Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek!

Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek, tam bizim eğitim sistemimize özgü bir durum.

Örnegin; sigara nedir bilmeyen ögrencileri toplayıp; sigaranın zararlarını anlatıyoruz ve böylece gençlerimiz sayemizde sigaranın zararlı çekiciligine kapılmış bulunurlar.

Yapılmaması gereken davranışları koridorlara ve duvarlara yazıyoruz. Bu duvarlara her gün çarpan çocuklarimiz böylece neler yapmaları gerekeni unutup yapılmaması gerekenleri yapma konusunda yap boz ustası oluveriyorlar.

Daha başarı mevsiminin ilk basamağında duran çocuklarimiza; her gün başarısızlığın sebeplerini pompalayıp baş aşağı gönderiyoruz.

Bir doğruyu ögretmek için sürekli diğer yanlışı örnekliyoruz ve böylece bir tarafı doğru diğer tarafı yanlış yazan madalyonu çocuklarimizin boynuna asıyoruz.

Sözlerimiz ve davranışlarımız arasındaki uyumsuzluktan dolayı gençlerin gözünde sözde olmaktan ileri gidemiyoruz.

İlk günden prensiplerini ortaya koymakla meşhur ögretmenlerimiz sayesinde ögrencilerimizi prensipte olmayan şeyler yapmaya sürüklüyoruz.

Her gün vatan, millet, Sakarya sevgisi aşılayarak, aşıya karşı bağışıklık yaratıyoruz.

Gençlerimizi sadece sınav denen sonuca sürükleyerek eğitimde süreç denen serüveni sırat köprüsüne dönüştürüyoruz.

Okuldaki idarecileri ceza merci olarak algılatarak, gençlerimizin idarecilerden cin görmüş gibi kaçmalarına neden oluyoruz.

Okulu mecburiyet olarak algılattığımız için okullarımızda gençlerimize mecbur olmadıkları dışındaki şeyleri özgür iradeleri ile yaptıramıyoruz

Her şeyi bilirim havasını basarak ögrencimizdeki bilme heves ve arzusunun söndürüyoruz.

Eğitim gibi evrensel bir olayı milli gibi bir mile oturtarak, ilmi olan her şeyi elimine kazığa geriyoruz.

m.ali şirin tarih ögrt)