Eşine öyle bir tuzak kurdu ki!

Dün arayan bir kadının anlattıklarını şaşkınlıkla dinledim. 

İşte anlattıkları: 

“Eşim eve geldiği andan itibaren odasına gider ve bilgisayarın başından ayrılmazdı. 

Ben, ‘Bu kadar uzun süre bilgisayarın başında ne yapıyorsun?’ diye sorduğumda; ‘İşleri yetiştiremediğini, bu nedenle evde de çalışmaya devam ettiğini, ’ söylüyordu. Hafta sonları da bir bahane bulup geç saatlere kadar eve gelmiyordu. 

Bu durum öyle bir hale geldi ki, aynı evi paylaşan iki pansiyoner gibi olduk. Ben ne akşam yattığını, ne de sabah kalktığını görüyordum. Sadece iki yıllık evli olmamıza rağmen hiçbir ortak noktamız kalmamıştı. 

Bu durumdan şüphelendim. Bir arkadaşımla bir plan yaptık. Ben eşime birkaç günlüğüne annemlere gideceğimi söylediğimde, ‘Tabi hayatım istediğin kadar kal, gelmek için hiç acele etme, onlar da seni özlemişlerdir, ’dedi. Bu davranışı beni daha da şüphelendirdi. 

Ben annemlere gittiğim günün akşamı, bana yapacağım planla ilgili akıl veren arkadaşım da annemlere geldi. O akşam arkadaşımın da yardımıyla takma isimle bir e-mail adresi oluşturdum. Sonra da bir sosyal paylaşım sitesine üye oldum. 

Aynı paylaşım sitesinde eşimin ismini kolayca buldum. Takma isimle kendisine arkadaşlık önerdim. Birkaç dakikada kabul etti. Ertesi akşam eşimle yazılı olarak chatleşmeye başladık. 

Uzun süre yazıştıktan sonra ‘Evli olup olmadığını?’ sordum. Evli olduğunu ancak eşinin (yani benim) çok problemli ve huysuz bir kadın olduğunu, kendisine hayatı zindan ettiğini’ yazdı. 

Her akşam uzun uzun yazışmaya başladık. Ertesi akşam ‘Beni çok merak ettiğini bir an önce görüşmek istediğini, ’ söyledi. 

‘Benden önce başka kadınlarla da görüştünüz mü?’ diye sordum. ‘Daha önce bazı kadınlarla ilişkisi olduğunu, ama şu anda hayatında eşi dahil kimsenin olmadığını, ’ söyledi. 

Ben de ‘Eşiniz bu durumu anlamadı mı?’ diye sorduğumda ‘O kavga yapmak dışında hiçbir şeyden anlamaz. Kafası çalışmaz, çok da saftır, ’ diye cevap verdi. 

O an çıldıracak gibi oldum. Bin bir umutla onu her akşam sofra başında beklediğim akşamları düşündüm. Meğer onun gözünde neymişim. Güya biz aşk evliliği yapmıştık. İşte sonu… 

Dört gecedir yazışıyoruz. Benimle bir an önce buluşmak istiyor. ‘Niyetim ciddi, eğer anlaşırsak eşimden boşanır ve seninle evlenirim, ’ diyor. Ben az daha ‘biz zaten evliyiz, ’deyip, ‘Ağzıma geleni sayacaktım, ’ kendimi zor tuttum. Yani daha resmimi bile görmeden sözde bana aşık oldu. 

Ben bu sanal ortamdaki konuşmalardan sonra hiçbir şey yokmuş gibi kendisini telefonla arayıp, ‘Ne yaptığını?’ sorduğumda, ‘Hayatım her akşam geç saatlere kadar çalışıyorum, biliyorsun her şey senin için’ diyor. Elbette, ne kadar komik duruma düştüğünün farkında değil. 

Ama ben bu çalışmanın hangi alanda olduğunu beni sürekli aldattığını net olarak öğrendim. 

Benimle bir an önce buluşmak için de ısrar ediyor. 

Ne yapacağımı bilemiyorum. Bana bir yol gösterin.” 

Değerli okurlarım, sizce bu kadın ne yapmalı? 

Bu kadın ayrıca, “İnternetten elde ettiğim bilgileri mahkemede delil olarak gösterebilir miyim?” diye sordu. Bu konu başlı başına başka bir yazımın konusu olacak. 

Cengiz Hortoğlu