- Kategori
- Dostluk
Es
alıntı'dır
Boşluktasın sen! Ve sen, yalnızca yeni bir aşkla dindirmeye calışıyorsun biten aşkından kalan iç sızılarını. Herkese yalan söyleyebilirsin, bana gerçekleri söylediğinde herkesten daha çok ben anlardım seni. Ve sen, kendine bile itiraf edemediğin iç kanamalarını kabul etmedigin sürece ne birisini sevebilirsin, ne de seni sevene inanabilirsin.
Bu yüzden soğuk savşaların,
Yorgunluğun bu yüzden,
Sessizliğin,
Hayattan bezginliğin de bu yüzden.
Bazen o gücü buluyorsun kendinde! Dizlerinin üzerinde doğrulup ayağa kalkıyorsun. Ama içinde bir sızı, yeniden başa döndürüyor seni. Unutmaya çalıştığın ama bir türlü unutamadığın geçmişine yürüyorsun; geriye. KABUL ETME peki! Ama senin sözlerinde, senin gözlerinde, senin nefesinde, geçmişin izlerini gören hangi kadın olursa olsun, senin elinden tutup ileriye adım atmak da tereddüt edecektir.
“Çok sev!” deme,
Çok sevdirt!
İster RED et, ister KAVGA. ister ISYAN et, ister SUS her zaman yaptığın gibi.
Sen dışarıdan bakıldığında gözleri güzel bir insansın. Bal rengi ve onun üzerinde mükemmel şekilde duran, sanki usta bir ressamın eli ile çizilmiş gibi duran kirpiklerin var .Oysa içinde senin gözlerin, kalbinin üzerinde.
Sen ne kadar beyninde yok saysan da, yüreğinin en derininde, birisi için ağıt yakarak ağlıyor gözlerin. Gözlerine bakanlar göremezler uzaklara dalıp gidişini. Ben yüreğine bakıyorum senin ; görmemek mümkün değil. Yeni bir ismi ezberlemeye çalışıyor dilin. Yerine yenisini koymaya çalışıyor. O " Aynı yerde oldugunu biliyordur, sözlerini unutup gitmiş olsa da, tutman gereken bir matemin oldugundan habersiz".
Bu ES kaza sevmek değil.
Şu an istediği yere esiyor olabilir. Ama, son nefesinde, eğer sen istersen, içine esecektir.
Ümidini yitirme !