Ertan Kayıtken' in babası

Canım güzel bir şeyler düşünmek istediğimde kendimi gelinliklerle hayal ederdim. gelin olmak, uçuşan beyaz tüllerin içinde salına salına yürümek. Yeni yıkanmış tül perdelere dolanıp ayna karşısında gösteri yapmak, anneme yakalandığımda papara yemek.

Nihayet büyüdüm, gelin olacağım,

Büyük bir mağazada bizi karşılayan yaşlı amca nasıl bir şey düşündüğümü sorunca başladım anlatmaya,

hayalimdeki gelinlik;

-Kemik rengi, tafta

-olmaz

-neden olmaz

-sarışınsın, kemik rengi seni soldurur, sana beyaz yakışır.

-Beşgen yakalı,

-olmaz

-neden olmaz

- beşgen yaka iri göğüslülerde güzel durur, sende olmaz

-bedeni korsajlı olsun, eteği kalçamdan itibaren açılsın

-olmaz

-neden olmaz

-senin boyun 1.60 filandır, korsajlı model uzun boy ister, seni olduğundan kısa gösterir

-eteği kuyruklu olmasın

-olmaz

-neden olmaz

-gelinliğin zerafetini kuyruk tamamlar, oğlunun sünnetinde kuyruksuz tuvalet giyersin

Amca her şeye muhalif, kızdım ama saygımdan belli etmedim. Dükkandan çıkarken, arkamdan seslendi.

-Bütün kemeraltını gez, istediğin modeli bulsan da gene bana geleceksin.

Yüzlerce gelinliğin içinde elbette bulurum.

İlk denediğim korsajlı modeldi. Yuvarlak, yerden 20-25 cm yükseklikteki platformun üzerinde sülün gibi bir kızdım.

Şöyle bir yürüyüp salınayım diye platformdan aşağı indim ki;

O ne, yerde bir mantar yürüyor... Tezgahtarların çok yakıştı harika palavralarına aldırmadan acele üstümden çıkardım.

Amca haklıymış, korsaj olmayacak.

Beşgen yaka, bedenimden ilerde kalınca, yukarıdan bakan karnımı görecek neredeyse,

Kemik rengi yüzümü hastalıklı gibi gösterdi.

Mağlup ordular gibi mahcup, döndük geriye. Amca çok memnun oldu. Bana hazır gelinlik satmak yerine aynı paraya kararlaştıracağımız modeli dikeceğini söyledi.

Kolları tüllü, yakası makul açıklıkta, belden kesik ve tarlatanlı jüponla, alabildiğine kabarık etekli, uzun kuyruklu, beyaz satenden, fiziğime, saç rengime, tenime uygun bir model saptadık. Aslıda çoktan teslim olmuştum ya amca, kibarlığından benim de fikrimi alır gibi yapmıştı.

Elimde ve başımda pastel renkli kır çiçekleri olması fikrimi beğendi.

Provalarda gelip gördü, ufak tefek bir iki değişiklik daha yaptı.

Gelinliği almaya gittiğimizde son kez giydirip bir de yürüyüş provası yaptırdı.

-Çok büyük bir adım atacakmışsın gibi bacağını ileriye doğru uzatıp, geri çek minik adımlarla ağır ağır yürü, acele etme. Başını dik tut, gözlerin ileride, içinden en güzel benim, benden güzeli yok diyerek, salona kuğu gibi süzülerek gir.

Onun acelesi vardı, oğlunun nikahına yetişecekmiş, nasıl yürüyeceğimi öğretmeden gitmek istememiş.

Görevini sonuna kadar yapmış insan huzuruyla, mutluluklar dileyip koşar adım dükkandan çıktı.

Yardımcısından, onun ünlü modacı Ertan Kayıtken’in babası olduğunu duyunca çok şaşırdım.

Ertan Kayıtken, babasının oğlu olarak anılacağına, durum tam tersiydi...

Zevk, estetik görüş, işini aşkla ve saygıyla yapmak, sonuna kadar yaptığı işin peşinde olmak ve yarattığı eser karşısında kızımız çok güzel de ondan diyecek kadar mütevazı olabilmek...

Sonuç gerçekten harikaydı.

Narçiçeği