Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

Ertuğrul Özkök dengeleri hep korur!

Ertuğrul Özkök dengeleri hep korur!
 

Ertuğrul Özkök Hapisten Çıkmanın Asaleti yazısı ile gündemde.


Ertuğrul Özkök Hürriyet'in uzun yıllar genel yayın yönetmenliğini yürütmüş usta bir gazeteci. Yine Ertuğrul Özkök geminin kaptanı olduğu dönemde ustaca manevralar yapmış, kurumunu zamanın şartlarına - suyun akışına-  uydurmuş başarılı bir yönetici. Hürriyet; periyodik olarak ayrılan yazarları, yenilenen  kadrosu ile söylemini yeniledi ve sivri kalemlerden adeta arındı. Fakat; artık alıştığımız şekliyle ve son günlerin bu yumuşak geçişininde etkisi ile polemiklerden uzak olan gazete, şimdilerde yeni bir tartışma ile gündemde. Tartışmanın baş aktörü Ertuğrul Özkök.

Özkök, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ında aralarında bulunduğu dört gazetecinin tahliye edilmesi olayından sonra kaleme aldığı 14 Mart 2012 tarihli ‘’Hapisten Çıkmanın Asaleti’’ adlı yazısında; Ahmet Şık’ın tahliye sonrasındaki sözlerine yer verdi. Yazısında ŞIK için:

''Cezaevinden çıkmanın asaleti var mıdır? Vardır arkadaş. Haklıysan, Cesursan. Yine mangal gibi bir yüreğin, birde onun yanına koyacağın entellektüel karakterin varsa;  ceza evinden çıkışında bir asaleti bir raconu vardır.''  ifadelerini kullanan Özkök; gerçekten tutuklu gazeteciler sorununda samimi bir duruş sergilediğini gösterdi. Ardından yazısını, aralarında ayrım yapmaksızın diğer tutuklu gazetecilerin de tahliyesini isteyerek sürdürdü. Buraya kadar örnek bir gazetecilik refleksi gösteren, meslektaşlarına destek veren Özkök yazısının devamını:

''Şu cümleyi bir kenara yazın. Çünkü yakın veya en geç orta gelecekte bu cümlenin bir iddianame haline geldiğini görebilirsiniz. Cümle aynen söyle; ''Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcı ve hakimler bu cezaevine girecek, burada ant içiyorum.’'''  Sözleri söyleyen bir gazeteci. Ahmet ŞIK. Silivri cezaevinden çıkarken işte bunları söylüyor. Eminim içeride aynı andı içen daha epey insan var.’’  sözleri ile getirdi. İşte yazıda geçen ve Ahmet ŞIK’a ait olan bu sözler gündeme yepyeni bir ‘’Rövanşizm’’ tartışmasını taşıdı. Zaten gergin olan ortamı daha da germeye, kendileri ile aynı şeyi söylemeyen herkesi suçlamaya alışık olanlar için çok bereketli bir tartışmaydı ‘’Rövanşizm’’. İster bugünden örnek ver ister dünden. İster tek partili dönemden istersen çok partili. Alan genişti, suçlanacak adamsa çoktu. Herkes bir anda birbirini rövanşist ilan edivermişti. Adeta medya mahallesinin içerisindeki ''yandaş medya ve diğerleri'' tartışması gibi bir de ''Rövanşistler Cephesi'' açılacak gibiydi. İnternet medyasında bu fikrin arkasında gruplananlara kılıçlarını çekenler de hazırdı. Az önce dediğim gibi bu çok verimli(?) tartışma konusu yavaş yavaş gündemi esir almaya hazırlanırken; Ertuğrul Özkök bu kez ters bir hamle ile ortaya çıktı. 15 Mart yazısının konusu ‘’Dışarıda Kalanın Asaleti’’ idi. Dışarıdaki asil centilmence Nedim Şener’i arayarak geçmiş olsun dileklerini ileten Bülent Arınç’tı. Bu ''örnek'' hareket sonrası sağduyu çağrısı yapan Özkök, özlenenin bu davranışlar olduğunu belirtmişti. Birincisi kadar vurucu olmayan yazı, içerideki asile karşılık dışarıda da bir asil buldu. Gerginleşmesi ve derinleşmesi beklenebilecek bir tartışmada böylelikle bir orta yol göründü.

Buradan anlaşılan ne mi: Özkök her zaman dengeleri korur!

 
Toplam blog
: 10
: 306
Kayıt tarihi
: 03.03.12
 
 

Uludağ Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 3. sınıf öğre..