Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '09

 
Kategori
Deneme
 

Ertelenmiş Hayatlar

Ertelenmiş Hayatlar
 

Geçikmiş bi mektup aldı hiç ummadığım birisinden...Ne yazık ki dediği gibi geçikmişti... Uzun seneler yolunu ve sahibini bulamadığı bir mektup hatta bir tesadüf belki de hep yıllardır defter satırları arasında kalan, kalacak olan...
Eşyalarını toparlıyordu bir sürü defterler , bir sürü notlar , bir sürü gazete parçaları birleştiriyordu hepsini bir yerde... Eline bir kağıt parçası geçti yazı tanıdıktı ama hiç okunmamıştı. Öylece duruyordu kağıt yerlerinden belliydi açılmamıştı... Açsaydı belki de çok şey değişecekti... Biraz şaşkın, biraz da çekinerek okudu bu sahibi belli olmayan mektubu okudukça da bir o kadar şaşırmaya... Okuduklarına inanamıyordu yaşadıklarına da...

"Sana canım, hayatım, bi tanem diyerek başlamıyorum satırlarıma... Biliyorum burda bile yok cesaretim çıkmaya karşına bir gün beni farkedersin diye beklemekten başka... Hayatımız boyunca da bu sözleri neden söylemediğimi bilemezsin... Bilmem hatırlarmısın neden diye sordun mu? Ben söyliyeyim düşünme sormadın... Çünkü sormaman için kesip atmıştım baştan böyle şeyleri sevmem diye... Ama burdan anlamalıydım ne kadar inatçı olduğunu... Ben söylemedikçe sen inadına söylerdin... Canım, Hayatım diye kızardım karşılık vermezdim seni de kızdırırdım bilirim... Şimdi itiraf etmeliyim ki hoşuma giderdi yakışırdı sana bir başka... Ben söylemedim neden mi? Can desem bir gün ansızın gdiveriyordu hayatımızdan, hayat desem, senle çok oyunlar oynadı bana korkuyordum... Bi tanem de sen gem vurdun bunu biliyorsun... Bunu söylemek için bende geç kaldım... Geriye de sana yakıştıracağım bir sıfat kalmamıştı... Seni kaybetmekten korkuyordum... Seni hep bir prenses gibi yetiştirdiklerini düşünürdüm... Bir cam kavanozun içinde hiç kırılmayacak gibi... Duruşun asil bir o kadar da narin... Seni ilk gördüğümde hangi yiğidin yanına yakışır diye sordum? Dedin ki bana yüreği güçlü olan yakışır, benimle mücadele eden hayata başkaldıran isyan eden... Güldüm bu yaşta bu da ne diye... O zamanlar bile didişirdin benimle... Ne zor derdim bunu alanın allah yardımcısı olsun... Evet verilen cevaplar olgun ama bir o kadar asi...

Şimdi anlıyorum ki... Yanılmışım nazlı diye düşünürken seni... Farkında olmamışım büyüdüğünü... Hani derdin ya bana ben kızın değilim bağırma bana... Bağışla... Üzgünüm bunun da kendine göre vardı bir sebebi... Aramızdaki yıllar korkutuyordu beni... Bir gün senden evvel bu dünyaya veda edersem istedim ki iki ayaklarının üzerine bas bensiz, istedim ki bana olan isyanlarını hayatına da yansıt... Şimdi anladım karşımda bir kale kendini koruyor kendi bildiğince... Biliyorum darbelerini benden, ondan, bundan en yakınından gelenleri.... Seni düşündüğüm kadar kızımda var aklımda diyordum ya hep seni çocuk gibi görüyordum.Olgunlaştığını anladım yavrum kanatlarının altında... Mutlu, yarına bakıyor umutlu... Şimdi görüyorum ki bunu da başarmışsın kuramadığım köprüleri kurmuşsun aramda... Bana derdin ya ne olursa olsun ne yaşarsak yaşayalım... Bizim aramızda gözle görülen daimi bir köprü var temellerinde gözyaşı ve acı ama sıkı sıkı....

Seni bir tek an yıkık gördüm... Anneni kaybettiğin an, yanına geldiğimde dedin ki yıkabilirsin şimdi bir yanım yıkık, yarım devrilmeye hazırım... Tek korkum içimdeki yavrum dikkat et ona dedin... Gerçekten çok üzüldüm... Günlerce çıkmadı kulaklarımdan ben neler ettim?

Şimdi senin kaybının büyüklüğünü kendini anlamadan buldun, kaybımın içinde kendini... Gördüm ki mangal gibi bir yürek kor ateşle yanıyor... Bütün olanlara rağmen yanımda ve dik... Gurur duydum biliyorum artık geç...

Ve anladım ki biz mutluluktan çok mutsuzluğu paylaşmışız, sevinçlere değil acılara ortak olmuşuz... Dedin ki yüreğim de kocaman bir sevgi var... Sevmeyi bilebilirmisin? Bilemem .... Sence sevebilirmiyim diye giden...

Şimdi soruyorsun sorma sırası bende...Madem bu derece anlamlıydı sevgin, her hırçınlığının altında yatan nedenin? Bunu söylemek için ayrıldığın günü mü seçtin? Bizim elimdeki vazo ortadan ikiye bölünmedi parçalandı elimizde... İkimizi de kanattı yaraladı derinden sende biliyorsun gördün derinden... Küçüçük bir kesik nasılda iz bırakıyor teninde.... Kapanmasına kapanıyor yeniden ama sızlıyor baktıkça derinden... Ben mutluyum şimdi ne farkeder kayıplarımla... Beni bir imza bağlamaz hayatımda... Biz o kadar çok şeye imza atmışken...Ne acı ki insan anlıyor herşeyi kaybetmişken...

Seninle bizi hep kayıplar birleştirdi... En zor anları yaşadık birlikte... Senin yerin gönlümde her zaman baki... İstediğin zaman sormadan giriyorsun içeri... Ben sevmenin ne demek olduğunu tattım... Biliyorsun... Bile bile sevmek çok zor kabul ediyorsun? Bu kadar sevdiğini bilseydim seneler önce gelmezmiydim.. Şimdi üzgünüm geç... Ama gene de kalbimdeki yerini kendin seç...

Burdan çıkacak sonuç olsun herkese ders.... Sevmelerimizi ertelemeyelim ertelenmiş hayatlarda sevmeyi denemeyelim....

Bu küçük bir deneme diğer denemelerimiz gibi hayatta hep bir denemeler üzerine kurulu hep kendince deniyor bizi... Bazen yaşananlar bir deneme oluyor, düşüyor satırlarımaza, bazen yaşanalar örnek oluyor yaşamımızda yazmaya... Dileğim hayatımızdaki bütün denemelerimizin mutlu sonla bitmesi anacak deneyerek tadarız yaşam deneyimlerimizi...

 
Toplam blog
: 227
: 543
Kayıt tarihi
: 16.01.08
 
 

Fazla söyleyecek bir şey yok herkes gibiyim. Artık... Bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra he..