Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '09

 
Kategori
Sinema
 

Esaretin Bedeli

Esaretin Bedeli
 

Esaretin Bedeli


Hiç işlenmemiş bir suçun bedeli nedir sizce? Andy Dufrense gibi müebbet hapis cezası olmamalı elbette. Tim Robbins, Andy Dufrense rolüyle karısını ve sevgilisini öldürmekle suçlanan bankacı olarak çıkıyor karşımıza. Film eski zaman Amerika'sında geçiyor. Andy Dufrense hiç işlemediği bir suç yüzünden ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. İzleyici filmin başında bu haksızlığa meydan okumak istemektedir, fakat çaresizce izlemeye devam eder. Andy Dufrense, cezasının ilk yıllarında çok sıkıntılı günler geçirir. En iyi arkadaşı olan Red(Morgan Freeman), İrlandalı bir mahkumu oynamaktadır. Bu güzel başyapıtın, Stephen King'in "Rita Hayworth And Shawshank Redemption" adlı eserinden uyarlama olduğunu da unutmadan söylemek gerekir. Kitapta Red karakteri aslında bir beyaz olarak göze çarpar. Filmde Red karakterini canlandıran Morgan Freeman bu duruma filmde esprili bir biçimde değinmektedir. Aslında Red karakteri bir başkasına bu kadar yakışamazdı diye de düşünmüyor değilim. Andy Dufrense'nin çaresizliği ve yıllar geçtikçe hapishane hayatını benimseyen tavırları seyircinin umutlarını da iyice tüketmektedir. Öyle bir an gelir ki, Andy Dufrense ile birlikte filmi izleyenler de artık Shawshank'ın birer sakini halini alırlar. Ama unuttuğumuz bir şey vardır. Aslında filmde Andy Dufrense'nin Red'e söylediği ve onun unutmadığı bir şey bu:
Andy Dufresne:İçimizde kimsenin ulaşamayacağı ve dokunamayacağı şeyler vardır.O sadece senindir.
Red:Neden bahsediyorsun?
Andy Dufresne:Umuttan...
Andy Dufresne:Unutma Red umut etmek güzel bir şeydir, belki de en güzel şeydir ve güzel şeyler asla ölmez...
Evet umut, Andy Dufrense için her zaman vardı. Filmin sonunda Red'in de şüphelendiği gibi aklımıza Andy'nin intihar edebileceği fikri yerleşir. Andy için böyle bitmemesi gerektiğini düşünürüz, ama yapabilecek bir şey yoktur. Birşey dışında...Andy Dufrense'nin odasında bulunan posterden, hayata kaçışının farkına ancak biz de Müdür Nortonla(Bob Gunton) beraber varırız. İşte filmin en can alıcı sahnesi de burasıdır. İzleyici sevinç çığlıkları atmak ister, stadyumda maç izleyen bir seyirci gibi sevinmek ister. Andy Dufrense'nin yirmi yıla yakın esaretinin bedelinin bir okyanus kıyısında son bulmasına alkış tutmak ister ve yapar da. Filmin bir diğer önemli sahnelerinden birisi de Morgan Freeman'ın jüri üyelerine kırkıncı yılında yaptığı konuşmadır. Öyle ki, Red'in pişmanlığına Morgan Freeman izleyen herkesi dahil etmektedir. Brooks'un seneler sonra biten hapis hayatından sonra normal yaşama alışamayıp intihar etmesi herkesi derinden etkilemektedir.
Shawshank Redemption(Esaretin Bedeli) 1994 yapımı, yönetmenliğini Frank Darabont'un yaptığı Tim Robbins ve Morgan Freeman'ın adeta birbirleriyle paslaşarak oyunculuk şölenine çevirdikleri mükemmel bir film. Filmde Andy Dufrense karakteri için Oscar ödüllü Tom Hanks düşünülmüştür, Tom Hanks'in aynı yıla denk gelen Forrest Gump çekimleri yüzünden karakteri canlandırma görevi Tim Robbins'e verilmiştir. Tim Robbins'in bu rolün altından yüzünün akıyla çıktığını da ayrıca belirtmek gerekir. 7 dalda Oscara aday gösterilen fakat hiç ödül alamayan filme en büyük ödülü, şüphesiz seyircinin verdiğini söylemek mantıksız olmasa gerek. Imdb sitesinde filmin seyirci oylarıyla ilk sırada yer alması, bunun en önemli kanıtıdır. Ayrıca filmin Dvdsindeki Türkçe dublaj mükemmeldir. Sırf bu filmin dublajı bile Türkiye'de seslendirme sanatının ne denli ileri seviyede olduğunu gösterir. Filmden güzel bir sözle kapatmak gerekirse:
"Korku seni tutsak eder, umut ise özgür bırakır."

 
Toplam blog
: 92
: 2632
Kayıt tarihi
: 28.01.09
 
 

Parliament Sinema Klübü'nde yayınlanan filmleri izlemek için çocuk halimle uykudan feragat ettiği..