halk olarak desteğimizi sürdürelim.