Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '14

 
Kategori
Tarih
 

Ertuğrul Fırkateyn'den kurtulan Ağvalıoğlu Ali Özkaya

Ertuğrul Fırkateyn'den kurtulan Ağvalıoğlu Ali Özkaya
 

Ağvalıoğlu Ali Özkaya


Ağvalıoğlu Ali (Özkaya) 1871 yılında Kurucaşile’nin İlyasgeçidi köyünde doğmuştur. Babası Ahmet, annesi Fatma’dır. Çocukluğu köyünde geçmiş, 1886 yılında da askere alınmıştır.

Japonya imparatorunun yeğeni 1887 yılında bir savaş gemisi ile Istanbul’u ziyaret ettikten sonra, bunun karşılığında dönemin padişahı II.Abdulhamit iade-i ziyaret için Ertuğrul Fırkateyn’i Japonya’ya görevlendirmiştir. Gemide 54'ü subay ve 553'ü er olmak üzere toplam 607 Osmanlı Donanmasına mensup asker bulunmaktaydı. 

Ertuğrul Fırkateyninde görev yapan Bartın bölgesinden askerler;

1-Molla Hüseyin oğullarından Ali oğlu Şaban,

2-Şeyh oğullarından Süleyman oğlu Şaban,

3-Bayram oğullarından Hasan oğlu İbrahim,

4-Amasra'dan Ahmet oğullarından Mehmet oğlu Hasan,

5-Amasra'dan Meyrioğullarından Ali oğlu Mehmet, 

6-Arıt Yeniköy'den Eminağaoğullarından Ahmet Erkiş ve

7-Kurucaşile İlyasgeçidi köyünden Ağvalıoğlu Ali Özkaya'dır.

Ağvalıoğlu Ali'nin de içinde bulunduğu Ertuğrul Fırkateyn’i Japonya’da üç ay kaldıktan sonra, 15 Eylül 1890 tarihinde dönüş için Yokohama limanından demir alıyor ve bir gün sonra da 16 Eylül 1890 tarihinde  kayalara çarparak batıyor. Bu kazadan yalnız 69 denizcimiz kendi imkanları ile kurtulmuş bulunmaktadır. Hayatta kalan 69 denizcimiz ise Japonya İmparatorunun talimatıyla Hiei ve Kongo isimli gemi ile Türkiye’ye getirilmiştir. İşte bu kazada kurtulan denizcilerimizden biri de Kurucaşilemizin İlyasgeçidi köyünden Ağvalıoğlu Ali(Özkaya)’dir. Gemide güverte askeri olarak görev yapan Ağvalıoğlu Ali soyadı kanunu çıktığında "Özkaya" soyadını almıştır. Bu kazadan sonra kendisine gazi olması nedeniyle gümüş bir madalya  da verilmiştir.

Ağvalıoğlu Ali Özkaya'ya verilen bu madalyanın bir tarafında arma,diğer tarafında da şu yazı bulunuyordu.

“Devlet-i Aliye-i Osmaniye uğrunda fevkalade ibrazı şecaat ve sadakat ibraz edenlere mahsus madalya-sene-1890”

1937 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinden bir genelge yayım¬lanıyor. Bu genelgede Tokyo Büyükelçiliği anıtın açılışı münasebetiyle olayın anısına hazırlanan kartpostal, hatıra madalya ve tarihçe kitabından bugün sağ olduğu anlaşılan gazilere armağan edilmesi için arandığını bildiriyor. Tokyo Büyükelçiliğine bildirilmek üzere aranan bu şanlı tarihin canlı şahitleri bulunursa en kısa zamanda bildirilmesini istiyor. O yıl Bartın Cumhuriyet Halk Partisi ilçe yönetim kurulu araştırmalara başlıyor ve Arıt bölgesinde bu faciadan kurtulan Ahmet Erkiş adındaki gazimizi tespit ediyorlar. Bunun üzerine Parti ve Halk Evinden bir heyet 28 Ağustos 1937`de bir Cumartesi günü Yeniköy`den Eminağaoğulları'ndan Ahmet Erkiş`i ziyarete gidiyorlar. Bu ihtiyar gazi misafirlerini kendi köyünden daha ileride bir yerde karşılamış, ve konuşma ertesi sabah muhteşem manzaralı bir değirmen kenarında devam etmiş. Yetmiş beşlik bir ihtiyar olan Ahmet Erkiş`in tavrında yaşını göstermeyen bir dinçlik var. Heyetle birlikte röportajı Bartın Gazetesi Sahibi İbrahim Cemal Aliş yapmıştır. 

Japon Basını

Japon gazeteleri Ertuğrul Fırkateyni’nin batış haberini öğrenir öğrenmez, olayı duyurmaya başladılar. Bu gazetelerin birer nüshası, eski yazı ve Osmanlıca’ya çevirileriyle birlikte Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Müzesi Komutanlığı arşivlerindedir. Yayınlardan, kazanın oluş şekli, kazadan sonra gelişen olaylar ve bir Japon gazetesi tarafından başlatılan yardım kampanyası, bu kampanyadan toplanan paraların nasıl ve kimlere verileceği konusunda çeşitli görüşleri ayrıntılarıyla okumak mümkündür.

 Daily Mail,

19 Eylül 1890, Cuma:

“Osmanlı fırkateyni Ertuğrul Kobe’ye gitmekteyken, Kuşimoto sahilinden geçerken kazanında ortaya çıkan bir arızadan dolayı, idareden çıkıp, Eylül ayının 18’inci günü öğleden sonra saat 16.00 civarında Kaşinozaki fenerinin açıklarında kayalara çarparak batmıştır. Amiral Osman ile 587 subay ve personel ölmüştür. Mürettebatından 69 kişi kurtulmuş ise de, birçoğu yaralı olup Oşima köyü halkı tarafından koruma al tına alınmışlardır. İki subay, olanları anlatmak için polis refakatinde buraya gelmişlerdir. Boğulanlardan dördünün cesedi dalgalarla kıyıya vurmuştur. Oşima’daki devlet görevlileri ile halk tarafından gerekli yardımların yapıldığı bu iki subay ve polisler tarafından rapor edilmiştir.”

 23 Eylül 1890, Salı:

“... Kurtulanlardan iki subay haberi Kobe’ye götürmüştür. Birisi bando şefi öbürü muharip olan bu subaylar Bucimaru vapuruyla buraya gelmişlerdir. Anılan kişiler doğruca Diyobson Sokağı’ndaki International Oteli’ne gelmişlerdir. İngilizce’yi bilmediklerinden, başlarından geçeni tam olarak anlatamamışlardır. Ancak aşağıdaki kadar bilgi alınabilmiştir:

Ertuğrul pazar günü saat 11.00’de Yokohama’dan hareket edip, pazartesi günü saat 13.00’e kadar havanın güzelliği devam etmiş, fakat bundan sonra ortaya çıkan rüzgâr geceye doğru şiddetlenip saat: 22.00’de de dalgalar kabarmaya başlamıştır. O sırada Oşima feneri açıklarında hızla seyredilmekteyken ansızın duyulan korkunç bir patlamanın ardından tehlike ortaya çıkmıştır. O sırada subayların ve mürettebatın çoğu uykuda olduklarından, kurtulanların güverteye çıkabilenler olduğu bando şefinin ifadesinden anlaşılmıştır. Yine bu subayın anlattığına göre gemi paramparça olmuş ve geriye bir parçası bile kalmamıştır. Ancak bunun abartma olduğu da düşünülmektedir.

Ağvalıoğlu Ali(Özkaya) hicri 1307- miladi 1891 yılında tezkere alarak askerliğini bitirmiştir. Bundan sonraki hayatını ölünceye kadar Kurucaşile İlyasgeçidi köyünde tarımla uğraşarak devam ettirmiştir.

 

 
Toplam blog
: 37
: 949
Kayıt tarihi
: 08.03.13
 
 

Maden kenti ya da emeğin başkenti Zonguldak'ta doğdum. Bartın'a bağlı "ahşap tekne yapımında bir ..