Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '09

 
Kategori
Dünya
 

Eroğlu’na karşı AK Parti’yi doldurma çabaları

Eroğlu’na karşı AK Parti’yi doldurma çabaları
 

Eroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı için adı geçiyor


Kıbrıs’ta, bir “anlaşmadan” çok tek merak edilen ve gündemin üst sıralarına doğru tırmanan tek konu KKTC’de Nisan 2010’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri haline geldi! KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat’ın, Ankara’da yaptığı görüşmeler de, bunun bir yansıması oldu. Ankara’da konuşulan “Kıbrıs” konusu gündemde fazla yer bulmadı. Hatta Kuzey Kıbrıs’taki yerel gazetelerde bile heyecan yaratmadı. Tek heyecan yaratan ve ilgi çeken haber, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’e, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Talat’ın seçilmemesi durumunda, yeni seçilecek Cumhurbaşkanı’na Türkiye’nin desteğinin olup olmayacağıyla ilgili soruya verilen cevap oldu.

Sayın Gül’ün, Talat’ın önünde, “Kıbrıs Türk halkının iradesine” vurgu yapması, gelecekte
KKTC’de bir lider değişimin yaşanacağının ilk sinyalleri desek, abartı olmaz. Talat’ın da Ankara’ya ziyaret yapmadan önce yaptığı açıklamalara da bakarsak, Cumhurbaşkanlığı seçiminin artık start aldığını görürüz. Talat, Ankara’ya gitmeden önce Cumhurbaşkanlığı’nda en güçlü aday olması beklenen Başbakan Derviş Eroğlu’na çattı. "Yürütülen politikalar hep birlikte belirleniyor. Türkiye ile birlikte yürütülüyor…” diye Türkiye’yi de işin içine kattı. (27 Ekim Kıbrıs postası) Ankara’ya gitmeden önce mesaj yolladı. Sayın Gül ve Erdoğan’dan Eroğlu’na tepki gelmesini isteyen bir tavır içine girdi. Yani, Ankara’da yapılacak basın toplantısında veya açıklamalarda, Eroğlu’na yönelik “olumsuz” bir söz edilsin. İstenilen cevaplar gelmedi. Bunu sadece Talat yapmadı. CTP yayın organı Yeni Düzen gazetesi de, Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış’a, Eroğlu’na karşı, “olumsuz” sözler söyletmeye çalıştı.

Yeni Düzen muhabiri; Bağış’a, “Türkiye müzakere masasını bu kadar önemserken ve Cumhurbaşkanı Talat’ın masadaki duruşunu desteklediğini açıklarken, Başbakan Eroğlu’nun masadaki tavra ilişkin rahatsızlık ve eleştirilerini” soruyor… Cevap çok önemli. “Bunlar Kıbrıs’ın bir demokrasiye sahip olduğunu gösteriyor…” Demiyor, “Kabul edilemez. Biz destekliyoruz” gibi sözler. Bağış, devam ediyor: “Talat’ın seçimi kazanmama ihtimali, demokrasinin olası ihtimalleri arasındadır.” (30 Ekim-Yeni Düzen) AK Parti ve Gül’den istenilen cevaplar gelmeyince bütün oklar Eroğlu’na çevrildi. Asimetrik olarak Eroğlu’nun eleştirilmesi kampanyası başlatıldı. Daha önce Türkiye’ye ve iktidarına karşı “iç işlerimize karışmasın” diyenler, şimdi AK Parti’nin “kulu kölesi” oldu gibi. Sürekli, Eroğlu ile AK Parti’yi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar.

Amaç, AK Parti, Eroğlu’na “aday olmasın” desin “son kale” de gitmesin.
19 Nisan’da yaşanan hezimet, Nisan 2010’da yaşanmasın. Sendikalar bile, hükümeti hedef alırken, “Eroğlu istifa” diyor. Talat’a yakın yazarlar, sürekli AK Parti Talat’ı desteklesin, Eroğlu’nu desteklemesin mealinde yazılar yazıyor. Eroğlu AK Parti’ye rağmen “aday olur mu” sorularıyla, şimşekleri Eroğlu’na karşı çekmeye çalışıyorlar. Bütün bu yaşananlara rağmen; AK Parti, Kıbrıs Türk halkının iradesini görüyor. İradeye göre de hareket edecek. Güçsüzün yanında değil, güçlünün yanında yer alacak. Nasıl mı? Ülkede yapılan anketlere yakın ilgi var. Buradan çıkan sonuçlar, Cumhurbaşkanı Talat’ın savunduğu, “Birleşik Kıbrıs” yani Rumla birlikte “yaşama” isteğinin tam tersini yansıtıyor. Bütün anketlerde, Kıbrıs Türk halkının yüzde 80’leri aşan bir oranı “İki devletli” çözümden yana görüş bildiriyor. Cumhurbaşkanı Gül ve AK Parti de, bu oranları “göz ardı” ederek, bir çözüm peşinde koşmuyor. Burada “zayıf” bir aday desteklenirse, biliyorlar ki, o aday değil, “AK Parti ve Gül kaybetti” sayılacak. Bu nedenledir ki, kişiye değil, iradeye saygı duyulacak!
 
Toplam blog
: 40
: 708
Kayıt tarihi
: 08.02.09
 
 

SEFA KARAHASAN, 1997’den beri gazeteci milletinin aktif üyesi. Gazeteciliğe halen Milliyet gazete..