Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '10

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Eşitliğe önem veren oğlum

Merhaba Sevgili oğlum,

İnsanlar sık sık eşitlikten, herkese eşit muamelede bulunduklarından bahsederler. Ama hayatta uygulamalar onu göstermez.

Canım oğlum,

Bir gün iş yerinde bir arkadaşımız bizlere kelimenin tam anlamı ile eşek şakası yapmıştı da , biz tepki gösterdiğimiz zaman bize “ Ben tüm arkadaşlarıma aynı şakayı yaparım” dedi. Bunun üzerine dedim ki “ Eğer herkese aynı şakayı yapabiliyorsun da git başmüdüre aynı şakayı yap da görelim” dedim. Tabii ki arkadaşımız sustu. Bana yaptığı şakayı bir amirine yapabilir miydi? O halde çalıştığın kurumun en başındaki adama bile yapamadığın şakayı arkadaşına da yapma. Ya da ben sana aynı şakayı yaparken sesini çıkarma , benden nasıl hoşgörü beklersen bana da hoşgörüde bulun.

Canım oğlum,

İnsanların laflarına değil her zaman davranışlarına bakmak lazım. Hayatta bu iki yüzlülükleri o kadar yaşadım ki, sizin gibi saf temiz çocuklarında ilerde o iki yüzlü insanlarla aynı dünyada yaşayacağınızı düşündükçe inan ki insanlık adına üzüntü duymaktayım.

Canım oğlum,

İnsanlar hiç sıkılmadan , utanmadan , küçük gördükleri insanlarla alay eder, onları yerin dibine batırırlar. Bunu da sevgi adına yaptıklarını iddia ederler. O küçümsedikleri insan zaman gelip de güçlendiği ve bu şakaları hatırlattığı zaman sanki kendileri hiç yapmamış gibi özür dileyecek yerde gene seni suçlamaya devam ederler. Niye? Çünkü sen sana yapılan kötülükleri unutacak ve sana yapılan iyilikleri hatırlayacaksın. Onlarda sana yaptıkları kötülükleri unutacak, ama yaptıkları iyilikleri hatırlatacaklar aradan 10 sene ya da 20 sene sonra bile yaptıkları veya yapmadıkları veyahut yaptıkları sandıkları iyilikleri senin başına kakacaklar ve sende gidip ellerini öpeceksin.

Canım oğlum,

İnsan ne çekerse , tahsiline, hatta kendini sorgulamaya bakmadan hep başkalarını suçlama, sorgulama, yargılama hakkını kendinde görmesinden çeker. Hayat o kadar kolay ve güzel ki, bu güzellikleri ancak hayata güzel bir pencereden bakan ve kendisi için istediğini , kardeşi için de istediği için mutlu olur. Başkasının gelirini kıskanmadan, “ O ne güzel gelir elde etmiş. Bende onun gibi çalışıp çabalayarak bende güzel gelir elde eden insan olabilirim” diye düşünmek yerine “ Ne çok geliri var o geliri bizle paylaşmaz cimri adama bak” diyen iki insan arasında hangisinin daha mutlu olduğuna var sen karar ver.

Canım oğlum bir tanem,

Sana yazdığım bu mektuplar sadece sana değil, tüm gençliğe anlayan için .Ama anlamayan ve “ Çocuklarına nasihat vermenden bıktık, biraz da kent sorunlarından , ülke sorunlarından bahset “ diyenlere derim ki, bu mektuplar “ kızım sana söylemekteyim, gelinim gel sen anla, başkasına da anlat” misali herkese yönelik mektuplar . Tabii ki anlayana .

Sevgili oğlum,

Toplumumuzun genelinde haklı olan değil, güçlü olanın dediği olmakta, ülkemizin belli kesimlerinde , kadınlarımızın ezilmesi, engellilerimizin kelimenin tam anlamı ile “ Adam yerine konmadığı” ciddiye alınmadığı , hatta onlarla her zaman “Sana yardım ederiz, seni destekleriz” denildiği halde bunun tam tersi yapıldığını görürüz ama , sözde yasalarımızda herkes eşittir. Bu eşitlik şekilden öteye gidememekte, ama sizler , ilerde arkadaşlarınızla gelecek nesiller bu eşitliği kağıt üzerinden hayata geçirecek güce sahipsiniz.

Canım oğlum,

Çok zaman düşünüyorum da , ülkemizde sözde olan eşitliğin sadece bir kısmını hayata geçirseydik acaba ülkemiz ne kadar önde olurdu? Mesela engellilerimize “ Sana iş verdik, sana iş bulduk . İşini yap, başka şeye karışma” demek yerine “ Kardeşim sen engelli olduğun halde , kadın olduğun halde , diğer engellilere nazaran, diğer kadınlara nazaran gelişmiş, okumuş insansın , gel seni daha faydalı olacağın okullara , yurtlara veya daha etkili olacağın daha iyi kazanacağın yerlere gelmene yardım edelim, çalış, hem sen mutlu ol, hem mutluluğunla çalışkanlığınla çevrene örnek ol” deseydik belki de onların çalışkanlığından utanan bazıları da çalışarak kendini geliştirme yoluna giderlerdi.

Sevgili oğlum,

Eşitlikten ne kadar bahseden insan varsa , onların çoğu uygulamada onların çoğu eşit davranmayan insanlar. Bu yüzden sen eşitlikten fazla bahsetmeden gücün yettiği oranda eşitliği yaşamaya, şu anda okul arkadaşların , sonrasında iş arkadaşların, en sonrasında da baba olursan evlatların arasında sadede eşit davran . İki de bir ortaya çıkıp da “ Ben herkese eşit davranırım “ diyen, densizliği marifet sayan insanlardan olma.

Canım oğlum,

Eşitlikten dem vuran insanlar işitmekte zorlanan insanlar arkasından konuşmayı, gözleri görmeyenlerin yanında el kol hareketi yapmayı marifet sayarlar ve kimsenin görmediğini sanırlar. Bir gören var ki bu davranışları, asla gördüğünü unutmayan , asla yanılgıya düşmeyen ve bu davranışların karşılığını da o insanlara er geç veren Yaratıcımızdır. Herkes O’nun büyüklüğünü anlayamaz. Ancak eşitliğe önem veren ve büyük olan sadece gözle değil, gönülle de beyinle de gören ve duyan insanlar anlar. Sen de bu gözle, beyinle, gönülle gören , duyan , hisseden büyük insanlardan ol canım oğlum.

Biricik oğlum,

İşini hakikaten seven, bir meslek edinen ve bu mesleği de en güzel şekilde yapmaya çalışan, sonrasında bu meslekte yükselmek için kendini durmadan kitaplar, kurslar ile geliştiren insan işsiz kalır mı ? Aşsız kalır mı ? Sorarım sana . Senin “Hayır kalmaz baba” dediğini duyar gibiyim. O halde hayatta bir meslek seçmeye benzer. İşte hayatta insanın da başarılı mutlu olması buna benzer. Yani eşitliğe önem vererek insanlar arasında eşit davranarak , alay etmeden severek gerçekten mutlu olurlar.

Canım oğlum,

Eşit davranan insanları ömür boyu insanlar unutmaz. Adını yaşatırlar. Ama eşit olduğunu sanıp da reşit bile olamayanları da zamanla unutur gider. O yüzden sen eşitlikle davranırken insanlara sadece bulunduğun zamanı kurtarmaya değil, gelecekte ne olacağına da bak. Geleceği düşünmeden bugünlerde eşit davranmayanlar ilerde çok pişman olmaktalar. “ Ahh keşke şunları yapmasaydım” diyen o kadar orta yaş üst düzey insanlar bilmekteyim ki, senin de ilerde “ Ahhh” dememen için ben şimdiden sana yazmaktayım.

Canım oğlum,

Hayat güzellikleri görmek isteyenlere güzellik, çirkinlikleri görmek isteyene de çirkinlik verir. İsteyen hayattan istediğini alır yani. Bu yüzden gerçekten eşitliğe önem verenler ile sözde eşitliğe önem verenlerin yıldızları bağdaşmaz. Sen ise gönülden insanlara eşit davranan insan olacaksın zamanla . Güçlü sezgilerimle bunu anlamaktayım ve çevrene de eşitliğe önem vermeyi aşılayacağına tüm kalbimle inanmaktayım .

TURAN YALÇIN-TOKAT

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..