Erzurum'a has "çaşır"

ŞEKERE KARŞI VÜCUDUN SİGORTASIDIR

ÇAŞIR; Doğada insan eli değmeden yetişen içeriğinde olağanüstü özellikleriyle tanıtılan çaşır, ilkbaharın yağmurlarıyla toprak üstünde kendini gösterir. Hafif kirli beyaz ve pembe küçük çiçekleri bulunan çaşır yağmurla savrulurken fark edilir. Yağmurla uzanır. Mayıs yağmurlarının 10. günü toplayıcılar tarafından kısa eğri bıçaklarla kesilerek toplanır. Kesilen kısımlardan süt gibi bir mai akar bazıları bu süt gibi sıvının dağlardaki koyunların yara olan parmaklarına iyi geldiği söylenir. Çaşır topraktan kesildiğinde açık yeşil sonra biraz koyulaşır. Pişince biraz kokusu olur, ama suyuna yarım dilim limon konursa kokusu kesilir. Koku keskin olup nane, safran karışımıdır. Lifli bir bitkidir. Her şifalı ot gibi kararında kullanılmalıdır. İnsan vücudu için yararı ispatlanmıştır. (kendim bunun canlı kanıtıyım 100kg üstünde olduğum yıllarda ve halen onunla olan dostluğum devam etmektedir.)

Özelliği olan otlar gibi bir çok özelliği vardır ama bir kaçını sıralayayım:

Birincisi, iştah açıcıdır.

İkincisi, bağırsakları çalıştırır. (gerçek liftir)

Üçüncüsü ise, en önemlisi; vücudun şeker metabolizmasın da önemli rol oynar
(%97vücudun şekerini ayarlar, yükseği düşürür.)

Memleketimizde, şeker diye hastalık çaşır sayesinde yok gibidir. "Erzurum kahvaltı "sofralarının, ikindi çaylarının yatsılıklarda çivil peynirin üstüne de yenilen çaşırın, farkında olmadan vücutlarının şekerini de dengelediğini pek bilmezler. Alışkanlık peynirin üzerine konarak yendiğinden hemen hemen her evde salamurası bulundurulur. İsveç'li arkadaşım "İlona " ona gönderdiğimde, aç karnına bir tane sonra iki tanesini öğün aralarında yediğini ve insülüne ara verdiğini söyler, zira ona salamura yapıp yollarım. Yaradanın insanlığa armağanı.