Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Eşitliklerin eşitsizliği. Her eşitlik adil ve ahlaki midir? Eşitlik analizi

Eşitliklerin eşitsizliği. Her eşitlik adil ve ahlaki midir? Eşitlik analizi
 

170cm Boyunda 120 kg ağırlığında olan obez Fred'e vereceğiniz bir tabak yemekle aynı boyda 70 kg olan Bill ve 50kg ağırlığındaki John'a vereceğiniz bir tabak yemek sizce eşitlikmidir? Yada adaletmidir? Konu bu.

Obez Fred bunun eşit olmadığını iddia eder ve 2. belki 3. tabak yemeği isteyebilir. Zaten iş yerinde patron o. 70kg lık olan Bill bunu haksızlık olarak görüp kızabilir 2. ve 3. tabak yemeğin daha zayıf olan aynı boydaki bendence kendiyle aynı zor işi yapan 50kg ağırlığındaki John'a verelim diyebilir. John, şişman ve obur olan Fred'e düşman olabilir.

Üç kişi var siz önlerine eşit miktarda yemek koydunuz. İlki doymuyor. İkincisi doyuyor ama ikinci tabak yemeği isteyen Fred'e kızıyor. John ise burnundan soluyor.

Kapitalizm zaten şişman olan Fred'in önüne aç diye daha çok yemek koyuyor, zira zaten parasıda var ve doyumsuz (çalışılan Madenin sahibi o). Bill kendi kilosunu korumak için asla ikinci tabağa el sürmüyor ve zayıf diye ikinci tabagın John tarafından yenilmesini istiyor. Zira Bill ve John aynı işi yapan kömür madeni işçileri ve Fred onların yanında yemek yemekle bu iki işçisini onurlandırdığını ve eşitlikçi davrandığını düşünüyor.

Bill'in iki çocuğu var, 7 yaşında Sue ve 5 yaşında Tony. Tony zihinsel özürlü bir çocuk ve Bill eve geldiğinde bu çocuğunun hayata daha iyi hazırlanması için Sue'dan daha fazla ilgilenmesi gerekiyor. Sue babasına küşüyor ve Annesine "Babam hep kardeşimle ilgileniyor bana çok az vakir ayırıryor. Babam bize hiç adil ve eşit davranmıyor" diyor. Anne durumu Sue'ya anlatsada Sue anlamak duymak kabullenmek dahi istemiyor. 

John her gün işten yorgun ve bezgin geliyor. Eşi ona yemek yapıyor ama o çok az yemek yiyebiliyor ve yorgunluktan kanepede sızıyor. Karısı Betty John'a kendisiyle ilgilenmediği için köpürüyor. Sürekli eve geldiğinde uyuduğunu söyleyip  başının etini yiyor. John uzun çalışma saatleri yüzünden ailesiyle ilgilenememekten dolayı üzgün.

Obez Fred'e gelince. Onun parası çok, zaten maden karlı bir işletme. Gençliğinde disiplinli çalışmasının karşılığı olarak gününü gün ediyor. Hafta sonları Las Vegas'a gidip kumar oynuyor. Gençken ve daha yakışıklıyken parasız işçi diye yüzüne bakmayan kızları geceliği 500 dolara odaya kapatıyor. Kendince yaşayamadığı gençliğin tadını çıkartıyor. Genelde otel odasına kapattığı kızlar eğitimsiz, yada üniversite harçlığını çıkartmak isteyen yoksul varoş kızları. Fred en çok parayı en güzel kızlara veriyor. Adları Lilly ve Scarlet olan kızlar çalıştıkları eskortluk firmasına farklı ücret ödenmesinden ve eşit davranılmamasından dolayı şikayet edip ortalığı birbirine katıyor.

Kulağınıza tuhaf ve sıradışı bir hikaye olarak gelmesede ilgi çekiçi olarak geldiğini düşünmekteyim. Zira burada eşitlik, adalet, ahlak, sorumluluk duygusu konuları tamamen iç içe geçmiştir. Bir zamanlar fakir bir emekçiyken yaşadıklarından ders almayan Fred, eğitiminin bir parçası olan sorumluluk duygusu, etiklik gibi kavramları hiçe saymış ve şehveti oburluğu onun ahlaki olarak çürümesine yol açmıştır. Oruç insanda sabırla ahlaki ve kendini tutmak olan yemeğe ve şehvete mesafenin ve asıl eğitimin bir parçasıdır. Fred asla kendini böyle bir eğitime sokmaz. Bunu saçma yersiz ve gereksiz görür. Bunu yapan Müslümanlarıda akşama kadar aç kalan geri zekalılar olarak düşünür.

Gelelim Bill'e, o sorumluluk duygusuyla hareket etmekte. Adaletle davranmakta bu yüzden kızlarına ayırması gereken zamanda eşit davranamamakta. O zaten adil duruşuyla Fred'in oburca yemek yemesine ve açları düşünmemesine kızgın. Fazla yemeği arkadaşı zayıf ve çelimsiz John'un yemesini istemekte.

John bir Alman yazarın yazdığı "En alttakiler"den. Sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanan biri. Evde ve işte ne kendi ne de onunla yaşayanlar mutlu değil. Zaten daha az kömür çıkartıyor diye daha az ücret verilmekte ona. Onun çelimsiz ve güçsüz olmasına göre değil çıkardığı kömüre göre ücret veren bu sistemi Fred övmekte ve bununişçileri teşvik ettiğini söylemekte her yerde. John'un sağlık durumu Fred'in zerre kadar umurunda değil. Fred kendince adil davrandığını düşünüyor. Çıkardığı kömüre göre kar etmekte ve buna göre ağır vergi uygulayan şişman Maliye bakanlığının karnını doyurmakta. 

Maliye Bakanlığı ABD'nin kuzeinde elde edilen bu gelirleri silah şirketlerine vermekte ve onlarda Afganistan'da dağlarda Özgürlük, Demokrasi ve İnsan Haklarına karşı ABD'yi ve özgür dünyayı savunmak için savaşmakta (Yerseniz! ABD halkının Cumhuriyetçi Başkanlar geldiğinde Güneylileri hep yiyor.)

Çirkin Liliy ve Güzel Scarlet'la eşit ücret alamadıkları için saçsaça baş başa Vegas'ta sokakta kavga ediyor. 

Eşitlik her zaman adalet değildir. Sorumluluk duygusu, vicdan insanı eşit değil adil davranmaya iter.

Beraber yaşadığımız bu ülkede kendi oyumuzu etnik kökeni farklı diye "Benim oyum Kürtlerinkiyle eşit değil" diyebilen ve bundan utanmayan bir zihniyet ne eşit ne adil nede sorumluluk duygusunu içinde barındırır.

Kahrolsun Demokrasi diyerek bana Face'te mesaj atan, Kafirlerin oy verme hakkı olmaz diyen ve idareyi bir sultana sırf bir hanedan dan geldi diye vermeye hazır olan bazı geri zekalılar, asla o kafire oy verdirmezken cizye için gırtlağını keserek askere göndermeye kalkar.

Kuran muhteşem bir kitaptır. Bu hayatın tüm sorunlarını çözebilecek ADALET, AHLAK; SORUMLULUK DUYGUSUNUN üzerine bina olmuş bir kitaptır. Kabe'de bunun yeryüzünde ki Matematiksel, HAYATSAL şeklidir.

Saygılarımla

Ayhan Özcimbit

Not: Yukardaki karakter ve hikaye tamamen hayal ürünüdür gerçek kişilerden ve hayattan ilham alınmıştır. 

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..