Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Eşinizi nasıl alırsınız?

Eşinizi nasıl alırsınız?
 

Görücü usulüyle mi? Aşık olarak mı?

İki kadın konuşuyorlar.

- Bizim bir kızımız var.

- Bizim de bir oğlumuz

- O zaman birbirlerini görsünler,

- Tamam, belki hayırlı olur.

Genç kız anlatıyor:

- Dantel görme bahanesiyle, anneme komşu kadınla, tanımadığım bir kadın geldi. Ben de evdeydim.

- Kadınlardan biri, oğlum da aşağıda arabada bekliyor dedi.

- O da gelsin dedi, annem.

Misafirler gittikten yarım saat sonra telefon gelmiş. Hafta sonu babalar da görüşsün diye.

10 gün sonra söz kesilmiş.

Baba kız arasındaki konuşmalar:

- Nasıl kız beğendin mi? İstiyor musun? (TV de kızın anlattığı bu konuşmayı izlerken aklıma Kemal Sunal’ın çöpçüler kralı adlı filmi geldi. Orada Ayşen Gruda’nın babasının, kızına çöpçü Kemal Sunal için “İstiyor musun kız sidikli” diye sorduğu repliğe her zaman gülerim.)

- Sen bilirsin baba ( Kız o sıralar 18 yaşında)

Sunucu soruyor:

- Peki, baban izin vermeseydi?

- O zaman evlenmezdim.

Kadın şimdi eşini çok seviyormuş. Mutlu bir görücü usulü evliliği.

Görücü usullerinde mantık öne çıkıyor, aşk sonradan geliyormuş. Bu tip evliliklerde eşler ve aileler birbirlerini aynı zamanda tanıdıkları gibi, söz kesme ile nikah suresi çok kısa oluyor. Görücü usulünde bilhassa kız tarafı nişanlılık suresinin uzun olmamasını istiyor, çünkü bu devrede olası bir ayrılık halinde, etrafın dediklerine önem veriliyor.

Tabii ki her görücü usulü evlilik, mutlu bir şekilde devam etmiyor. Bazı kızlar, baba evindeki baskıdan kurtulmak için ilk isteyenle evlenme yolunu seçiyorlar. Bu duruma daha çok ekonomik özgürlüğü olmayan yaşı küçük kızlarda rastlanıyor. Büyük bir olasılıkla evlendiği kişi ile arasında ki yaş farkı da çok oluyor. Böyle evlilikler genelde hüsranla sonuçlanıyor.

Aşk evliliklerine gelince:

18 yaş altı kızların aşık olduklarını sanıp birine kapılmaları bu tip evliliklerin en tehlikelisidir. Babaları uzakta çalışan (genelde yurt dışı) veya boşanmış anneleriyle birlikte yaşayan kızlar, üzerinde bir baba otoritesi olmadığından kendilerini daha serbest hissederler.

15 yaşında birine kaçan kızın eşinden boşanmış annesi anlatıyor:

- Kızım evlenmek istedi. Ben de olmaz dedim. Yaşın daha küçük, Okulunu bitir, çocuk da okulunu bitirsin. Askerliğini yapsın. Bir işe girsin. Evine bakabilecek duruma gelsin. Sonra düşünürüz.

- Peki sonra ne oldu?

- Kızım evden kaçtı.

Aynı durum benim bir tanıdığımın başına da gelmişti. Babası Almanya’da çalışan kız, üniversite hazırlık kursunda tanıştığı bir çocukla evlenmek istemişti. Çocuk part time çalışıyordu. Kızı istemeye gelmek istediler. Kızın annesi şiddetle karşı çıktı ve yukarıdaki hanımın kızına koyduğu şartları aynı şekilde kızına söyledi. Kız evden kaçarak, çocukla evlendi ve anne babasının evlendikten sonra haberleri oldu. 2 yıl kaynanasıyla birlikte oturan kızı bir müddet sonra ailesi affetti.

Ademler ve Havvalar programında danışman olarak bulunan Prof.Haluk Özbay bu konuda şöyle diyor:

- Küçük yaşta evlenmek isteyen kızınıza bu tip şartlar koymayın. Kızınızın hızına ayak uydurun.

Bunu da şöyle bir örnekle anlatıyor.

- Kovboy filmlerinde görürsünüz, Sürücüsü olmayan bir posta arabası süratli bir şekilde gidiyor. O arabayı durdurmak istiyorsunuz. Ne yaparsınız? Önce bir ata atlayıp arabanın hızına yetişirsiniz. Sonra da bulunduğunuz attan, arabanın atlarından birine atlayıp, arabayı durdurmaya çalışırsınız. Bu da aynı şekilde. Kızınız evlenmek mi istiyor? Hemen karşı çıkmayın. Tamam o zaman deyin. Önce bir söz kesin. Araya zaman koyun. Bu arada çocuğu hem sizin hem de kızınızın daha iyi tanıması için zaman kazanın. Bir müddet sonra nişan yapabilirsiniz. O zamanı da biraz uzun tutun. Zaten bundan sonra olaylar kendiliğinden gelişecektir. En azından kızınızı baştan kaybetmezsiniz.

Aşk evliliklerinden beklentiler daha fazla oluyor. Evlilik öncesi mukayese yapılıyor. Görücü usulünde mukayese yok ve beklenti daha az. Aşk evliliğinde, evlilik öncesi eksileri göremiyorsunuz. Aşık olarak evleniyorsun fakat evlendikten sonra her şey tersine dönebiliyor.

Bir genç kız anlatıyor:

- Benim erkek arkadaşımla ilişkim, onu ailemin karşısına çıkarabilecek bir duruma gelebiliyorsa, o zaman ailemle tanıştırırım.

Çok mantıklı ve olgun bir düşünce.


Evlenecek olan çiftler nasıl tanışırlar?

Bu tanışmalar da uygarlık ve teknolojinin gelişmesiyle dünden bugüne farklı durumlar yaratmış. Köyünden çıkmayan bir erkek ile, yine köyünden çıkmayan bir kız, çeşme başında bakışırlar, konuşurlar ve evlenirlermiş. Zamanla diğer köylerden gelin almak ve gelin vermek başlamış. Daha sonra, gerek görücü usulü olsun, gerek aşk evliliği olsun öğrencilik dolayısıyla gittikleri üniversitelerde tanışan gençler, şehirlerarası evliliklerin yolunu açmışlar.

Peki milletlerarası evlilikler nasıl olmuş?

Başta padişahlarımız olmak üzere yabancı kadınlarla evlenmek ancak fetihler sonunda mümkün oluyormuş. Bir ülkeyi zaptediyorsunuz. Oradan beğendiniz hanımları cariye olarak alıp, daha sonra da eş yerine koyabiliyordunuz. Ne de olsa yabancı kadınlar daha değişik geliyor Türk erkeklerine.

Şimdi durum nasıl? Yurt dışında okuyan veya çalışan kişilerin yaptıkları evlilikleri saymazsak;

Bu sorunun tek bir cevabı var.

İnternet

İnternet vasıtasıyla yabancı ülkelerdeki kişilerle tanışıp evlenen o kadar çok tanıdığım var ki. Ve bu da artarak devam edecek gibi görünüyor.

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..