Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '11

 
Kategori
Öykü
 

Esele ve Azral 4

Günlerdir düşünmesine ve Ailesinden çekimser de olsa bunu denemesine dair desteği almış olmasına rağmen hala kararsızdı teklifi kabul etmek konusunda... Edril'le yaşadıklarından sonra bir erkeğe tekrar güvenmek ve böylesine teslim olmak konusunda endişe duyuyordu. Çünkü onu tam hayatının merkezine oturtacak ve hayatının odak noktası o olacaktı. Bu konumda kalmayı pek istediği söylenemezdi. Burada mutluydu o ancak ailesinin çektiği sıkıntılar mutluluğunu arka plana atmasını gerektiriyordu. Bu da ancak Kavala'dan uzaklaşarak yapılabilecek bir şeydi. Yeni bir şehirde yeni bir yaşam için başlangıç yapmakla...

- Esele güzel kızım neredesin diyen Annesinin sesiyle çıktı dalmış olduğu düşüncelerin içerisinden. Fırlayarak çıktı odasından.

- Efendim, Anneciğim.

- İneklerin sağılmasında yardımına ihtiyacım var. Bu esnada ben de hayvanların yiyeceklerini tedarik edebileyim.

- Hemen, Anneciğim diyerek ahıra yöneldi ve kapının yanında duran kovalardan ikisini kaparak içeri girdi. Dalgın dalgın düşünceleri ve sağım işi ile ilgileniyorken bu kez de Babasının sesini işiterek ani bir içgüdü ile ahırdan dışarı çıktığında şaşkınlıkla orada öylece kalakaldı.

- Misafirimiz var, Esele. Sanırım işini bir süre ertelemen gerekecek, kızım dedi Babası sinirlenmiş olduğu anlaşılan hafiften düşmüş olan yüzüyle onlara bakan kızına. Bir hışımla ilerledi yanlarına ancak ne yapabilirdi ki. Babasının iradesine hele ki otoritesine zarar verecek hiçbirşey yapamazdı o.

- Hoşgeldiniz dedi gözlerini dikkatle onu izleyen adama çevirdiğinde bir süre ve sonra kaçırmıştı gözlerini ondan... Çünkü ona ne zamandır hiçbir erkeğin gözlerinde görmediği o ifade ile bakıyordu. İlgimi cezbettiniz diyen meraklı ve şefkat dolu bakışlarla... Bundan nefret ederdi o, bir erkeğin ona şefkat ve acıma dolu gözlerle bakmasından iğrenirdi.

- Lütfen içeri girebilir miyiz artık dedi hiddetle yolu işaret ederek. Onun bakışlarını daha fazla üzerinde kalmasını istemiyordu. Eve yöneldiler, içeri girdiklerinde hala sessizdiler. Esele'nin sinirli olmasından dolayı birşey söylemeye cesaret edemiyorlardı.

- Neden buradasınız diye sormak istesem de sizi buraya getiren kişi Babam olunca tahmin etmesi pek de zor olmuyor dedi delici bakışlarını sabit bir yerde tutmaya uğraşarak. Çünkü biliyordu ki başını kaldırırsa ilk temasta bulunacağı kişi Babası olacaktı.

- Esele başını yukarı kaldır lütfen. Evimize ilk kez gelen birine böyle muamele edilmeyeceğini iyi biliyorsun sen, değil mi?

- Özürdilerim, efendim dedi başını yerden kaldırdığında.

- Şimdi gelelim asıl meselemize... Bay Azral'ı evimize ben davet ettim. Onunla konuştum. İyi ve güvenilir bir adam olduğuna da kanaat ettim, kızım. Bizim düşüncelerimizi zaten biliyorsun, Esele. Fakat tekrarlamakta fayda görüyorum bizim iyiliğimiz için kendi yaşamından vazgeçmenden yana değiliz. Bu nedenle Bay Azral'a teklifi kabul ettiğimizi söyledim.

- Ama... dedi ancak Babasının sert bakışlarına denk gelince cümlesini tamamlayamadı ve sustu.

- Eğer istemiyorsa onu zorlamayın, Bay Urza... Ona istemediği birşeyi yaptırmak istemiyorum. Bu onu sıkıntıya sokacak, bunaltacaktır.

- İstediğini biliyorum. İstemiyor olsaydı üzerinde bu denli düşünmez yanıtını teklifi yaptığınız o gün verirdi size. Onu iyi tanırım, Bay Azral. O benim kızım...

- Öyleyse Bayan Esele sorun nedir? Neden çekiniyorsunuz? Yeni bir hayatı arzu ettiğiniz halde bu kadar düşünmeniz neden kaynaklanıyor dedi bu defa dalgın kıza döndüğünde.

- Ben...

- Evet siz... dedi bir süre sonra konuşmayacağını anladığında.

- Ben emin değilim. Bir erkeğe tekrar güvenebilir miyim bilemiyorum.

- Esele, kızım yüzüme bakar mısın? dedi Babası yumuşak sesi ile...

- Efendim, biliyorsunuz olanları... Edril'i... Tekrar güvenemem kimseye...

- Unutmadım elbet o alçağı... Ancak Bay Azral güvenilir bir insan, sana böyle birşeyi tekrar yaşatmayacağından eminim. O duyarlı ve ilerigörüşlü bir insana benziyor.

- Ben...

- Korktuğunuz aynı ihaneti tekrar yaşamaksa size bu konuda ısrarcı olmayacağım, Bayan Esele... Eminim kendinizi hazır hissettiğinizde kendi rızanızla kabul edeceksiniz teklifimi... O zamana dek bekleyeceğim. Teklifim geçerlidir.

- Anlıyorum. Fakat pekala ne sizi bekletmeyi isterim ne de ben daha fazla sıkıntı çekeyim; kabul ediyorum teklifinizi... Şartım olacak size...

- Dinliyorum dedi sakince ancak içi içine sığmıyordu bu sözleri işittiği için...

- Yeni düzenimize alıştığımızda ve kendimizi toparladığımızda size olan borcumuzu tamamiyle ödeyeceğiz. Ancak bu şekilde kabul ederim teklifinizi...

- Siz nasıl uygun görüyorsanız, Bayan Esele...

- Pekala... Teşekkür ediyorum. Anlayışınız için minnettarım.

- Hiç önemi yok. dedi ayaklanarak;- Şimdi izninizle ben gitmeliyim.

- Lütfen eğer işiniz yok ise bu akşam misafirimiz olun dedi Yaşlı adam o anda müdahale ederek.

- Ah, bilemiyorum. Sizce uygun olur mu? diye sorarken bakışları Esele'nin üzerindeydi.

- Israr ediyorum. Bizi onurlandırırsınız, Beyefendi. Esele, sen ne düşünüyorsun? Anlamıştı genç adamın kızından onay bekleyen bakışlarını...

- Neden olmasın. Bir misafir ağırlamayalı uzun zaman oldu. Mutlu oluruz, değil mi Anneciğim?

- Elbette, güzel kızım dedi kadın da gülümseyerek.

 

 

 

 
Toplam blog
: 38
: 43
Kayıt tarihi
: 10.08.11
 
 

Çalışırken denk gelmiştim milliyet blog sayfasına... Burada yazılanlar beni çok cezbetti ve ben d..