Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '16

 
Kategori
Anılar
 

Eşek arısı

Eşek arısı
 

arı


Ne tuhaf bir doğamız var.
Bir hafta öncemizle bir hafta sonramız o kadar zıt ki.
Şimdi bana " neden?" Diyeceksiniz.
Kısaca anlatmaya çalışayım:
Sahilde güneşleniyordum. Kadının biri çığlık çığlığa bağrınca başımı o yöne çevirdim. Kadın hem denizde zıplıyordu, hem de denizi tepikliyordu. Kalkıp yanına gittim. Bakışlarımdan merakımı okuyunca dedi ki, " Suda arı vardı. Ayy, ben arıdan çok korkarım! Yüzerken suyun yüzeyindeydi... Burnumun ucuna çıkmaya çalıştı..." Der demez yeniden geriye doğru sıçradı. Tabi bende... Ama o anda denizin yüzeyinde çırpınan sarı arıyı gördüm. Sağıma soluma bakındım. Sarı eşek arısını kurtarmak için bir nesne arıyordu gözlerim. Oysa bende çok korkardım, öyle ki irkilirdim arı sesinden bile. Çocukluğumda onun iğnesinin acı tadına aşinaydı tenim.

Sonunda eşek arısını kuru bir çınar yaprağı ile kurtardım. Onu kumların üzerine usulca bıraktım. Yaprağı üzerinde beş altı kez dairesel dönüşler yaptı. Böylelikle ıslanan kanatlarını kurutmuştu. Uçtu.
Bense gülümsedim açık mavi gökyüzüne. O an mutluluk duyumsamıştım. Hatta korkmadım da.

Bir hafta sonra...

Aynı yerde yine güneşleniyordum. Belki de garip bir tesadüftü. Ayak parmağımın ucunda bir kaşıntı, bir hareket hissedince güneş gözlüğümü alnımın yukarısına kaldırıp baktım.
" Anneee, arııı!" Diye zıplayıp ayağa kalkıp kumları tepiklemem aynı anda olmuştu.
Ciddi anlamda korkmuştum!
Hay Allah arı gitmiyordu!
Vız, vız vız...Vız vız da vız!
Ne varsa ayaklarımda uçup uçup konuyordu. Bense zıp zıp kumlarda zıplıyordum...Üzerine kumları fırlatıyordum. Yetmedi, havluyla İzmit pişmaniyesini taşa vurur gibi sarı eşek arısını gördüğüm noktada dövüyordum. Acaba arının ısrarla bana yaklaşması nedendi?
Bunun nedenini, - evde sürmüş olduğum leylak kokusu parfümün sebep olduğunu,- çok sonra aklıma getirecektim.
Sonunda arının celladı da olmuştum, ya!..
Oysa bir hafta öncesi onu yaşatmak ve özgürlüğüne kavuşturmak için nasıl da çırpınmıştım.
Evet, ne garip bir ruh haliydi bu bendeki!..
Kaygıyla oluşan korkularımıza teslim oluyor, en imkansızı yaşıyor/yaşatıyorduk.
Ölüm gibi, öldürmek gibi...

Emine Pişiren

 
Toplam blog
: 141
: 1282
Kayıt tarihi
: 02.11.08
 
 

Kayseri- Develi doğumluyum. İlk- orta- lise ve üniversiteyi istanbul'da bitirdim. Kültür Bakanlığ..