Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

Esengül

Esengül
 

Merhaba ey sevgili cumartesi
Yine sana kavuştum. Sana kavuşmak ilaç gibi..
Hele her hafta bugün için yazı hazırlamak! Ayrı bir coşku benim için!
Bugün coşkumu sınırlayarak yazımı kadına şiddete ayırmak istedim. O kadar çok kadın şiddet mağdurumuz var ki; hiddet duymamak elde değil..
Dün bindiğim takside çalan “taht kurmuşsun gönlüme”adlı güzel şarkıyı dinlerken taksi şöförü şarkıcı Esengül’ün hazin sonunu anlatınca konuya buradan girmeyi uygun gördüm.
İnternette bir araştırma yapınca şu bilgilere rastladım.
Esengül’ün adına açılmış face sayfasından aynen alıntıdır.
“Şöhret kuşunu yakaladığı zaman Orhan Akçınar ile evliydi Esengül. ..

Ne var ki gazino dünyasının büyülü ortamı onu da etkilemiş ve bir ay sonra şiddetli geçimsizlik nedeniyle kocasından boşanmıştı. Esengül güzel kadındı, albenisi vardı. Erkeklere bakışı da bir acaipti. Üstelik patronlar da onda istikbal görmüşlerdi. Gazinolara müşteri çekebilecek assolistlerin az olduğu bir dönemde patronların can simidi olmuştu Esengül. Gazinoyu dolduran erkeklere mavi boncuk dağıtmakta da bir sakınca görmüyordu. Derken sansasyonel aşklar yaşamaya başladı. Adnan Şenses’le yaşadığı büyük aşk ve imam nikahı, ardından Şenses’i terk edip Beşiktaşlı ünlü futbolcu Tayfun Kalkavan’a kaçışı Esengül için hep eksi puanlar oluyordu. Bu arada gece aleminin kabadayıları tarafından da bir halka örülüyordu çevresine. Ancak o yine istediği gibi yaşıyor, İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde yer altı dünyasının babalarıyla ilişkisini sürdürüyordu. Hatta gazinoda eline tutuşturdukları silahla ateş etmekte bile sakınca görmüyordu. Oysa kader yavaş yavaş ağlarını örmeye başlamıştı. Ve bir gece sahnesine çıktığı Semiramis Gazinosu’nun sahibi Akbulut Karaoğlu, gözlerinin önünde kurşunlanarak öldürülüyordu. Oflu İsmail’in adamları tarafından işlendiği söyleniyordu bu cinayetin. Sebebi ise Esengül’ün her iki tarafa mavi boncuk dağıtması olarak gösteriliyordu. Bu olayla birlikte adeta şoka giriyordu Esengül. Ancak kısa sürede kendini topluyor, yine hızlı hayatına geri dönüyordu. ‘Evli erkeklerle aşk yaşamak hoşuma gidiyor. Çünkü eşlerinin çektiği acı bana zevk veriyor’ diyordu. Ne var ki, Bakırköylü zengin işadamı Faruk Özfıratlı ile yaşadığı bir zevk gecesinin sabahını ise göremiyordu. ‘Aşırı alkol ve hız’ olarak kayıtlara geçen bir trafik kazasında parçalanarak hayatını kaybediyordu Esengül. Kimine göre bir infazdı bu… Sebebi ne olursa olsun hızlı ve ihtiras dolu bir hayatın kurbanı oluyordu Esengül. Yaşı henüz 24'tü ve bütün su testileri gibi su yolunda kırılmıştı… “
Cüret ve özgür ruh!
Bir kadında olmaması gereken özellikler. Çünkü erkek egemen toplum bunu kaldıramaz değil mi?
Oysa bu şekil yaşayan bir dolu erkek var yeryüzünde! Hiçbir tanesi bu kadar tepki çekmiyor. Karısını aldatmayan erkek parmakla sayılır ve bütün bunlar toplumda genel olarak hasır altı olurken, bu tür özgürlüğü yaşamak isteyen kadın rahatlıkla hedef tahtası olabiliyor.
Hatta erkek bu yüzden karısını öldürürse ceza indirimi alıyor, özellikle toplumun gözünde..
Kadına,sürekli şiddet gördüğü kocasını terk etmek bile yasak! Çünkü gayri resmi kabullerde kendisini terk eden kadını öldüren erkek inanılmaz hoşgörü ile korunma altında.
Peki tam tersi olarak aldatılan ya da terk edilen kadından ne bekleniyor. Bunu sineye çekmesi ve dizini kırıp evinde oturması.
Bu iki yüzlülük,bu ilkelliğin kılıfının adı ise “namus”
Özet olarak “namus bekçileri” tarafından katledilen kadınların yaşam özgürlüğü yok!
Ve “biz erkeklerle eşitiz” yalanına inanarak katledilen kadınlar için kılını kıpırdatmayan entel dantel kadınlar yüzünden kadının eli hala çok zayıf!
Bu yüzden vurun Esengül gibilere..
Çünkü onların model olması demek aile kurumunun yerle yeksan olması demek ve özellikle bunu kadınların bir çoğu istemiyor.
Onlar kendi ağlarını örmüşler ve erkekleri bu yönde kışkırtmayı çok önemsiyorlar.
Oğlunun, eşinin, babasının namusu kadar değerli değil çünkü bir kadının yaşaması..Kendi huzur ve rahatını kaçıran kadınların öldürülmesine belki de bu yüzden sessiz kalıyor.
Oysa insan olanın içi sızlıyor.
İnsan olabilene sevgiyle..

 
Toplam blog
: 171
: 522
Kayıt tarihi
: 18.12.10
 
 

Üniversite mezunuyum. Dekoratörüm. Yazmayı çok seviyorum. 200 kadar şiirim var. Sinema ve tiyatro..